Türkiye 28 Mayıs tarihinde Cumhurbaşkanını seçebilmek için yeniden sandık başına gidecek. Seçmenler, Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu arasında bir tercih yapacak. 2 gün kalan seçim öncesinde partilerin çalışmaları ve propagandaları aralıksız olarak devam ediyor. Bu çerçevede CHP Gebze İlçe Kadın Kolları Başkanı Yaşa Erdoğan, ilçe binasında bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya partililer ve basın mensupları katıldı. Erdoğan, açıklamasında Cumhur İttifakı tarafından yapılan kadın karşıtı söylemlere tepki gösterdi.
“BİR YANDA ESARET DİĞER
YANDA ÖZGÜRLÜK DURUYOR”
Tarihi bir süreçten geçildiğini, Türkiye’nin kaderini belirleyecek olan seçimlere 2 gün kaldığını dile getiren CHP Gebze İlçe Kadın Kolları Başkanı Yaşa Erdoğan, “Ülkemizin kaderinin belirlenmesine iki gün kaldı. 28 Mayıs’ta gerçekleşecek olan seçim iki aday arasında değildir. Bir referandum niteliğindedir. Elbette her seçim çok önemli fakat bu seçim özellikle Türkiye Cumhuriyeti nüfusunun yarısını oluşturan biz kadınlar için hayati öneme sahiptir. Bir yanda esaret diğer yanda özgürlük duruyor. Cumhur İttifakı adeta bir kadın düşmanı koalisyonuna dönüştü. Kadınların kazanılmış tüm kazanımlarına göz diken Yeniden Refah Partisi ve Hizbullah terör örgütünün siyasi uzantısı olan Hüda Par’ın Meclis’e girişi ile Cumhuriyet tarihinin kadınlar açısından en karanlık parlamentosu oluşturuldu. Meclis’te temsil hakkı kazanan bu zihniyet planlarını alenen ilan etti” dedi.
“HÜDA PAR KADINLARIN KAZANILMIŞ
BÜTÜN HAKLARINA GÖZ DİKTİ”
Kadınların kayıt dışı istihdama itildiğini aktaran Erdoğan, “Kız çocuklarının erken yaşta zorla evlendirilmesinin önünü açmak isteyenler, karma eğitimin zorunluluktan çıkarılmasını istiyor. Eğitimin anayasal bir hak olduğu gerçeğini her fırsatta yüzlerine vurmaya devam edeceğiz. Geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim hakkının gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Kadın erkek eşitliğine inanmayan Hüda Par, kadınların kazanılmış bütün haklarına göz dikti. Kadınların çalışma şartlarının fıtrata uygun hale getirilmesi isteniyor. Eşit işe eşit ücretin alınmadığı, her üç kadından birinin işsiz olduğu ülkemizde hangi fıtrattan bahsediyorlar? Kadınların kayıt dışı istihdama itildiği yetmezmiş gibi kadınlar sadece hemşire, kadın hastalara bakan hekim ya da kreş öğretmeni olabilir demek istiyorlar. Mesleğin cinsiyeti olmaz. Biz kadınlar her işi yapabiliriz” diye konuştu.
"KİMSENİN SAHİPLENEBİLECEĞİ
BİR MAL YA DA HAYVAN DEĞİLİZ”
Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun bazı söylemlerine tepki gösteren Erdoğan, “Şiddet mağduru olan kadınların boşanmasının önünü kesmek, boşandığında da ailesinin evine dönmesine mecbur etmek adına yoksulluk nafakası kaldırılmak isteniyor. Kadın işe girdiğinde, evlendiğinde kesilen bu nafaka ömür boyu ödeniyormuş gibi yanlış bir algı ile kadınların ekmek parasına göz dikiliyor. Biz yürütülen bütün bu kara propagandalara rağmen nafaka hakkımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Kadınlar bir sokak hayvanı gibi sahiplendirilmek isteniyor. Sosyal bir hukuk devletinde yaşadığımız gerçeğini yok sayanlar kadınları sahiplendirme hadsizliğinden bahsediyor. Biz kimsenin sahiplenebileceği bir mal ya da hayvan değiliz” şeklinde konuştu.
“BİZ VARIZ VE VAR
OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Yeniden Refah Partisi’nin Düzce'deki seçim aracında, kadın milletvekili adayının fotoğrafının gölgelendiğini vurgulayan Erdoğan, “Türkiye’yi şeriat düzenine taşımak isteyenler kadının yüzünün görünmesine dahi tahammül edemese de biz varız ve var olmaya devam edeceğiz. Yeniden Refah Partisi Aydın İl Başkanlığı’nda kadın milletvekilinin oturduğu yerin değiştirilmesini istedi. Kadın milletvekili adayına ‘Kadın ile erkek yan yana fotoğraf çektirmez’ diyerek bağırdılar. Kadınları ötekileştirmeye çalışan bu zihniyetin hedeflerine izin vermemeye kararlıyız. Hüda Par 6284 sayılı kanunu budamak isterken, Yeniden Refah Partisi kanunun tamamen yürürlükten kaldırılmasını istiyor. Hatırlarsınız, İstanbul Sözleşmesi’ne de karşı çıkmışlar ve kaldırılması için karalama kampanyaları yürütmüşlerdi. Şimdi de 6284’ü hedef tahtasına koydular” ifadelerini kullandı.
“BİZİM DE İRAN’A, AFGANİSTAN’A
DÖNÜŞMEMİZİ İSTİYORLAR”
Erdoğan, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Daha mazbatasını bile almadan kadın düşmanlığını ortaya koyan Cumhur İttifakı milletvekillerinin Meclis’te nasıl bir yol izleyeceği ortada. Küskün olduğunu, bezgin olduğunu, umutsuz olduğunu ifade ederek sandığa gitmemeyi düşünenler varsa, neyle karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha görsün. Bugünümüz ve yarınımız tehdit altındadır. Kadınların göklerde yükselmeyi hak ettiği Atatürk Türkiye’sinden sahiplendirilmesi gereken bir Türkiye’ye dönüştük. ‘Taliban’ın inancıyla ters yanımız yok’ diyen Erdoğan, yanına aldığı müttefikleriyle kadınların ve kız çocuklarının eşit yurttaşlık hakkına göz dikiyorlar. Bizim de İran’a, Afganistan’a dönüşmemizi istiyorlar.”
“BİZE REVA GÖRÜLEN CEHENNEMİN
İÇİNE HAPSOLMUYORUZ”
Sandığa gitmek, oy kullanmak zorundayız. Sadece oyumuzu kullanıp dönmek de yetmiyor, sandıklara sahip çıkmamız gerekiyor. Millet İttifakı olarak sandık güvenliği konusunda tüm tedbirlerimizi aldık. Her sandığa üç kadın müşahit çağrımıza ses veren herkese buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Haydi kadınlar, sandığa. Bize reva görülen cehennemin içine hapsolmuyoruz. Kadın örgütleri ile kararlı bir şekilde mücadeleyi büyütüyoruz. Biliyoruz ki; örgütlü gücümüz karşısında duramayacaklar. Çocuklarımızın zorla ve erken yaşta evlendirilmemesi için, gençlerin aydınlık yarınları için, haklarımızı aradığımızda hakarete uğramamak için, hak, hukuk, adalet için, sandığa gidip, sandıklara sahip çıkalım.”