İşitme kayıpları, gençlik hatta çocukluk döneminde bile yaşanabiliyor. Farklı nedenlerden kaynaklanabilen işitme kayıplarında nedene göre çeşitli tedavi uygulanabiliyor. Dünyada sadece Japonya ve Türkiye'de tercih, iç kulakta işitmeyi tercih tüylü hücrelerin sayısı ve niteliğini artırmaya yönelik tedavi yöntemi, yeni bir umut oluşturuyor. “Lycrex-1” adını veren Prof.Dr. Cem Devge, işitme kayıpları ve bilgileri tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. İşitme kayıplarının farklı nedeni olabilmektedir. Kaynaklandığının bilinmesi tedavi planının doğru olarak yapılabilmesi için gerekli. Ülkemizde çok önemsenmeyen aşırı sese maruz kalmak, işitme kayıplarına yol açabilmektedir. Akustik travmalar iç kulakta duymayı uygulamak tüylü hücrelerin demek yayın azalmaya neden olabiliyor. Özellikle aşırı gürültülü meslek gruplarında çalışan bu olumsuz etkiyi azaltmak gerekir. Kullanılan bazı ilaç işitme kayıplarına zemin hazırlayabilmektedir. Özellikle çok sık kullanılan ağrı kesiciler, kemoterapi ilaçları ve bazı antibiyotikler iç kulaktaki tüylü hücrelere zarar verebilmektedir. Bunun dışında ani işitme kayıplarına yol açabilmektedir.
İŞİTME KAYBINDAN ÖNCE DENGENİZ BOZULABİLİR
Az, orta ya da ileri düzeylerde işitme kayıpları yaşamın belli bir dönemde ortaya çıkabilmektedir. Kişi bazen bu durum fark edemeyebilir. İşitme sistemi ile denge sistemi iç kulakta anatomik olarak yan yana olduğu, bazen işitme kayıplarından önce denge problemleri yaşanabilir. Denge bozukluğu ile ilgili daha sonra işitme kayıplarıyla devam eden birçok hastalık bulunmaktadır. Bunun için denge sorunları yaşandığında işitme kaybı olup olmadığını kontrol etmek gerekir. İç kulağın beslenmesindeki yetersizliklerden ya da iç kulaktaki dokusal bozukluklardan kaynaklanabilen bu tür durumlara müdahale edilmesinden işitme kaybı düzeltilebilmektedir.
KONTROL ALTINDA TUTUN
Diyabet ve tiroit bezinin az çalışması da işitme sistemini etkilemektedir. Ayrıca, romatizmal hastalıklar ve bağışıklık sistemini ilgilendiren rahatsızlıklar hem orta kulak hem de iç kulakta sorunlara yol açarak işitme kaybına neden olabilmektedir. Bazı nörolojik hastalıklar da koku alma bozukluğuyla başlayarak daha sonra işitme sorunlarıyla ortaya çıkabilmektedir.
HEM KENDİNİZİ HEM ÇOCUĞUNUZU AŞILATIN
Herhangi bir yaşta geçirilen kızamık, menenjit, sifiliz, kızamıkçık ve kabakulak gibi hastalıklar işitme sistemini etkileyebilmektedir. Hamile iken geçirilen kızamıkçık, toksoplasma, CMV gibi enfeksiyon hastalıkları yenidoğan bebekte işitsel sorunlara yol açabilmektedir. Gerekli aşıları hem annenin hem de bebeğin zamanında yaptırması, bu tür işitme kayıplarına karşı alınabilecek önlemlerin başında gelmektedir.
ÇOCUĞUNUZUN ORTA KULAK İLTİHABINI İHMAL ETMEYİN
Çocuklarda tekrarlayan ve uzun süre tedavi edilmeyen orta kulak enfeksiyonları ilerleyen dönemde işitme sorunları olarak karşımıza çıkabilmektedir. Çocukluk döneminde sık yaşanabilen orta kulak enfeksiyonları ya da orta kulakta sıvı birikimleri 3-4 ayı geçiyorsa müdahalede geç kalınmamalıdır. Uzun süre devam eden basit orta kulak problemlerine bağlı işitme kayıpları, ileri dönemlerde çocuklarda işitme sırasında gerçekleşen beyinsel işlemleme bozukluklarına ve seslerin algılanmasında bozulmalara yol açmaktadır. Bununla birlikte her orta kulak enfeksiyonu ya da sıvı toplanmasında orta kulağa tüp takılması da doğru bir yaklaşım değildir.
TEDAVİDE UMUT VEREN YÖNTEM: LYCREX
İşitme fizyolojisindeki bozukluklar çok değişik tiplerde olabileceğinden tedaviler de çok çeşitli olabilmektedir. Orta kulak enfeksiyonlarının tedavisi için antibiyotikler kullanılırken, işitme sistemini etkileyen bağışıklık sistemi hastalıklarının tedavisi için ise steroid ve kemoterapötik ilaçlar kullanılabilmektedir. İşitme kayıplarının rehabilitasyonunda işitme cihazları, orta kulak ve iç kulak implantları kullanılabilirken, iç kulak tüylü hücrelerinin enerji seviyelerini artırıcı lazer ya da yüksek enerjili fotonik elektromanyetik dalgalar gibi özellikli yöntemler de tedavide gündeme gelebilmektedir. İşitme kayıplarının tedavisinde tüylü hücrelerin sayısını artırmaya yönelik olarak geliştirilen “Lycrex-1” yöntemi hastalar için yeni bir umut olmaktadır. Lycrex-1 yöntemi ile iç kulakta uyuyan destek hücreleri bulunarak nöral veya sinirsel büyüme faktörlerinin uygulanması ile bu hücrelerin tüylü hücrelere doğru farklılaşmaları sağlanıp, yeni fonksiyonel tüylü hücreler oluşturulması amaçlanmaktadır. İlk olarak Japonya’da başlayan uygulama Prof. Dr. Cem Devge tarafından geliştirilerek Türkiye’de de uygulanmaktadır. Lycrex-1 yöntemi ile kulağın işittiği bir ya da birden fazla ses frekansında yüzde 5-15 arasında iyileşme elde edilebilmektedir.
İŞİTME KAYBINDAN ÖNCE DENGENİZ BOZULABİLİR
Az, orta ya da ileri düzeylerde işitme kayıpları yaşamın belli bir dönemde ortaya çıkabilmektedir. Kişi bazen bu durum fark edemeyebilir. İşitme sistemi ile denge sistemi iç kulakta anatomik olarak yan yana olduğu, bazen işitme kayıplarından önce denge problemleri yaşanabilir. Denge bozukluğu ile ilgili daha sonra işitme kayıplarıyla devam eden birçok hastalık bulunmaktadır. Bunun için denge sorunları yaşandığında işitme kaybı olup olmadığını kontrol etmek gerekir. İç kulağın beslenmesindeki yetersizliklerden ya da iç kulaktaki dokusal bozukluklardan kaynaklanabilen bu tür durumlara müdahale edilmesinden işitme kaybı düzeltilebilmektedir.
KONTROL ALTINDA TUTUN
Diyabet ve tiroit bezinin az çalışması da işitme sistemini etkilemektedir. Ayrıca, romatizmal hastalıklar ve bağışıklık sistemini ilgilendiren rahatsızlıklar hem orta kulak hem de iç kulakta sorunlara yol açarak işitme kaybına neden olabilmektedir. Bazı nörolojik hastalıklar da koku alma bozukluğuyla başlayarak daha sonra işitme sorunlarıyla ortaya çıkabilmektedir.
HEM KENDİNİZİ HEM ÇOCUĞUNUZU AŞILATIN
Herhangi bir yaşta geçirilen kızamık, menenjit, sifiliz, kızamıkçık ve kabakulak gibi hastalıklar işitme sistemini etkileyebilmektedir. Hamile iken geçirilen kızamıkçık, toksoplasma, CMV gibi enfeksiyon hastalıkları yenidoğan bebekte işitsel sorunlara yol açabilmektedir. Gerekli aşıları hem annenin hem de bebeğin zamanında yaptırması, bu tür işitme kayıplarına karşı alınabilecek önlemlerin başında gelmektedir.
ÇOCUĞUNUZUN ORTA KULAK İLTİHABINI İHMAL ETMEYİN
Çocuklarda tekrarlayan ve uzun süre tedavi edilmeyen orta kulak enfeksiyonları ilerleyen dönemde işitme sorunları olarak karşımıza çıkabilmektedir. Çocukluk döneminde sık yaşanabilen orta kulak enfeksiyonları ya da orta kulakta sıvı birikimleri 3-4 ayı geçiyorsa müdahalede geç kalınmamalıdır. Uzun süre devam eden basit orta kulak problemlerine bağlı işitme kayıpları, ileri dönemlerde çocuklarda işitme sırasında gerçekleşen beyinsel işlemleme bozukluklarına ve seslerin algılanmasında bozulmalara yol açmaktadır. Bununla birlikte her orta kulak enfeksiyonu ya da sıvı toplanmasında orta kulağa tüp takılması da doğru bir yaklaşım değildir.
TEDAVİDE UMUT VEREN YÖNTEM: LYCREX
İşitme fizyolojisindeki bozukluklar çok değişik tiplerde olabileceğinden tedaviler de çok çeşitli olabilmektedir. Orta kulak enfeksiyonlarının tedavisi için antibiyotikler kullanılırken, işitme sistemini etkileyen bağışıklık sistemi hastalıklarının tedavisi için ise steroid ve kemoterapötik ilaçlar kullanılabilmektedir. İşitme kayıplarının rehabilitasyonunda işitme cihazları, orta kulak ve iç kulak implantları kullanılabilirken, iç kulak tüylü hücrelerinin enerji seviyelerini artırıcı lazer ya da yüksek enerjili fotonik elektromanyetik dalgalar gibi özellikli yöntemler de tedavide gündeme gelebilmektedir. İşitme kayıplarının tedavisinde tüylü hücrelerin sayısını artırmaya yönelik olarak geliştirilen “Lycrex-1” yöntemi hastalar için yeni bir umut olmaktadır. Lycrex-1 yöntemi ile iç kulakta uyuyan destek hücreleri bulunarak nöral veya sinirsel büyüme faktörlerinin uygulanması ile bu hücrelerin tüylü hücrelere doğru farklılaşmaları sağlanıp, yeni fonksiyonel tüylü hücreler oluşturulması amaçlanmaktadır. İlk olarak Japonya’da başlayan uygulama Prof. Dr. Cem Devge tarafından geliştirilerek Türkiye’de de uygulanmaktadır. Lycrex-1 yöntemi ile kulağın işittiği bir ya da birden fazla ses frekansında yüzde 5-15 arasında iyileşme elde edilebilmektedir.