Dün Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmada, Gebze’de haciz işlemleri için gittiği evde silahlı saldırıya uğrayan Avukat Ersin Arslan davası sonuçlandı. Mahkeme, Arslan’ı öldüren sanık Y.Y hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararı verdi. Ayrıca sanık Y.Y’nin cezasında herhangi bir indirim de uygulanmadı. Mahkeme kararı sonrasında Gebze Adliyesi önünde bir basın açıklaması da gerçekleştirildi. Baro temsilcileri ve avukatlar adına açıklamayı İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu yaptı. Durakoğlu, açıklamasında şunları dile getirdi;
"SIRADAN BİR OLAY DEĞİL"
“Avukat meslektaşımız Ersin Arslan’ın öldürülmesinin ardından başlayan yargı sürecinin bugün sonuna geldik. Biz bugün istediğimiz cezanın verilmesini sağlamış bir pozisyondayız. Bu kuşkusuz Arslan’ı geri getirmeye yetmiyor. Yargı sürecine ilişkin geldiğimiz noktada adına zafer diyemediğimiz bir büyük kazancı sağlamış olmamıza rağmen, kendi açımızdan sorunu bir nebze izah edebilmiş konumdayız. Bir avukatın öldürülmesi sıradan bir olay değildir. Bir avukatın öldürülmesi, bütün avukatların öldürülmeye çalışılmasıdır. Bugün çıkan sonucu bir başarı olarak görsek de, bizim mücadelemiz toplumumuzun mesleğimize bakışının değişmesidir.
"BÜYÜK DAYANIŞMA SERGİLEDİK"
Geçmişte çok avukat meslektaşlarımız öldürüldü, Ersin Arslan bunun sonuncusu oldu. Bunun son olmasını sağlayabilecek, bütün yargı güçlerinin yanımızda olduğunu görmekten teselli buluyoruz. Evladını kaybetmenin acısını ne kadar hafifletmiştir emin değilim ama yeniden Arslan ailesine başsağlığı diliyor, Ersin’e de Allah’tan rahmet diliyorum. Bizle büyük bir dayanışma gösteren tüm baro temsilcilerine ve hukuk derneklerine çok teşekkür ediyorum. Biz bu davada çok büyük bir dayanışma örneği sergiledik. Burada sergilenen dayanışmanın bundan sonra avukatların ölmemesi için çok büyük bir anlam teşkil ettiğini düşünüyorum. Bu karar bizi teselli etmeyecek ama toplumumuza mesleğimiz adına bir şey anlatacağına inanıyorum.”
"SIRADAN BİR OLAY DEĞİL"
“Avukat meslektaşımız Ersin Arslan’ın öldürülmesinin ardından başlayan yargı sürecinin bugün sonuna geldik. Biz bugün istediğimiz cezanın verilmesini sağlamış bir pozisyondayız. Bu kuşkusuz Arslan’ı geri getirmeye yetmiyor. Yargı sürecine ilişkin geldiğimiz noktada adına zafer diyemediğimiz bir büyük kazancı sağlamış olmamıza rağmen, kendi açımızdan sorunu bir nebze izah edebilmiş konumdayız. Bir avukatın öldürülmesi sıradan bir olay değildir. Bir avukatın öldürülmesi, bütün avukatların öldürülmeye çalışılmasıdır. Bugün çıkan sonucu bir başarı olarak görsek de, bizim mücadelemiz toplumumuzun mesleğimize bakışının değişmesidir.
"BÜYÜK DAYANIŞMA SERGİLEDİK"
Geçmişte çok avukat meslektaşlarımız öldürüldü, Ersin Arslan bunun sonuncusu oldu. Bunun son olmasını sağlayabilecek, bütün yargı güçlerinin yanımızda olduğunu görmekten teselli buluyoruz. Evladını kaybetmenin acısını ne kadar hafifletmiştir emin değilim ama yeniden Arslan ailesine başsağlığı diliyor, Ersin’e de Allah’tan rahmet diliyorum. Bizle büyük bir dayanışma gösteren tüm baro temsilcilerine ve hukuk derneklerine çok teşekkür ediyorum. Biz bu davada çok büyük bir dayanışma örneği sergiledik. Burada sergilenen dayanışmanın bundan sonra avukatların ölmemesi için çok büyük bir anlam teşkil ettiğini düşünüyorum. Bu karar bizi teselli etmeyecek ama toplumumuza mesleğimiz adına bir şey anlatacağına inanıyorum.”