Emeklilerin verdiği geçim mücadelesini anlatan Kibar , “Dünyanın 17 inci büyük ekonomisine sahip bir ülkede yaşayıp sefalet düzeyinde ücretlerle yaşamaya mahkum ediliyorsak bu bizlerin kaderi değil bizi yönetenlerin en büyük ayıbıdır. Aynı şartlarda aynı kurumdan emekli olanlar arasındaki gelir dağılımında adaletsizlik sanırım hiçbir ülkede bulunmamaktadır.” diyerek şöyle konuştu: ”Yüzdeli verilen zamlar aradaki fark daha da açmaktadır. Daha önce yapılan bir uygulama vardı az alan çok, çok alan az verilerek aradaki makas kapatılacaktı. Nedendir ki vazgeçildi.
ÇOCUĞUNA SİMİT ALAMADI
Sizlerle bir anımı paylaşmak istiyorum. Fırından simit alırken yanımdaki kadının çocuğu annesinden simit istedi annesi hayır alamam diyerek çocuğu susturdu. Çocuğa simidi ben almak istedim kadın kabul etmedi. Nedenini sorduğumda ise sizden alırsa dilenmeye alışır direnmeyi öğrenemez dedi. Emekli dilenmeyecek direnecek ve hakkı olanı alacaktır. Ben şuna inanıyorum, emekli eli nasırlı, yüzü nurlu, ağzı dualıdır. Emeklinin duasını alan ihya olur bedduasını alan perişan olur. TUİK diye bir kurumun yalan yanlış hesaplarla yüzde diye bizlere layık gördüğü zamlara itiraz ediyor hayır diyoruz. Emekli bu ülkenin yükü ve kamburu olarak görüp itibardan tasarruf olmaz diyenleri şimdiden uyarıyoruz. İş işten geçmeden bizi hatırlasınlar yoksa bize ihtiyaçları olduğu gün elbette bizimde bugün olduğu gibi o günde söyleyecek sözümüz olduğunu gerekeni hiç tereddüt etmeden yapacağımızın bilinmesini onlara hatırlatırım.”