Kadın cinayetlerinin küresel olarak değerlendirilmesinde, Türkiye’nin cinayetlerin az olduğu ülkeler kategorisinde bulunduğunu ifade eden Sayın Bakanımız, “İngiltere, Fransa ve diğer gelişmiş ülkelerin kadın cinayeti sayılarına baktığınızda, bir yıl yüzde on inerken diğer yıl yüzde 20 artış görülebiliyor. Bizde de geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde 21 civarında azalış yaşanmıştı. Bu yıl ise geçen yıla göre bir artış söz konusu. Bu meseleye çözüm üretirken, meselenin tüm özelliklerini ve reflekslerini de doğru kavramak durumundayız çünkü konunun diğer güvenlik başlıklarından çok farklı bir yapısı ve çok farklı tepkileri var. Sözgelimi trafikte denetimleri arttırdığınız zaman, kazalar ve yaşanan can kayıpları da azalıyor. Bu ikisi arasındaki ters orantı çok net, grafiklerde açıkça görülüyor. Kadın cinayetlerinde ise bu şekilde tek başlıkta bir tedbir alıp birkaç yıla yayılabilecek bir eğilim oluşturmak mümkün olmuyor. Bunun böyle olmadığını batıda da görüyoruz. Sosyolojilerimiz, kültürümüz, inancımız farklı olmasına rağmen orada da bu işi kontrol altına almanın zorlukları, aynı şekilde yaşanıyor. Dolayısıyla meselenin tüm boyutlarına temas etmek, adli, kolluk, sosyoloji, inanç vesaire, bütün başlıkları eşgüdüm içinde ele almak; devletin ilgili tüm birimlerini bu işte uzmanlaştırmak ve koordinasyon içinde çalıştırmak, nihayetinde de sahaya her yönüyle hakim olmak durumundayız” dedi. Daha sonra söz alan kadın mülki idare amirleri il ve ilçelerinde kadınlara ve dezavantajlı kesimlere yönelik gerçekleştirdikleri projeleri anlatarak karşılaştıkları problemler için ürettikleri çözüm önerilerini Sayın Bakanımızla paylaştılar. Toplantının sonunda Sayın Bakanımız 63 kadın mülki idare amirine hitaben, “Lütfen bu meseleyi sahiplenin. Bunu tek başına iki üç mevzuat düzenlemesiyle sağlamak mümkün değildir. İşe sarılmak, bunu bir iddia haline getirmek, birlikte öğrenmek, hem bakanlık birimlerimizde hem kamuoyunda bu noktada bir farkındalık oluşturmak durumundayız. Kadına yönelik şiddeti tek başımıza değil, kadınlarla elele vererek bitirebiliriz. Ben bu noktada sizlerin ferasetine ve gayretine güveniyorum. Teşrifleriniz için tekrar teşekkür ediyor, sizleri sevgi ve saygılarımla selamlıyorum” dedi. TÜM KADIN MÜLKİ AMİRLER ADINA KONUŞTU
Bakan Soylu ile yapılan toplantı sonrasında bakanlık konferans salonunda bir araya gelen 63 kadın Mülki İdare Amiri adına Gölbaşı Kaymakamı Tülay Baydar Bilgihan bir konuşma yaptı. Konuşmasına başlarken “Ülkemizde, özellikle son aylarda yaşanan kadına ve aileye dönük şiddet olayları; bu olayların oluşturduğu üzüntü ve kamu vicdanında açtığı yaralar; sükûnetin söz konusu olamayacağı bu meselede kadın mülki idare amirleri olarak bizlerin de söz söyleme gereğini ortaya koymuştur” diyen Bilgihan, kadına ve aileye yönelik şiddetin bütün dünyada var olan bir mesele olduğunu, her ülkenin kendine ait sosyolojik dinamikleri çerçevesinde buna dönük bir mücadele ortaya koyduğunu, ülkemizde de vali, vali yardımcısı ve kaymakamlık görevlerini ifade eden 63 mülki idare amiri kadın olarak, kadına şiddet meselesinin hem doğal tarafı olduklarını hem de konunun devlet sorumluluğunu taşıdıklarını, üstlendiğimiz tüm sorumluluklarda olduğu gibi bu meselenin de takipçisi olacaklarını, bu mücadelede her şeyden önce medeniyetlerine güvendiklerini, sıfır şiddete ulaşana kadar işin gereğini yerine getirmekte kararlı olduklarını, geleneklerimizin ve inancımızın kendilerine söylediklerine ve 2200 yıllık devlet geleneklerine inandıklarını ve Hayme Analardan Nene Hatunlardan, metanet abidesi şehit annelerinde ilham aldıklarını söyledi. Kaymakam Bilgehan, “Önümüzdeki süreçte atacağımız yeni ve kararlı adımlarla, inşallah 2020 yılında bu konuda çok daha olumlu bir netice elde etmiş olarak milletimizin karşısında olacağımıza inanıyoruz” diyerek sözlerine son verdi.
Bakan Soylu ile yapılan toplantı sonrasında bakanlık konferans salonunda bir araya gelen 63 kadın Mülki İdare Amiri adına Gölbaşı Kaymakamı Tülay Baydar Bilgihan bir konuşma yaptı. Konuşmasına başlarken “Ülkemizde, özellikle son aylarda yaşanan kadına ve aileye dönük şiddet olayları; bu olayların oluşturduğu üzüntü ve kamu vicdanında açtığı yaralar; sükûnetin söz konusu olamayacağı bu meselede kadın mülki idare amirleri olarak bizlerin de söz söyleme gereğini ortaya koymuştur” diyen Bilgihan, kadına ve aileye yönelik şiddetin bütün dünyada var olan bir mesele olduğunu, her ülkenin kendine ait sosyolojik dinamikleri çerçevesinde buna dönük bir mücadele ortaya koyduğunu, ülkemizde de vali, vali yardımcısı ve kaymakamlık görevlerini ifade eden 63 mülki idare amiri kadın olarak, kadına şiddet meselesinin hem doğal tarafı olduklarını hem de konunun devlet sorumluluğunu taşıdıklarını, üstlendiğimiz tüm sorumluluklarda olduğu gibi bu meselenin de takipçisi olacaklarını, bu mücadelede her şeyden önce medeniyetlerine güvendiklerini, sıfır şiddete ulaşana kadar işin gereğini yerine getirmekte kararlı olduklarını, geleneklerimizin ve inancımızın kendilerine söylediklerine ve 2200 yıllık devlet geleneklerine inandıklarını ve Hayme Analardan Nene Hatunlardan, metanet abidesi şehit annelerinde ilham aldıklarını söyledi. Kaymakam Bilgehan, “Önümüzdeki süreçte atacağımız yeni ve kararlı adımlarla, inşallah 2020 yılında bu konuda çok daha olumlu bir netice elde etmiş olarak milletimizin karşısında olacağımıza inanıyoruz” diyerek sözlerine son verdi.