Çayırova’da geniş bir aileye sahip, bölgenin tanınmış isimlerinden İyi Parti Çayırova İlçe Başkanvekili Yılmaz Beşiroğlu, dün sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı alan İyi Parti’nin aksine oyunu Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan’a atacağını duyuran Beşiroğlu, bu kararı almaya iten unsuru ise Ayasofya’nın ibadete açılmasından dolayı diye gösterdi. Beşiroğlu paylaşımında, "Eğer ki ‘Bir gün birisi çıkıp ta Ayasofya’yı ibadete açarsa Müslümanları orda toplarsa benim oyum onadır’ sözüm vardı ve sözümün eriyim benim Cumhurbaşkanı adayım Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi. İyi Partili siyasetçi konuyla ilgili Gebze Yenigün Gazetesi’nin sorularını yanıtladı ve Beşiroğlu şunları aktardı;
OYUM AYASOFYA’YI CAMİ YAPANADIR
“Bir seçime gidiyoruz ve bu seçim belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli kararlarından biri olacak. Benim nazarımda bu seçimde iki farklı tercih var; birincisi tüm dünyaya meydan okumak pahasına batıla karşı ‘yeter artık sözde kararda Türk milletinindir’ diyerek Ayasofya’yı cami yapanlarla Ayasofya’yı tekrar müze yapalım diyenler arasında geçecektir. Benim kendime bir sözüm vardı, Eğer ki ‘Bir gün birisi çıkıp ta Ayasofya’yı ibadete açarsa Müslümanları orda toplarsa benim oyum onadır’ demiştim. Ve bugün o sözümü tutmak zorunda olduğum hissi ağır basmıştır o yüzden de oyumu Ayasofya’yı açan adama atacağım diye açıkladım.
HDP VE PKK KONUSU RAHATSIZ ETTİ
Bu kararı alırken sadece Ayasofya konusu değildi aklımdaki. Ben Türk milliyetçisi bir yurttaşım, ülkücü kültürü ile bugünlere geldim. İyi Parti ailesine katılırken de aynı minvalde aynı düşüncemle kapıdan içeri girdim. Benim terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP ile aynı masada olmam mümkün değil. HDP Cumhurbaşkanı adayı çıkartmayacağını açıkladığı gün aslında kararım daha da netleşti. İnanıyorum ki Türk milliyetçilerinin tercihi o andan sonra aynı benim gibi değişim göstermiştir. Bizler HDP’nin içinde olduğu bir denklemde bulunamayız, PKK’nın gölgesinde olan kararlara imza atamayız, bizim bebek katilleri ile işimiz olmaz, terörist başını özgürleştireceğiz diyenlerle aynı yolda yürüyemeyiz, Türk toplumunun ahlakını bozma gayreti olan LGBT’leri normalleştirenlere de saygı duyamayız.
İLHAMİ BAYRAK’A SAYGIM SONSUZ
Bu kararın ve bu adımın en anlama geldiğini de gayet iyi biliyorum. Maksadım parti içinde huzursuzluk çıkarmak değil, tüm beyanatlarım parti kurumsallığımdan uzak şahsi görüşlerimdir. Değerli bir ilçe başkanımız var, gerecekten İlhami Bayrak’ın siyasi tecrübesine ve şahsına olan saygım sonsuzdur ama ben dahil hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekasından daha kıymetli değildir. Bu çıkışı yapmayı, itirazlarımı sesli bir şekilde haykırmayı kendime görev biçtim. Eğer bunun için bir bedel ödenecekse, hazırım. Kararımı asla değiştirmeyeceğim, 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı için oyum Recep Tayyip Erdoğan’dan yana olacaktır.”