Seviyesi, türü ve nedeni farklılık gösteren işitme kaybının geri dönüşü olmayan bir sağlık sorunu olmadığına dikkat çeken Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Secaattin Gülşen; “İşitme kaybına yönelik en uygun tedavi veya destek seçenekleriyle bireyleri hayatın seslerine kavuşturabiliyoruz. İşitme kaybının çözümsüz olduğu yönündeki yanlış algı, bireylerin bu tedavi seçenekleriyle tanışmasını engelliyor. Bu noktada bireylerin bir uzmana danışmaları oldukça önemli. İşitme kaybına ilişkin farkındalığı artırarak daha çok insanın hayatına dokunabiliriz” dedi.
“BİREYLERLE ETKİLEŞİM SAĞLAMAMIZ GEREKİYOR”
Türkiye'de işitme kayıplı bireylerin yaşadığı zorlukları azaltmak ve hayatlarını kolaylaştırmak için devletin yanı sıra çeşitli kurumlar ve derneklerin farklı programlar yürüttüğünü kaydeden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Secaattin Gülşen; “Bu programlar aracılığıyla işitme kaybı yaşayan bireylere eğitim, iş fırsatları ve sosyal entegrasyon konularında destek sağlanıyor. Bu tür çalışmaların çok verimli sonuçlarını alıyoruz. Ancak sorunun kaynağına inerek farkındalığı artırmamız, işitme kaybı yaşayan bireylerle etkileşim sağlamamız gerekiyor.
“TOPLUMUN HER KESİMİNE ULAŞMALI”
Eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri kapsamında düzenlenecek çeşitli kampanyalar ve ücretsiz işitme testleriyle toplumun her kesimine ulaşmalı, işitme sağlığını destekleyici politikalarla tedavi seçeneklerini erişilebilir hale getirmeliyiz. Bu adımlarla işitme kaybına yönelik farkındalığı artırarak herkesin işitme sağlığına ve işitme kayıplı bireylerin yaşadığı deneyimlere duyarlı olmasını sağlayabilir, daha kapsayıcı bir yaklaşımla toplumsal bilinç yaratabiliriz” ifadelerinde bulundu.
“SİNYALLERİN BEYNE İLETİLMESİNİ SAĞLIYOR”
İşitme cihazları ve cerrahi müdahale gibi tedavilerle işitme kaybını hafifletme ya da tümüyle ortadan kaldırma noktasında oldukça başarılı sonuçlar aldıklarını vurgulayan Doç. Dr. Secaattin Gülşen; “İşitme cihazları, işitme kaybı yaşayan kişilerin duymasını artırarak günlük yaşamlarında daha rahat iletişim kurmalarına yardımcı oluyor. İşitme cihazlarının yeterli sonuç vermediği durumlarda ise koklear implant, ileri ve çok ileri derecedeki işitme kayıplarında bir çözüm olabilir. Koklear implant, iç kulaktaki koklea adı verilen yapıyı doğrudan uyararak işitsel sinyallerin beyne iletilmesini sağlıyor.
“TEDAVİYİ ERİŞİLEBİLİR KILMASI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Bu implantın uygunluğu, adayın işitme kaybının tipine, derecesine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değerlendiriliyor. İşitme cihazları ve koklear implant ülkemizde devletin yüzde yüz geri ödemesi kapsamında yer alıyor, bu da tedaviyi erişilebilir kılması açısından çok önemli” dedi. Koklear implant adaylığı için belirli kriterler çerçevesinde her hastanın bireysel olarak değerlendirildiğini söyleyen Doç. Dr. Secaattin Gülşen; “Bu değerlendirmeler, kulak burun boğaz uzmanları, işitme uzmanları, cerrahlar, psikologlar ve rehabilitasyon uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından yapılıyor” diye belirtti.