Bilindiği üzere Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, dün İzmit’te görev yapan meslektaşlarımıza başta Gebze Metrosu olmak üzere bölgedeki diğer yatırımları gezdirmişti. Programa katılan En Kocaeli Yazı İşleri Müdürü ve aynı zamanda Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulu üyesi Furkan Çalışkan, Darıca Millet Bahçesi ile ilgili gözlemlerini ‘Vallahi Darıca’yı kıskandım’ başlığıyla kaleme aldı. İşte Çalışkan’ın Darıca’yı neden kıskandığını anlatan yazısı…
Vallahi Darıca’yı kıskandım
Askerden döndüğüm tarih olan 2018 yılının eylül ayından beri aralıksız çalışıyorum.
Ne de olsa gencim, çalışsam o kadar yorulmuyorum.
Belki de o yüzden fazla tatile ihtiyaç duymuyorum.
Ama ufak bir inşaat işimiz vardı.
O sebeple Pazar günü inşaata yardım etmek için izne ayrıldım.
Tabi bizim meslekte hiçbir zaman tam manasıyla izin yapamazsınız.
Yapmak isteseniz de akıp giden hayat bir şekilde yakalar sizi.
Öyle de oldu.
Salı günü Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Daire Başkanı Sadık Uysal aradı.
Başkan Tahir Büyükakın’ın Gebze programını anlattı ve bizzat davet etti.
Her ne kadar izinde olsam da böylesi önemli bir programı kaçıramazdım.
Dün saat 11:00’de Büyükşehir Belediyesinden Gebze’ye hareket ettik.
Önce yaklaşık 24 Milyon liralık büyük sporcuların yetişmesini umduğum GEBZESEM inşaatı gezdik.
Daha sonra 80 Milyon lira değerindeki Gebze OSB bölgeleri ile Gebze ilçe merkezi arasına Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından TEM üzerine inşa edilecek 4 yeni köprünün ayrılma katılma kolları ile yan yol üst yapı imalatları inşaatını dolaştık.
Bir sonraki durağımız Gebze Metrosu inşaatı oldu.
İlk kez bir metro inşaatı şantiyesi gördüm.
Hayretle baktım.
İnanılmaz bir şey.
Umarım binmek de nasip olur.
Kısa bir detay vermek gerekirse Başkan Büyükakın, 15,4 kilometre uzunluğunda olan metro hattı inşaatının her şantiyesinde günde 12 metrelik yol açıldığını, kısa bir süre içerisinde günde 24 metreye çıkılacağını ifade etti.
Evet bunlar çok büyük, önemli projeler.
Ama vallahi ben en çok Darıca’yı kıskandım.
Metro inşaatının ardından Darıca Millet Bahçesine gittik.
Antikkapı buraya da çok nezih bir işletme açmış.
Antikkapı’nın yeni yıldızı Antik Köfte’de soluklandıktan sonra Darıca Millet Bahçesini dolaştık.
O çok tartışma yaratan Golf araçlarına doluştuk ve boydan boya Darıca Millet Bahçesini gözlemleme şansı bulduk.
Gerçekten çok güzel bir çalışma olmuş.
Bir kere bölgenin kendine has bir doğal güzelliği var.
Millet Bahçesinin en alt kısmı tamamen denize sıfır.
Sekapark gibi bir yürüyüş şeridi bulunuyor.
Kordon boyunca kesintisiz deniz kenarından yürüyebiliyorsunuz.
Sahilden üst tarafa doğru çıkıldıkça hafif bir eğim var.
Ağaçlıkların arasına masa atıp, sofra bezi serip oturmak mümkün.
Sahil boyunca Büyükşehir Belediyesinin yerleştirdiği kamelyalar, piknik masaları var.
Yine Millet Bahçesi içinde sandalyenizi atıp dakikalarca Marmara Denizini seyredebileceğiniz hakim tepecikler var.
Bir oturuşta bir demlik çayı tek kişi bile bitirebilirsiniz.
Öyle bir manzara.
Çocukları en çok heyecanlandıran ise tabii ki Hobbit evleri.
Açık söyleyeyim; Darıca’daki Hobbit evleri bizim Ormanya’daki Hobbit evlerinden güzel.
Hobbit evlerinin üzerine masa bile koymuşlar.
Gidip çayınızı çorbanızı içebilirsiniz.
Darıca Millet Bahçesini gezerken kıskançlık içinde, “Yaa bizde de Sekapark var” diye geçirdim içimden.
Ama bizim Sekapark’ta o orman havası yok.
Darıca Millet Bahçesi ise büyük bir kısmı ağaçlık.
Denize sıfır bir ormanda hissi veriyor size.
Bunun yanı sıra Darıca Millet Bahçesi içinde plaj da var.
Girersiniz, girmezsiniz ama güzel bir opsiyon bence.
Mesela dün sahil tamamen doluydu.
İnsanlar baya baya Darıca’da denize giriyor.
Araçla geçerken biraz dikkatli baktığımda suyun gerçekten berrak olduğunu da gördüm.
Su berraktı berrak olmasına fakat ben Darıca’da denize girmeyi tercih eder miyim…
O biraz şüpheli.
Tabi bu anlattıklarımın büyük çoğunluğu doğal güzellik.
Şunu da atlayamayız; sonuçta o doğal güzelliği bu şekilde insanlara sunan hizmet anlayışını takdir etmemiz gerekiyor.
Emeği geçenlerde Allah razı olsun.
Samimi söylüyorum, gerçekten kıskandım.
Vallahi Darıca’yı kıskandım
Askerden döndüğüm tarih olan 2018 yılının eylül ayından beri aralıksız çalışıyorum.
Ne de olsa gencim, çalışsam o kadar yorulmuyorum.
Belki de o yüzden fazla tatile ihtiyaç duymuyorum.
Ama ufak bir inşaat işimiz vardı.
O sebeple Pazar günü inşaata yardım etmek için izne ayrıldım.
Tabi bizim meslekte hiçbir zaman tam manasıyla izin yapamazsınız.
Yapmak isteseniz de akıp giden hayat bir şekilde yakalar sizi.
Öyle de oldu.
Salı günü Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Daire Başkanı Sadık Uysal aradı.
Başkan Tahir Büyükakın’ın Gebze programını anlattı ve bizzat davet etti.
Her ne kadar izinde olsam da böylesi önemli bir programı kaçıramazdım.
Dün saat 11:00’de Büyükşehir Belediyesinden Gebze’ye hareket ettik.
Önce yaklaşık 24 Milyon liralık büyük sporcuların yetişmesini umduğum GEBZESEM inşaatı gezdik.
Daha sonra 80 Milyon lira değerindeki Gebze OSB bölgeleri ile Gebze ilçe merkezi arasına Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından TEM üzerine inşa edilecek 4 yeni köprünün ayrılma katılma kolları ile yan yol üst yapı imalatları inşaatını dolaştık.
Bir sonraki durağımız Gebze Metrosu inşaatı oldu.
İlk kez bir metro inşaatı şantiyesi gördüm.
Hayretle baktım.
İnanılmaz bir şey.
Umarım binmek de nasip olur.
Kısa bir detay vermek gerekirse Başkan Büyükakın, 15,4 kilometre uzunluğunda olan metro hattı inşaatının her şantiyesinde günde 12 metrelik yol açıldığını, kısa bir süre içerisinde günde 24 metreye çıkılacağını ifade etti.
Evet bunlar çok büyük, önemli projeler.
Ama vallahi ben en çok Darıca’yı kıskandım.
Metro inşaatının ardından Darıca Millet Bahçesine gittik.
Antikkapı buraya da çok nezih bir işletme açmış.
Antikkapı’nın yeni yıldızı Antik Köfte’de soluklandıktan sonra Darıca Millet Bahçesini dolaştık.
O çok tartışma yaratan Golf araçlarına doluştuk ve boydan boya Darıca Millet Bahçesini gözlemleme şansı bulduk.
Gerçekten çok güzel bir çalışma olmuş.
Bir kere bölgenin kendine has bir doğal güzelliği var.
Millet Bahçesinin en alt kısmı tamamen denize sıfır.
Sekapark gibi bir yürüyüş şeridi bulunuyor.
Kordon boyunca kesintisiz deniz kenarından yürüyebiliyorsunuz.
Sahilden üst tarafa doğru çıkıldıkça hafif bir eğim var.
Ağaçlıkların arasına masa atıp, sofra bezi serip oturmak mümkün.
Sahil boyunca Büyükşehir Belediyesinin yerleştirdiği kamelyalar, piknik masaları var.
Yine Millet Bahçesi içinde sandalyenizi atıp dakikalarca Marmara Denizini seyredebileceğiniz hakim tepecikler var.
Bir oturuşta bir demlik çayı tek kişi bile bitirebilirsiniz.
Öyle bir manzara.
Çocukları en çok heyecanlandıran ise tabii ki Hobbit evleri.
Açık söyleyeyim; Darıca’daki Hobbit evleri bizim Ormanya’daki Hobbit evlerinden güzel.
Hobbit evlerinin üzerine masa bile koymuşlar.
Gidip çayınızı çorbanızı içebilirsiniz.
Darıca Millet Bahçesini gezerken kıskançlık içinde, “Yaa bizde de Sekapark var” diye geçirdim içimden.
Ama bizim Sekapark’ta o orman havası yok.
Darıca Millet Bahçesi ise büyük bir kısmı ağaçlık.
Denize sıfır bir ormanda hissi veriyor size.
Bunun yanı sıra Darıca Millet Bahçesi içinde plaj da var.
Girersiniz, girmezsiniz ama güzel bir opsiyon bence.
Mesela dün sahil tamamen doluydu.
İnsanlar baya baya Darıca’da denize giriyor.
Araçla geçerken biraz dikkatli baktığımda suyun gerçekten berrak olduğunu da gördüm.
Su berraktı berrak olmasına fakat ben Darıca’da denize girmeyi tercih eder miyim…
O biraz şüpheli.
Tabi bu anlattıklarımın büyük çoğunluğu doğal güzellik.
Şunu da atlayamayız; sonuçta o doğal güzelliği bu şekilde insanlara sunan hizmet anlayışını takdir etmemiz gerekiyor.
Emeği geçenlerde Allah razı olsun.
Samimi söylüyorum, gerçekten kıskandım.