Anadolu Gençlik Derneği tarafından düzenlenen 'Fetih ve Gençlik Şöleni' ne partililer yoğun bir katılın gösterdi. Programda İstanbul'un fethini andıran renkli görüntüler sergilendi. Kılıç kuşanmış ve dörtnala at koşturan Alplerin gösterisi, izleyicilerin büyük beğenisini aldı. Yaya ve at üzerinden ok atarak hedefi vuran yöresel kıyafet kuşanmış Alpler büyük alkış aldı. Programa katılım gösteren SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, kalabalık bir grup ile stadyuma girdi. Stadyumu dolduran binlerce seyirci, karanfil atarak kendilerini selamlayan Karamollaoğlu'nu büyük bir coşku ile karşıladı. Programa Temel Karamollaoğlu'nun yansıra SP Kocaeli İl Başkanı Nurettin Çelik, Gebze İlçe Başkanı Necati Korkmaz ve ADG yöneticileri de katılım gösterdi. Çelik yaptığı konuşmada, “Fetih kutlamamızı Kocaeli'nde, bir adım ötesi, Gebze'de yapıyoruz. Seçilmiş cumhurbaşkanımız Temel Karamollaoğlu ile fetih kutlamaya hazır mısınız? Bilge başkan, Türkiye'nin birleştirici lideri ile fetih kutlamaya hazır mısınız? Güçlü bir Türkiye için çalışmaya hazır mısınız? Yolunuz açık, çalışmalarınız bereketli olsun. Allah'a emanet olun” dedi. İlerleyen saatlerde konuşma yapan Karamollaoğlu, seçim sürecinden bahsetti ve seçime hazır olduklarının altını çizdi ve sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi;“KİMSENİN ÇALMASINA MÜSADE ETMEYİZ”
Adaylık konusunda aziz milletimizin şahsıma gösterdiği ilgi ve teveccühe teşekkür etmek istiyorum. İnşallah bu görevi Cenab-ı Hak bizlerin omuzlarına yüklerse, bunu hakkıyla yerine getirebilmek için bütün gücümle çalışacağım. Ama siz gençlerin de desteğine ihtiyacım var. Bunu da bilmenizi istiyorum. Cumhurbaşkanı adayı olarak benim hazineden aldığım milyonlarca liralık imkânlarım yok ama biz berekete inanırız. Belki şahsımıza tahsis edilmiş devlet araçları yok, şahsıma tahsis edilmiş devlet uçakları yok. Ama işte bugün Kocaeli stadını doldurmuş binlerce insanımız var. Biz Allah'ın izniyle sizinle her türlü engeli aşacağımıza inanıyoruz. Biz kutuplaştırıcı değil, kucaklayıcı bir siyaset anlayışına sahibiz. Ayrıştırıcı, ötekileştirişi değil, birleştirici bir siyaset anlayışına sahibiz. Kuvveti ve menfaati değil, hakkı ve adaleti esas alan bir siyaset anlayışına sahibiz. Biz hakkı üstün tutar, adaleti gözetiriz ve işi ehline veririz. Kesinlikle emanete ihanet etmeyiz. Çalmayız, kimsenin de çalmasına müsaade etmeyiz. Kanmayız, kimseyi de kandırmaya çalışmayız. Kapımızı herkese açık tutar, partizanlıktan uzak durur, herkesi kucaklarız. Projelerimiz, kaynak paketlerimiz, üretim hamlelerimiz var. Türkiye'nin 81 ilini, 81 ayrı sanayi ve üretim merkezi yapacak kalkınma planlarımız var. Bundan dolayıdır ki biz geliyoruz“UMUTSUZLUĞU UMUTLA DEĞİŞTİRECEĞİZ”
“Allah'ın izniyle yanlış ne varsa hepsini değiştirmek için geliyoruz, biz iktidara hazırız. Adalet mülkün temelidir. Adaletin olmadığı yerde zulüm olur. 24 Haziran'da adaletsizliği, adalet ile değiştireceğiz. Bugün gençliğimiz kaygılı, bazı noktalarda karamsar ve endişeli. Maalesef bazı noktalarda geleceğe umutla bakamıyorlar. 24 Haziran'da umutsuzluğu umutla değiştireceğiz. Şatafatlı binalarımız var. Devasa gökdelenlerimiz var ama fabrikalarımız tek tek elimizden gidiyor. 24 Haziran'da bütün bunları ters yüz edebilmek için, tüketen ekonomiyi üreten ekonomi ile değiştireceğiz. Kibri tevazu ile nefreti merhamet ile, öfkeyi şefkatle değiştireceğiz. Birlik için, beraberlik için, kardeşlik için, yeniden büyük Türkiye için, yeni bir dünyayı inşa etmek için geliyoruz. Allah nasip ederse, 25 Haziran'da yeni bir Türkiye'ye uyanacağız. Seçimlere sadece 43 gün kaldı. Yılmak yok, bıkmak hiç yok, yorulmak yok. Bu 43 günü, her kapıya gidip, herkese dokunarak geçirmek mecburiyetindeyiz. Her yüreğe dokunacağız. Böylece 25 Haziran sabahı yeni bir güne, yeni bir döneme, yeni bir Türkiye'ye uyanacağız. İnanıyorum ki zafer inananlarındır ve zafer yakındır.”
Adaylık konusunda aziz milletimizin şahsıma gösterdiği ilgi ve teveccühe teşekkür etmek istiyorum. İnşallah bu görevi Cenab-ı Hak bizlerin omuzlarına yüklerse, bunu hakkıyla yerine getirebilmek için bütün gücümle çalışacağım. Ama siz gençlerin de desteğine ihtiyacım var. Bunu da bilmenizi istiyorum. Cumhurbaşkanı adayı olarak benim hazineden aldığım milyonlarca liralık imkânlarım yok ama biz berekete inanırız. Belki şahsımıza tahsis edilmiş devlet araçları yok, şahsıma tahsis edilmiş devlet uçakları yok. Ama işte bugün Kocaeli stadını doldurmuş binlerce insanımız var. Biz Allah'ın izniyle sizinle her türlü engeli aşacağımıza inanıyoruz. Biz kutuplaştırıcı değil, kucaklayıcı bir siyaset anlayışına sahibiz. Ayrıştırıcı, ötekileştirişi değil, birleştirici bir siyaset anlayışına sahibiz. Kuvveti ve menfaati değil, hakkı ve adaleti esas alan bir siyaset anlayışına sahibiz. Biz hakkı üstün tutar, adaleti gözetiriz ve işi ehline veririz. Kesinlikle emanete ihanet etmeyiz. Çalmayız, kimsenin de çalmasına müsaade etmeyiz. Kanmayız, kimseyi de kandırmaya çalışmayız. Kapımızı herkese açık tutar, partizanlıktan uzak durur, herkesi kucaklarız. Projelerimiz, kaynak paketlerimiz, üretim hamlelerimiz var. Türkiye'nin 81 ilini, 81 ayrı sanayi ve üretim merkezi yapacak kalkınma planlarımız var. Bundan dolayıdır ki biz geliyoruz“UMUTSUZLUĞU UMUTLA DEĞİŞTİRECEĞİZ”
“Allah'ın izniyle yanlış ne varsa hepsini değiştirmek için geliyoruz, biz iktidara hazırız. Adalet mülkün temelidir. Adaletin olmadığı yerde zulüm olur. 24 Haziran'da adaletsizliği, adalet ile değiştireceğiz. Bugün gençliğimiz kaygılı, bazı noktalarda karamsar ve endişeli. Maalesef bazı noktalarda geleceğe umutla bakamıyorlar. 24 Haziran'da umutsuzluğu umutla değiştireceğiz. Şatafatlı binalarımız var. Devasa gökdelenlerimiz var ama fabrikalarımız tek tek elimizden gidiyor. 24 Haziran'da bütün bunları ters yüz edebilmek için, tüketen ekonomiyi üreten ekonomi ile değiştireceğiz. Kibri tevazu ile nefreti merhamet ile, öfkeyi şefkatle değiştireceğiz. Birlik için, beraberlik için, kardeşlik için, yeniden büyük Türkiye için, yeni bir dünyayı inşa etmek için geliyoruz. Allah nasip ederse, 25 Haziran'da yeni bir Türkiye'ye uyanacağız. Seçimlere sadece 43 gün kaldı. Yılmak yok, bıkmak hiç yok, yorulmak yok. Bu 43 günü, her kapıya gidip, herkese dokunarak geçirmek mecburiyetindeyiz. Her yüreğe dokunacağız. Böylece 25 Haziran sabahı yeni bir güne, yeni bir döneme, yeni bir Türkiye'ye uyanacağız. İnanıyorum ki zafer inananlarındır ve zafer yakındır.”