Millet İttifakı’nın adayının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olarak belirlenmesi ve bununla birlikte son birkaç gündür masa üyeleri arasında yaşanan tartışmalar, siyasi gündemdeki sıcaklığını koruyor. Konu hakkında bir yorum da AK Parti Kocaeli Milletvekili Sami Çakır’dan geldi. Çakır, altılı masada yaşananlara ilişkin yaptığı açıklamada şunları dile getirdi; “Bunu da görmedik demeyeceğimiz şeyler yaşanıyor. Masanın etrafında yaşananlar baş döndürücü bir hızla insanımızı, toplumu bloke etmiş şaşırtmaya devam ediyor. Pazarlıklar, masa ile ilgili kendi içlerindeki ithamlardan sonra farklı bir şekil almış gibi gözüküyor. Başından beri söylediğimiz gibi ülkenin işi gücü var, oralara, aralarındaki kavgalara, paylaşma ve paslaşmalara hiçbir şekilde takılıp kalmayız, kalamayız.
“BAŞLI BAŞINA BİR PROBLEM”
Hakikaten bu milletin ferasetinden, sağduyu hareket tarzından da korkmuyorlar mı? Ya da önemsemiyorlar mı? Bilmiyorum. Aksi halde bir yıldır yalandan toplanıp, dağılmaları bugün yaşananları yaşatmazdı. Kabul etmedikleri ret ettikleri sistemin kadrolarını pazarlık şartı olarak öne sürebilmekte, masa ile ilgili kendi ithamlarının tam da ortasında olmakla ilgili hiçbir rahatsızlık hissetmedikleri de anlaşılmaktadır. Bu milleti her an bir kaos ortamı yaratabilecek, yaşatabilecek bakış, tutum ve davranışların birlikteliğine çağırıyor olmak bile başlı başına bir problem. Güçlendirilmiş Parlamenter sistem diye tutturdukları modelin yaşanmışlıkları hafızalarımızda duruyor. Gerçi, öyle anlaşılıyor ki güçlendirilmiş makam! dağıtma planının deşifre olması dahi umurlarında değil.
Hakikaten bu milletin ferasetinden, sağduyu hareket tarzından da korkmuyorlar mı? Ya da önemsemiyorlar mı? Bilmiyorum. Aksi halde bir yıldır yalandan toplanıp, dağılmaları bugün yaşananları yaşatmazdı. Kabul etmedikleri ret ettikleri sistemin kadrolarını pazarlık şartı olarak öne sürebilmekte, masa ile ilgili kendi ithamlarının tam da ortasında olmakla ilgili hiçbir rahatsızlık hissetmedikleri de anlaşılmaktadır. Bu milleti her an bir kaos ortamı yaratabilecek, yaşatabilecek bakış, tutum ve davranışların birlikteliğine çağırıyor olmak bile başlı başına bir problem. Güçlendirilmiş Parlamenter sistem diye tutturdukları modelin yaşanmışlıkları hafızalarımızda duruyor. Gerçi, öyle anlaşılıyor ki güçlendirilmiş makam! dağıtma planının deşifre olması dahi umurlarında değil.
“YAŞAYACAĞIMIZ FİLMİN FRAGMANI”
O günlerde gördüklerimiz ortada hiç bir şey yokken bu günlerde gördüklerimizin yanında zemzem suyu ile yıkanmış kalır veya başka bir ifadeyle Allah muhafaza bu ülkenin geleceğini her kafadan her dakika farklı bir ses çıkma ihtimali yüksek bu kakofoniye bırakacak olursak yandı gülüm keten helvası veya başka bir deyimle göreceğimiz değil yaşayacağımız filmin tam bir fragmanı. Fragman filmi cazip gösterme amaçlı vizyon öncesi bir sunum oysa bunlarda gördüğümüz, seyrettiğimiz aman ha! Dedirtecek parçalardan oluşuyor. Geldiğimiz yer 7 Haziran sonrasını az bir şey çağrıştırıyor, dönüp geriye baktığımızda benzer sonuçları doğuracak bir süreç ve sürükleniş yaşamayız diye ümit ediyorum.
O günlerde gördüklerimiz ortada hiç bir şey yokken bu günlerde gördüklerimizin yanında zemzem suyu ile yıkanmış kalır veya başka bir ifadeyle Allah muhafaza bu ülkenin geleceğini her kafadan her dakika farklı bir ses çıkma ihtimali yüksek bu kakofoniye bırakacak olursak yandı gülüm keten helvası veya başka bir deyimle göreceğimiz değil yaşayacağımız filmin tam bir fragmanı. Fragman filmi cazip gösterme amaçlı vizyon öncesi bir sunum oysa bunlarda gördüğümüz, seyrettiğimiz aman ha! Dedirtecek parçalardan oluşuyor. Geldiğimiz yer 7 Haziran sonrasını az bir şey çağrıştırıyor, dönüp geriye baktığımızda benzer sonuçları doğuracak bir süreç ve sürükleniş yaşamayız diye ümit ediyorum.
“ÇOK FAZLA İŞİMİZ VAR”
Duyduklarımız, gördüklerimiz için gözümüzü ve kulaklarımızı kapatalım isteniyor olması bir doğruyu ifade etmediği gibi doğrunun hayat bulması için mücadelenin şart olduğunu da söylemeye ısrarla devam edeceğiz. Zeytinyağı gibi üste çıkacak söylemler önümüzdeki günlerin tek gündemi olacak. Hatta olanlar ve konuşulanlardan dolayı bizi bile suçlayabilirler. Oysa biz deprem bölgesini ayağa kaldırma mücadelesi vermeye devam edeceğiz, biz sosyal konut projelerini hayata geçirmeye, süresi dolan tahıl koridoru problemi için dünya devleti asaletini göstermeye devam edeceğiz. Biz terörün kökünü kazıma mücadelesinde azimle kararlılıkla çalışacağız. Yani bizim gündemimiz, onların gündeminden farklı olmaya devam edecek. Dedik ya çok işimiz var, birileri varsın kendi küçük dünyaları ve hesapları ile oyalanıp dursun. Az kaldı, Allah’ın izniyle vesselam.”
Duyduklarımız, gördüklerimiz için gözümüzü ve kulaklarımızı kapatalım isteniyor olması bir doğruyu ifade etmediği gibi doğrunun hayat bulması için mücadelenin şart olduğunu da söylemeye ısrarla devam edeceğiz. Zeytinyağı gibi üste çıkacak söylemler önümüzdeki günlerin tek gündemi olacak. Hatta olanlar ve konuşulanlardan dolayı bizi bile suçlayabilirler. Oysa biz deprem bölgesini ayağa kaldırma mücadelesi vermeye devam edeceğiz, biz sosyal konut projelerini hayata geçirmeye, süresi dolan tahıl koridoru problemi için dünya devleti asaletini göstermeye devam edeceğiz. Biz terörün kökünü kazıma mücadelesinde azimle kararlılıkla çalışacağız. Yani bizim gündemimiz, onların gündeminden farklı olmaya devam edecek. Dedik ya çok işimiz var, birileri varsın kendi küçük dünyaları ve hesapları ile oyalanıp dursun. Az kaldı, Allah’ın izniyle vesselam.”