T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapsamında bu yıl üçüncüsü düzenlenen, Türkiye'den ve dünyadan girişim ekosisteminin tüm paydaşlarını bir araya getiren Take Off Uluslararası Girişim Zirvesi'nde bir sunum gerçekleştirdi.
"BİZ NE YAPARSAK YAPALIM ÖZGÜN OLSUN"
Baykar tarafından geliştirilen insansız hava sistemleri hakkında görsel bir sunum yapan Bayraktar, "Biz burada yola çıkarken Türkiye'de 'biz bunları ancak dışarıdan alabiliriz' diyen bir anlayış mevcuttu. Yani biz ve savunma sanayisini düşünecek olursak büyük ölçekte, büyük oranda yüzde 85'in üzerinde yurt dışına bağımlılık söz konusuydu. Biz ne yaparsak yapalım muhakkak fikri hakları ve tasarımı bize ait olsun, özgün olsun dedik. İlk gün belki en iyi eseri geliştirmesek de kendimize has bir eseri geliştirmiş olacağımızdan, bu var olan özgüven problemini de bir anlamda yüksek teknolojideki açmış oluruz anlayışıyla yola çıktık." diye konuştu. Bayraktar, üretilen ürünlerin tasarımının önemine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ürünün, fikri hakları bizde olacak ve bunun yanında kimseye de benzemeyecek. Bundan daha önemlisi benim daha fazla önem verdiğim husus yerleşik düzen çarpık ve yanlış yollara sahip olsa bile biz hem inancımız gereği hem anlayışımız gereği dedik ki; asla bu girdiğimiz yolda etik ve ahlaktan ayrılmayacağız. Yani ne yaptığınızdan daha önemlisi bunu nasıl yaptığımız. Şayet o yollara başvuracak olsak o yollara tevessül edecek olsak belki kısa dönemde belki karlı çıkabilirsiniz ama orta ve uzun vadede asla başarılı olmanız bereketli, insanlığın faydasına bir sonuç elde etmeniz mümkün değil. O yüzden ben buradaki de genç arkadaşlarıma bunu hassaten tavsiye etmek istiyorum. Girişimlerin daha yolun başında olan girişimleri açısından bu hızla dikkat etmelerini tavsiye ediyorum. Ne yaparsanız yapın sistem sizi bazı yanlışlara zorlasa da asla hak bildiğiniz yoldan etikten ve ahlaktan ayrılmayın." Yeni dönüşümlerin yaşandığı bir dönemden geçtiklerinin altını çizen Bayraktar, "Ben bunu biraz da sörf dalgalarına benzetiyorum. Yani o dalga doğarken ön tarafında kaldığınızda hep bu avantajınıza oluyor. Işte bizim insansız hava araçlarındaki hikayemiz de biraz böyle. Bugünün yarışlarına, bitmiş yarışlarına değil geleceğin trenlerine odaklanmanızı tavsiye ediyorum arkadaşlar. Ve şayet bu söylediğim hususlara riayet edersek ilk günden itibaren yani o en ufak iki metrelik uçağı yaptığınızda dahi dedik ki; eğer milli ve özgün olursak, bunun yanında etik ve ahlaka riayet edersek geleceğin trendine de odaklanmışsak dünyanın en iyisini yapmamamız için hiçbir sebep yok. Buna hep inandık ve o şekilde çalıştık." şeklinde konuştu.BAYRAKTAR TB3'ÜN İLK UÇUŞU 2022'DE OLACAK
GELECEĞİN ARAÇLARI AKILLI UÇAN ARABALAR
"BİZ NE YAPARSAK YAPALIM ÖZGÜN OLSUN"
Baykar tarafından geliştirilen insansız hava sistemleri hakkında görsel bir sunum yapan Bayraktar, "Biz burada yola çıkarken Türkiye'de 'biz bunları ancak dışarıdan alabiliriz' diyen bir anlayış mevcuttu. Yani biz ve savunma sanayisini düşünecek olursak büyük ölçekte, büyük oranda yüzde 85'in üzerinde yurt dışına bağımlılık söz konusuydu. Biz ne yaparsak yapalım muhakkak fikri hakları ve tasarımı bize ait olsun, özgün olsun dedik. İlk gün belki en iyi eseri geliştirmesek de kendimize has bir eseri geliştirmiş olacağımızdan, bu var olan özgüven problemini de bir anlamda yüksek teknolojideki açmış oluruz anlayışıyla yola çıktık." diye konuştu. Bayraktar, üretilen ürünlerin tasarımının önemine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ürünün, fikri hakları bizde olacak ve bunun yanında kimseye de benzemeyecek. Bundan daha önemlisi benim daha fazla önem verdiğim husus yerleşik düzen çarpık ve yanlış yollara sahip olsa bile biz hem inancımız gereği hem anlayışımız gereği dedik ki; asla bu girdiğimiz yolda etik ve ahlaktan ayrılmayacağız. Yani ne yaptığınızdan daha önemlisi bunu nasıl yaptığımız. Şayet o yollara başvuracak olsak o yollara tevessül edecek olsak belki kısa dönemde belki karlı çıkabilirsiniz ama orta ve uzun vadede asla başarılı olmanız bereketli, insanlığın faydasına bir sonuç elde etmeniz mümkün değil. O yüzden ben buradaki de genç arkadaşlarıma bunu hassaten tavsiye etmek istiyorum. Girişimlerin daha yolun başında olan girişimleri açısından bu hızla dikkat etmelerini tavsiye ediyorum. Ne yaparsanız yapın sistem sizi bazı yanlışlara zorlasa da asla hak bildiğiniz yoldan etikten ve ahlaktan ayrılmayın." Yeni dönüşümlerin yaşandığı bir dönemden geçtiklerinin altını çizen Bayraktar, "Ben bunu biraz da sörf dalgalarına benzetiyorum. Yani o dalga doğarken ön tarafında kaldığınızda hep bu avantajınıza oluyor. Işte bizim insansız hava araçlarındaki hikayemiz de biraz böyle. Bugünün yarışlarına, bitmiş yarışlarına değil geleceğin trenlerine odaklanmanızı tavsiye ediyorum arkadaşlar. Ve şayet bu söylediğim hususlara riayet edersek ilk günden itibaren yani o en ufak iki metrelik uçağı yaptığınızda dahi dedik ki; eğer milli ve özgün olursak, bunun yanında etik ve ahlaka riayet edersek geleceğin trendine de odaklanmışsak dünyanın en iyisini yapmamamız için hiçbir sebep yok. Buna hep inandık ve o şekilde çalıştık." şeklinde konuştu.