Dünya… Bize yaşanılabilir bir ortam sunan tek gezegen. Şimdilik öyle en azından.
5 Haziran Dünya Çevre günü münasebetiyle sizlerle bu konu üzerine konuşmak istiyorum. Dün sabah işe gelirken bir otomobilin egzozundan çıkan pis bir duman ve koku nefesimi öyle bir kesti ki 4-5 saniye nefesimi tuttum. O pis havayı solumak istemedim. Bir anlığına da olsa nefes almanın, temiz bir havayı teneffüs etmenin ne kadar değerli olduğunun farkına vardım.
Çevre sorunu artık evrensel boyutlara ulaşmış durumda ve yıllardır duyduğumuz felaket senaryolarının bir numaralı oyuncusu küresel ısınma hakkında iklim uzmanları; önlemler alınmazsa çok ağır ve geri dönülemez sonuçların ortaya çıkabileceği konusunda uyarıyor. Küresel ısınma; insan faaliyetlerinin atmosfere yaydığı gazların sera etkisi yaratması sebebiyle dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına deniyor. Küresel ısınmayla birlikte buzullar eriyor ve buzulların içerisinde kalan eski ormanların oluşturduğu karbondioksit açığa çıkıyor.
Ülkeler karbon emisyonu konusunda önemli çalışmalar yapmaya çalışsa da yeterli olmuyor. Giderek büyüyen dünya nüfusu 8 milyara yaklaşırken insanlar olarak gün be gün doğayı sömürmeye, tüketmeye, bitirmeye devam ediyoruz. Daha iyi bir dünya için bireysel olarak alabileceğimiz önlemlerle dünyamız için biz de bir şeyler yapmalıyız. Peki bu önlemler nelerdir?
Küresel ısınmanın en temel sebebi enerji tüketimidir. Elbette bireysel enerji tüketimi size endüstriyel tüketimin yanında çok küçük miktarlar gibi gelebilir ama herkes kendi tasarrufunu sağladığında milyarlarca insanın yaptığı küçük tasarruflar büyük bir şeye dönüşür. Örneğin doğalgaz rahatlığına çok kolay alıştık. O kadar kolay alıştık ki kışın doğalgazı sonuna kadar açıp evde tişörtle geziyoruz. Oysa kombiyi belli bir ayarda tutup daha kalın giysiler giyinerek hem daha az enerji tüketmiş hem de cebimizi korumuş oluruz. Aynı şey yazın klima rahatlığını abartmamızla da ortaya çıkıyor. Bütün arabalar, ofisler sanki kış ayındaymış gibi soğuk olmak zorunda sanıyoruz. Aslında bu sağlığımızı çok ciddi anlamda bozan bir durum. Dışarıda hava çok sıcakken klimanın sonuna kadar açık olduğu bir yere girdiğinizde vücudumuz bir anda ısı değişikliğine uğruyor. Bu hem o anda hasta olmamıza sebep olacağı gibi hem de vücudumuzun termostat ayarlarını bozuyor. Kısacası katlanılamayacak bir durum olmadıkça arabanızın kliması yerine pencereleri açabilirsiniz. Evdeki klimanızın soğukluk ayarını iki derece daha yükselterek yani sadece iki derece daha sıcağa katlanarak yılda 900 kg’a kadar karbondioksitin üretilmesine engel olabilirsiniz.
Alışverişi olduğunuz yerde yapın. Örneğin olduğunuz yerde marketler ve pazarlar varsa market alışverişi için boşuna arabayla alışveriş merkezine gitmeyelim. Ağaç dikelim, tohum atalım, toprağı neşelendirelim. Güneş ve rüzgâr enerjisi kullanalım. Evde yemek yapalım, her konuda tasarruflu olalım. Geri dönüştürülebilir ürünler kullanalım. Çevre konusunda duyarlı olalım, çünkü dünyamız biricik ve ona verdiğimiz zararı en aza indirmek için biz de bir şeyler yapalım.