Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, çağ açıp çağ kapatan bir padişah olan Fatih Sultan Mehmet’in vefat yıl dönümünde düzenlenen programda lise öğrencileriyle bir araya geldi. Burada dikkat çeken açıklamalarda bulunan Başkan Büyükgöz, önümüzdeki asrın Türk asrı olacağını kaydetti. Büyükgöz, “Daha önce Akdeniz neydi? Türk gölüydü, ama kaybettik. Şimdi mavi vatan damgasıyla yeniden Akdeniz Türk gölü olmuştur. Bundan rahatsız olanlar var. Neden asırlarca Türk gölü olarak var olan Akdeniz kaybedilmişti. Şimdi yeniden Türk gölü oldu. ‘Ne işimiz var bizim mavi vatanda, niye biz İsrail’i rahatsız ediyoruz, niye insanları, durup dururken başka ülkeleri rahatsız ediyoruz?’ deyip, sadece ve sadece bu milletin evlatlarını pısırıklaştırmak, korkaklaştırmak, ürkekleştirmek, ‘başkasına dokunmayın, başkasına bir şey söylemeyin’ anlayışıyla kabuğuna sıkılmış, sadece vur kafasına al ekmeği elinden anlayışıyla yönetilen bir ülkenin çocukları olamayız. Biz varız diyeceğiz. Akdeniz Türk gölü olmuştur, bundan sonra olmaya devam edecek. Karadeniz de Türk gölü olacaktır. Kanal İstanbul’u yaparak, Kanal İstanbul ile beraber onun iletişim hatlarını kurarak, Karadeniz’i Türk gölü haline getireceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
“TARİHİMİZİN ÖZELLİKLERİNİ HİSSETMELİYİZ”
Her devletin bayrağının birer sembol olduğunu ve devletlerin bu sembollerle konuştuğunu vurgulayan Büyükgöz, “Gençler, gelecek nesil sizin, evlatlarınızın ve torunlarınızın. Dolayısıyla devralacağınız bu bayrağı çok iyi bilmelisiniz. Bayraktan kastım bez parçası anlamında değil. O kutsal, kanımızla rengini vermişiz ama o bayrağın içinde sembolleşmiş bütün değerlerimiz var. O bayrağın içinde sembolleşmiş inancımız var, medeniyetimiz var, hürriyet aşkımız var, bağımsızlık aşkımız var ve dünyaya haykırışımız var. Onu mutlaka bu bayrağa bakarken sadece ve sadece bir bayrak sembolü olarak bakarsak yanlış olur, o bayrak bir semboldür. Devletler sembollerle konuşur, sembollerle kendini ifade eder. Mesela İsrail’in bayrağında 2 tane mavi çizgi vardır ortasında yıldız var. Yani diyor ki; ‘Nil’den Fırat’a kadar topraklar benim, orası benim hayalim, hedefim’ diyor. Dolayısıyla ‘Hayalimi ve hedefimi gerçekleştirmek için Türkiye’nin bir kısmını alacağım’ diyor. Peki biz nasıl cevap verdik ona, bu siyonizme, emperyalizme? Kıbrıs mücadelesinin sonunda Kıbrıs’a Türk bayrağı çizildi. Orada da dikkat edin bir kırmızı çizgi üstte, bir kırmızı çizgi altta, ortada da ay yıldız var. Dedik ki ‘Senin Nil ile Fırat arasında hayalin varsa bizim de vatan topraklarına, yani devlet-i ebed-müddet hayalini koyduğumuz topraklara sana yer yok. Ne Fırat senin, ne de hiçbir yer senin olamayacak’ diye cevap verdik. Devletler böyle sembollerle konuşur. Dolayısıyla oraya baktığımızda orada tüm tarihimizi ve tarihimizin özelliklerini hissetmeliyiz. O gözle bakmalıyız. Kendinizi bu alanda yetiştirin. Matematikçi olun, fizikçi olun, yazılımcı olun ama bir tarafınız da edebiyatta olsun. Enstrüman çalın veya şiir yazın veya başka sanatlarla uğraşın, mutlaka farklı bir entelektüel yönünüz olmalı” ifadelerini kullandı.