Gazetemiz imtiyaz sahibi gazeteci Uğur Saray’a ve beraberindeki ekip arkadaşlarımıza başarılar dileyen Yaman, Yenigün Gazetesi’nin hem 18. yaşına hem de yeni ofisine hayırlı olsun dedi. Burada gündemdeki konularla ilgili de beyanatlar veren Yaman, özellikle hatırlattığımız ve geçtiğimiz haftaların tartışma konusu olan Takvim Gazetesi’nin manşetine sert çıkıştı. Yaman, “Camiamızda kraldan daha çok kralcı var. Maalesef ki bunların yaptığı tüm olumsuzluklar bize fatura ediliyor” dedi. İşte Cemil Yaman’a yönelttiğimiz sorular ve cevapları;
BATI İLE DOĞU ARASINDAKİ MAKAS KAPANDI
Cemil bey, partideki görevinizden dolayı sürekli ülkenin doğu kesiminde de bulunuyorsunuz. Birçok ilde aktif çalışmalar yürütüyorsunuz. Durumlar nasıl? Neler yapıyorsunuz?
Bölgeye 40 yıl sonra gittim diyebilirim. Özellikle belediye başkanlığından sonra doğduğum şehre Ağrı’ya adım atmak farklı bir duygu idi. Oraya ulaştığımızda bize belletilen şeylerin doğru olmadığını, Türkiye’de batıda ne varsa doğuda da aynısının olduğunu gördük. Hizmet konusunda AK Parti öncesinde eksik ve geri bırakılmış lakin bugün Allah’a hamd olsun böyle bir sorun yok. Batıda bir hava alanıyla diğer bir hava alanı arası 100 kilometre. Anadolu’nun tamamında bu 100 kilometre olmuş. Bölgeyi gezdiğimde bütün şehirlerin duble yollarla birbirine bağlandığını gördüm ve benim güney doğunun teşkilat koordinatörlüğünde görevim hala devam ediyor. Batman, Şırnak, Antep var ama şuanda Batman’da devam ediyor. Ben bölgenin tamamını ilçe ilçe gezdim. Tarıma verilen çok ciddi destekler var. Sulamayla ilgili çok ciddi mesafeler almışız. Altyapı bitirilmiş. Sağlık alanında batıda ne varsa doğuda da o var.
Şehirleşme daha mı iyi yapılıyor orada? Nüfus azlığından, coğrafi zenginlikten kaynaklı mı?
Diyarbakır, Antep, Urfa kısmen büyüyor. Onun dışında diğer şehirlerde çok büyüme olmuyor. Dolayısıyla yeni konut ihtiyacı çok fazla gerekmiyor ama terörden kaynaklanan sorunlar var. Hükümet de bu sorunlara karşı atılması gereken adımları zamanında atmış. Cumhur siyaseti döneminde terör örgütünün yıktığı yapılar, konutlar, hükümetimiz tarafından zamanında yapıldı ve hak sahiplerine kazandırıldı. Kongreler sürecinde de bölgedeydim. İnsanlarda müthiş bir heyecan vardı. Hatta heyecan batıdan daha fazlaydı. AK Parti’nin kongrelerinde pandemi öncesinde coşkulu bir kalabalıkla kongreler yaptık. Pandemiden dolayı malum, biraz daha dikkatli davranıyoruz. Sorunsuz kongreler yaptık ve çok coşkulu geçti. Bölgede bir bahar havası var insanlar hayata daha umutlu bakıyorlar. 15 Temmuz’dan sonra terör örgütünden boşalan kadrolar bertaraf edilince de halkın devlete olan güveni daha da arttı ve bölge halkı yarınlarını daha umutlu görüyor. Bütün samimiyetimle söylüyorum. Bu röportajı okuyanların bölgeyi gezip görmelerini isterim. Her bir şehrimizin, Anadolu’nun her şehrinin ayrı bir güzelliği var. Bu bölge de tarihi ve geçmişiyle muhteşem bir coğrafya.
Tabi sizin partinizde yerel yönetimlerde bir göreviniz var, kaç ilde görev aldınız?
Benim bölge başkanı olduğum 8 vilayet var. Bir kısmı Güney Doğu, bir kısmı da Doğu Anadolu. Ağrı, Iğdır, Van, Hakkari, Şırnak, Siirt, Batman ve Bitlis illerini kapsıyor.
Orada kayyum belediyeler de var sanırım?
Evet, kayyum belediyelerimiz de var doğrudur.
KBB’NİN YAPTIRDIĞI PARK GURUR VERİCİ
Kayyum süreçlerini nasıl yorumluyorsunuz. Vatandaşın kayyumla alakalı bakışı nasıl?
Vatandaş doğrusu kayyumlara çok sıcak bakmıyor ama biz terör örgütü mensuplarına da belediyeleri teslim edemeyiz. Bizim AK Partili belediyelere bakıyorum, AK Partili belediyeler batıda olduğu gibi doğuda da çok güzel işler yapıyorlar. Batman Sason Belediye Başkanımız vefat etti, Allah rahmet eylesin. Geçen hafta Sason’daydım. Sason Belediye Meclisi 7 iktidar meclis üyesi, 4’de muhalefet belediye meclis üyesi vardı. 11 meclis üyesinin 11’inin de oyunu alarak yeni başkanımız seçildi. Batıdaki belediyeler ile doğudaki belediyeler arasında kardeş belediye hukuku var. Nusaybin’de ben Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu bir parkı gördüğümde bir Kocaelili olarak gurur duydum. Bu kardeş belediye çalışmasını devam ettiriyoruz. Mesela ben de belediye başkanlığı yaptım. Altyapı çok önemlidir belediyecilikte. Doğudaki belediyelerde altyapı sorunu var ama bu kayyum belediyeler altyapıyı çözdüler, üst yapı ha keza öyle. Mesela ben Kızıltepe’de bir cadde gördüm. Halı deseniyle cadde yapılmış. Bir tek onun gidip görülmesi gerekiyor. Yol kaldırımıyla birlikte halı deseninde. Muhteşem bir eser. Sokak aydınlatmaları konusunda batıda ne varsa burada da onlar var. Kayyum belediyeciliğinin de AK Parti belediyeciliğinden çok da geri kalmış değil.
60 MADDEDE UZLAŞTIK AMA CHP YAN ÇİZDİ
Meclis çalışmaları nasıl ilerliyor? Bu meclis yeni anayasayı ortak akılla çıkarabilecek mi malum ara ara gündeme getiriliyor.
Türkiye’de yeni anayasa isteyen biziz ve bunda samimiyiz. Daha önceki parlamenter sistemde 336 milletvekili ile mutlak çoğunluk sağlanıyordu çünkü 550 kişilik parlamento vardı. Buna rağmen tüm partilere herkes 3 üye versin diye söyledik ve bir sivil anayasa yapalım dedik. Muhalefet ile birlikte 12 kişi bir araya geldi ve 60 maddelik bir taslak hazırlandı. Daha sonra anlaşma bozuldu ve bu 60 maddeyi parlamentoya sevk edelim, parlamentoya çıkaralım dediğimizde CHP yan çizdi. Kendi imzaları da vardı hâlbuki taslakta. Muhalefetin 9 kişiyle temsil edildiği, iktidarın 3 kişiyle temsil edildiği bir anayasa taslağını milletin meclisine getirmediler. Bizim yaklaşımımız çok demokratik bir adımdı. Cumhurbaşkanımız da yine aynı şeyi söyledi bütün siyasi partiler, STK’lar, Türkiye’nin yeni anayasaya ihtiyacı olduğunu bilenler inananlar, herkes elini taşına koysun ve yeni bir anayasa yapalım. Mevcut anayasa yamalı bohçaya benzedi artık. Türkiye’nin tam demokratik bir anayasaya ihtiyacı var.
Geçmişteki o çalışılan maddeler tekrar masaya gelecek mi?
Elbette üzerinde uzlaşılan o 60 madde nedir onu tam bilmiyorum ama yani ön koşulsuz, Türkiye’yi yarına taşıyabilecek tam demokratik ve daha özgürlükçü bir anayasa oturulur konuşulur. Türkiye’nin bana göre en büyük ihtiyaçlarınızdan birisi demokratik, sivil bir anayasa. Çok zor değil ve Türkiye’de buna herkesin destek vermesi lazım. Biz bizim bir taslağımız var bizi destekleyin demiyoruz ki. Ortak bir taslak oluşturalım, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak, ülkenin geleceği göreceği bir anayasayı birlikte hazırlayalım diyoruz. Oturalım çıkaralım ve burada en samimi olan Cumhur İttifakı. Bizim tek koşulumuz Türkiye’yi yarınlara taşıyacak bir anayasa.
Peki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gidişatı nasıl? Bir parlamenter olarak samimi düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Yıllardır süren ve Türkiye üzerinde oynanan oyunların bozulduğu milat bana göre Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin referandum günüdür. 16 Nisan’dan sonra yeni bir format atılıyor ve yeni bir anlayış getiriliyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gönül coğrafyası çok geniş olan ve 83 milyonluk ülkemizin yeni sitemi oluyor. Böyle bir ülkede sistem değişikliği çok kolay olmuyor. Partili cumhurbaşkanı olur mu olmaz mı tartışması var. Ne olduğu belli olmayan parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş sürecinde taşlar hemen yerine oturmaz. Bu biraz zaman alacak. Kızılcahamam kampında Cumhurbaşkanı yardımcısı milletvekillerine sistemin eksikliklerine dair uzun bir sunum yaptı ve bizim arkadaşlarımızın çoğu evet bizim de dediğimiz bunlardı dedi. Geçiş sürecinde bu sorunların hepsi çok rahat çözülür. Bu sistemin halen daha fanatik bir savunucusuyum. Türkiye’nin yapısına uygun olan yönetim modelidir.
ERKEN SEÇİM İÇİN TARİH VERİYORUM; 2023
Aksaklıkları biliyoruz, aksaklıklar olacaktır, yeni bir sistem ve bu sistemin oturması kolay değil. Belediye seçimlerinin olduktan sonraki gün erken seçim tartışması olmaz 5 yıl sonradır derler. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde erken seçim tartışmasının olmaması lazım. Çünkü halk bir güvenoyu veriyor. Eskiden parlamenter sistemde milletvekili transferleri olurdu. Koalisyon ortakları ayrılırdı. Türkiye mecbur seçime gitmek zorunda kalırdı. Şu anda seçime gitmek için hiçbir neden yok çünkü güçlü bir hükümet var. Halktan beş yıllığına oyunu almış ve görevinin başında. Neden gitsin seçime? Herkes şunu kabul etmelidir. Türkiye’de genel seçim 2023’ün Haziran’ın son haftasında. Muhalefet şunu demeli sağlıkla ilgili daha iyi neler yapılabilir daha iyi nasıl idare edilebilir buna kafa yormalılar ancak gündemi meşgul ediyorlar. Türkiye’de ana muhalefet erken seçim istiyor mu? Sadece popülizm yapıyorlar. Bir adayları bile yok. Cumhur İttifak’ının üç ortağı da bizim adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır diyor. Millet İttifakı’nın böyle bir adayı var mı? Birbirine normalde selam vermeyenlerin oluşturduğu bir ittifak var karşımızda.
DÜNYANIN EN GÜÇLÜ LİDERİ ERDOĞAN’DIR
Türkiye, artık talimat alan bir ülke değil, rol olan ve yön veren bir ülkedir. Eskiden Amerika seçimlerinde masada Türkiye konuşulacak, yoktu böyle bir şey. Şimdi Amerika seçimlerinde Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan ana argümanlardan biriydi. Biri gelirsem Recep Tayyip Erdoğan’ı devireceğim diyor. Yani şunu diyor aslında dünyanın en güçlü liderlerinden biri Recep Tayyip Erdoğan’dır. Türkiye’nin başında güçlü bir liderin olması onların işine gelmiyor. Onlar kukla arıyor. Onlar güçlü bir Türkiye istemezler ama Türkiye artık çok daha güçlü. Trump biz Türkiye’yi ekonomik olarak çökerteceğiz dedi. Trump’ın dillendirmeye cesaret ettiği, o bütün zenginlerin de hedefindedir Erdoğan. Seçimle başaramadılar, darbeyle başaramadılar, şimdi ekonomik olarak deniyorlar ve yine başaramayacaklar.
DÜNYANIN HEDEFİNDE OLAN BİR İKTİDARIZ
19 yıllık iktidarımızda insanların yaşam kalitesini arttırdık mı? Kime sorarsanız sorun evet derler. Biz dünyanın en önemli noktasında bulunuyoruz. Coğrafik olarak dünyanın kalbidir Türkiye. Şu anda bu işi Recep Tayyip Erdoğan’dan daha iyi yapabilecek biri var mı? Muhalefete sorduğumuzda özelde bu sorunu kim çözer diyorsunuz? Recep Tayyip Erdoğan dışında kimse çözemez diyorlar. Dünyaya sorduğunuzda bu böyle. Joe Biden geldiğinde Erdoğan’ı iktidardan alaşağı edeceğiz derken ne demek istedi? Türkiye’nin ayağına pranga takmak istiyorsak önce Recep Tayyip Erdoğan’dan başlamamız lazım diye düşünüyorlar. Recep Tayyip Erdoğan ve onun dava arkadaşları bizler ve bu millet arkamızda olduğu sürece bu ülkeye pranga takamazlar.
TAŞERON YASASI İÇİN HIZLI ADIM ATILDI
Geçtiğimiz günlerde Takvim Gazetesi’nin bir manşeti vardı siz onu gördünüz mü?
Camiamızda kraldan daha çok kralcı var. Maalesef ki bunların yaptığı tüm olumsuzluklar da bize fatura ediliyor. Cumhurbaşkanımızın böyle bir politikası yok olamaz da. Biz insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışının egemen olduğu bir siyasi anlayışa sahibiz. Halk söz konusu olduğunda bu millet, bizim davamız iktidar olmak değildir. Bizim davamız bu millete hizmetkar olmaktır. İktidar olmak için her yol mubahsa biz hiç böyle popülist politikalar yapmadık. Bir tek ben şunu eleştirirdim Sayın Davutoğlu’nun taahhüt bir anda 1 milyon 20 bin kişiye kadro verilmesi olayı. Bu şekilde olmamalıydı, doğru olmadı. Taşeron yasası daha iyi yapılabilirdi. KPSS’ye çalışan binlerce kardeşimiz var mesela şuan bana diyorlar ki keşke belediyede temizlik işçisi olarak çalışsaydım diyorlar.
İMAMOĞLU SADECE BİZİM PROJELERİ AÇIYOR
Onun dışında iktidar olmak için her yol mubah anlayışı bizde yok. Biz mesela realist gerçekçi ve ayaklarımız basa basa siyaset yapıyoruz. Dediğimiz her şeyi yaptık. Türkiye demokrasiyle idare ediliyor. Demokrasi güzel bir yönetim şekli. Sandıkta halk tercihini yapar ve çıkan sonuçlara biz başımız üzerine deriz. İstanbul için ben çok üzülüyorum. İstanbul bunu hak etmiyor. 2 yıldır İstanbul’da hizmet yok. AK Parti’nin yapmış olduğu bitme aşamasında olan projeler açılıyor. Bugün İstanbul, hizmetsizlikten kıvranıyor ancak halk bir tercih yaptı ve İstanbulluların tercihi de başımızın gözümüzün üzerine.
Ama adamı çalıştırmıyorlar. Gördüğümüz kadarıyla iktidarın gücü altında baskı uygulanıyor. Zaten ikinci seçim kararı yanlıştı ve sonucu da ortada iken üçüncü bir hata neden yapılıyor?
Bizim iktidarımızda da AK Partili belediye başkanlığı döneminde de rutin çıkan kanunlar ve yasalar vardır. O gün belki daha fazlaydı bugün daha az. Geçen büyükşehir belediye başkan vekilimiz açıklamış. Mesela geçen dönem gelen maddelerden 100’ü reddedildiyse şuan 2’dir 3’tür. Büyükşehir’de çıkan maddelere bakıldığında öyle aman aman engel olmamışlar ne İzmit belediye başkanımıza ne de İstanbul’a ne de diğer belediyelere. AK Partili meclis üyeleri hizmetin gelmesini engellemez.
Son dönemde iktidarınıza yönelik halkın eleştirileri yükseldi. Başkan ve genel başkan yardımcılarıyla bunlar konuşuluyor mu? Marketteki fiyat artışının bu noktaya gelmesinin tek suçlusu aracılar mı? Hükümetin gelinen noktada hiç mi hatası yok? Bunlar analiz ediliyor mu yukarıda?
Şunu söyleyeyim lansman konusunda, yapılan şeyleri anlatma konusunda eksiklerimiz var. Biz gerçekten bu milleti dert ediniyoruz. O marketlerde yaşanan durumları ekiplerimiz var ve saha ekiplerimizle inceleme altına aldık. Bugün ayçiçek yağında yaşanan sıkıntının benzeri patates ve soğanda da oldu. Dönemsel olarak Türkiye gibi ülkelerde bu olur ancak bizim daha uyanık kalmamız lazım. Bir gıda stokçuluğu başladı ülkelerde. Türkiye Ayçiçeği üretimi noktasında talebini karşılamıyor. Totalde topladığımızda Türkiye’nin yağ ihtiyacını karşılayacak kadar üretim yapmamışız. Bu pandemiden dolayı kaynaklandı.
TÜRKİYE’DE GIDA STOKÇULUĞUNA BAŞLANDI
Almanya, Türkiye’den sonra COVİD-19’la mücadele konusunda en başarılı ülkelerden biridir. Bizim hükümet politikalarında aldığımız kararlar ve bu kararlara uyan aziz milletimizin zamanında sahip çıkması bizim avantajımız, sağlık sisteminin iyi olması bizim avantajımız. Almanya daha önce biyolojik bir saldırı olursa yapılması gerekenlerin çalıştayını yapmış ve bunu karara bağlamış ama Türkiye’nin ve dünyanın böyle bir hazırlığı yoktu. Dünyanın tamamında gıda stokçuluğundan kaynaklanan bir sıkıntı var ama biz bunu kardeşim tüm dünyada var ne yapalım diyemeyiz. Hükümet olarak atılması gereken adımları atıyor ve yapılması gerekenleri yapıyoruz. Türkiye’nin geleceği konusunda kimsenin şüphesi olmasın.