GTÜ Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsünden bir grup akademisyen, kenevir bitkisini teknolojik olarak sanayi odaklı ve kaliteli şekilde üretmek için proje başlattı. Tarım ve Orman Bakanlığının izni, Bakanlık ve sanayi işbirliğiyle yapay zeka destekli sistemlerle gübreleme çalışmaları yürütüldü. Kısıtlı sulama koşullarında yetiştirilmesi amaçlanan kenevir için kendi ağırlığının bin katından fazla su tutabilen akıllı gübreler üretilerek Kocaeli bölgesinde uygulanmaya alındı. Çalışmalarla akıllı gübrelerden minimum harcamayla maksimum fayda sağlamak ve kenevir bitkisiyle karbon salınımını negatife indirerek kullanılan gübreleri doğa dostu olarak belgelendirmek amaçlanıyor.
“TAKVİYE EDİCİ BİR SİSTEM OLUŞTURUYORUZ"
GTÜ Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsü Dr. Öğretim Üyesi Nurgül Kıtır Şen, teknolojiyle akıllı gübreler elde ettiklerini ve kenevir üzerinde uygulama yaptıklarını söyledi. Geliştirdikleri akıllı gübrelerin ülke içerisinde kalmasını ve ihracat düzeyine gelmesini istediklerini aktaran Şen, “Yurt dışından gelen ürünler daha kaliteli diye bir algı var. Aslında biz bu algıyı yıkmaya çalışıyoruz. Bizim ürettiğimiz ürünleri yurt dışından araştırmacılar görmek için ziyarete geliyor. Bizle işbirliği yapmak istiyorlar. Bizler de kendi geliştirdiğimiz ürünümüzün ülkemizde kalmasını istiyoruz. Yerli yatırımcılar bularak ürünümüzü ihracat yapabilecek düzeye getirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
KENDİ AĞIRLIĞININ BİN KATI KADAR SU TUTABİLİYOR
Şen, "mucizevi bitki" olarak tanımladığı keneviri akıllı gübrelerle yetiştirerek karbon emisyonu üzerinde azaltıcı takviyeler oluşturmaya çalıştıklarını anlatarak, şu bilgileri verdi: "Kenevir bitkisi çok hızlı büyüyebildiği için bir ağacın 20 katı kadar karbon emisyonunu tutabiliyor. Yaptığımız çalışmalar doğrultusunda akıllı gübrelerimizle su ayak izini ve karbon ayak izini bu şekilde azaltıyoruz. Keneviri 400 milimetre yağış alan sahaların dışında ek su takviyeleri yaparak, özellikle ürettiğimiz akıllı gübrelerimiz kendi ağırlığının bin katı kadar su tutabildiği ve gübreleri de burada etkin kullanabildiğimiz için bu metotla burada negatif karbon sağlamış oluyoruz. Bu sayede ürünler belgelendirilebilir ürünler haline dönüşecek."