Şu dünyada alışkanlık edinmeyi en çok istediğim şeylerden biri düzenli kitap okuyabilmek. Bir kitapçıya girdiğimde öyle huzur buluyorum ki keşke hepsini okuyabilsem diyorum. Kitaplar, çok farklı dünyalara kapı açıyor. Her birinde başka bir karakter oluyorsunuz. Her karakterde kendinizden bir şeyler bulabiliyorsunuz. Gel gör ki bu alışkanlığı henüz kazanabildiğimi söyleyemem.
Ne yazık ki milletçe de bu alışkanlığı kazanamadığımız aşikar. Altında yatan sebeplere bakacak olursak sosyo-ekonomik yapıyla olduğunu görebiliriz. Bu alışkanlığı kazanan yemek, içmek gibi doğal bir eylem haline getirmiş insanlara baktığınızda aileden edinilmiş bir kazanım olduğunu söylemek sanırım doğru bir tespit olur.
Şimdi bir çocuk hayal edin. Evde anne babası kitap okuyor. Birbirleriyle okuduklarını tartışıyor, irdeliyor. Bunun doğal bir şey olduğunu düşünürek büyüyen bir çocukla, kabahat işlediğinde ceza olarak kitap okuma cezası verilen bir çocuk aynı mı olur sizce? Kitap okumaya olan bakış açısı aynı mı olur?
Dünyada paradan daha önemli bir şey varsa bilgidir. Parayla satın alamazsınız. Teorik olarak alabilirsiniz ama gerçek anlamıyla sahibi olamazsınız. Bu alışkanlığın sosyo-ekonomik konuyla yakından ilgisi olduğunu belirttim çünkü karın tokluğuna çalışıp hayatını idame ettirmeye çalışan bir insanın ihtiyaç sıralamasına bakarsak önceliği karnını doyurmaktır, evini geçindirmektir. Ülkemizde milyonlarca insan asgari ücrete çalışırken nasıl kültürel ihtiyaçlarına bütçe ayırsın? Böyle bir insan her ay bir sinemaya, bir tiyatroya, bir konsere ya da başka bir etkinliği düzenli olarak yapabilir mi? Yapamaz.
UNESCO verilerine göre kitap okuma oranında dünyada 86'ncı sırada olan güzel ülkemiz, yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride. TÜİK’e göre ise Türkiye'de kitap, ihtiyaç listesinin 235'inci sırasında yer alıyor. İhtiyaç sıralamasında böylesi acı bir sırada yer alıyor olmak sizleri de üzmüyor mu?
Yıllardır Türkiye’nin okuma oranlarının düşüklüğüyle alakalı istatistikleri sizler de görüyorsunuz. Kitap fuarlarına baktığınızda dolup taşan insanlar görüyorum. Hal böyleyken bu okuma oranlarımız nasıl yerlerde olur anlamak güç.
Ama yine de bir çok ilde her sene kitap fuarı düzenlenmesi umut verici. Kocaeli de bu etkinliği başarıyla uygulayan, ciddi bütçeler ayıran şehir olarak dikkat çekiyor. Şu sıralar 12.ncisini düzenleyeceği kitap fuarı, 14-22 Mayıs 2022 tarihinde kitapseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Büyükşehir dışında bu etkinliğe önem veren belediyelerimiz de var. Çayırova, Darıca, Dilovası Belediyesi... Darıca Belediyesi de bu tatlı telaşın hazırlığında şuan. İlki 2020 yılında yapılan fuarın 2.ncisi 21-29 Mart arasında yapılacak.
Gebze’yi söylemedim. Çünkü bildiğim kadarıyla henüz böyle bir etkinliğe imza atmadı. Bölge olarak baktığımızda nüfus, ekonomi, sosyo-kültürel pastada en önemli dilime sahip olan Gebze’nin böyle bir konuda öncü olamaması burada yaşayan biri olarak beni düşündürdü açıkçası.