İYİ Parti’nin dün gerçekleşen aday adayı tanıtım programında, partililerle bir araya gelen Ayla İlgün aday adayı olduğunu resmen duyurdu. İYİ Parti 27. Dönem Kocaeli Milletvekili Adayı olan ve partinin kuruluşundan bu yana hemen hemen her kademesinde görev yapan Ayla İlgün, kürsüden gerçekleştirdiği konuşmasında şunları aktardı; “Yaşamak umutla başlar. 33 yıldır Kocaeli Gebze’de ikamet etmekteyim. Mesleğim gereği çok sayıda insanla bir araya geldim, kültürleri tanıdım. Mutluluklarıyla sevindim, acılarıyla üzüldüm ama her zaman sorumluluklarımızın bilincindeydim. Tarihte baktığımız zaman fitili her zaman ateşleyen kadınlar olmuştur. Umutların mücadelesini yakan bir kadın vardı. O kadın ki hep dik ve cesur yürüdü. Kim ne söylerse söylesin inandığı doğruları cesaretle savundu. Sayın genel başkanımızın İYİ’lik hareketi Türkiye’de söz sahibi olmuştur. Vatanıma, kültürlerime ve milletime bağlılığımı herkes çok iyi bilir.
“BAŞKA BİR TÜRKİYE YOK”
Her gün farklı farklı farklı entrikaların çıktığı, ocakların söndüğü, umutların tükendiği, kardeşliğin özlenir hale geldiği, inandığımız değerlerin çarçur edildiği, Atatürk ilke ve inkılaplarından uzaklaşıldığı, hoş görünün ve erdemin rafa kalktığı, kahramanlıkların yerini kuru kabadayıların aldığı, arsızlığın ve namussuzluğun ön plana çıktığı, haramın, yalanın ve talanın kol gezdiği, liyakatin ahbap çavuş ilişkisine döndüğü, cumhuriyetin çıkarlar uğuruna parayla satıldığı bu ortamda artık elimizi değil vücudumuzu taşın altına koymanın gerekliliğinin farkındayım. Sorunlarımız belli, sıkıntılarımız ortak o zaman bu işleri hep birlikte başaracağız, ben değil biz diyerek yol yürüyeceğiz. Kadınlarımız ve çocuklarımız için, Cumhuriyetimiz için, basınımızın özgürlüğü için elimizi taşın altına koymalıyız çünkü başka bir Türkiye yok.”
Her gün farklı farklı farklı entrikaların çıktığı, ocakların söndüğü, umutların tükendiği, kardeşliğin özlenir hale geldiği, inandığımız değerlerin çarçur edildiği, Atatürk ilke ve inkılaplarından uzaklaşıldığı, hoş görünün ve erdemin rafa kalktığı, kahramanlıkların yerini kuru kabadayıların aldığı, arsızlığın ve namussuzluğun ön plana çıktığı, haramın, yalanın ve talanın kol gezdiği, liyakatin ahbap çavuş ilişkisine döndüğü, cumhuriyetin çıkarlar uğuruna parayla satıldığı bu ortamda artık elimizi değil vücudumuzu taşın altına koymanın gerekliliğinin farkındayım. Sorunlarımız belli, sıkıntılarımız ortak o zaman bu işleri hep birlikte başaracağız, ben değil biz diyerek yol yürüyeceğiz. Kadınlarımız ve çocuklarımız için, Cumhuriyetimiz için, basınımızın özgürlüğü için elimizi taşın altına koymalıyız çünkü başka bir Türkiye yok.”