Başiskele ile İzmit arasındaki Salim Dervişoğlu Caddesi kenarında bulunan Kilezdere Kemer Köprüsü, III. Murad'ın annesi Nurbanu Sultan'a yakınlığıyla bilinen Canfeda Hatun tarafından inşa ettirildi. 16. yüzyılda yapıldığı bilinen bu köprü, ismini ise Yuvacık Barajı'na su sağlayan ve "Kilezdere" olarak da adlandırılan Kirazdere'den aldı. Kilezdere Köprüsü, yapımından sonra da pek çok kez onarım çalışması gördü. 1998'de demiryolu inşaatı çalışmaları sırasında orijinal yerinden sökülen köprü, yaklaşık 50 metre ileriye taşındı. Günümüzde araç trafiğine kapalı olan köprü, mimariyle de dikkatleri çekiyor. Araştırmacı-yazar Emin Öztürk, köprünün tarihi hakkında bilgiler verdi. Öztürk, Kilezdere Kemer Köprüsü'nün 16. yüzyılda inşa edildiğini belirterek, "Kilezdere Kemer Köprüsü, Osmanlı sarayında Kethüda unvanıyla bilinen, haremde de önemli görevler üstlenen ve III. Murad'ın annesi Nurbanu Sultan'a çok yakın olan Canfeda Hatun tarafından yaptırılmış. Gelirlerinin bir kısmını hayır işlerine harcayan Canfeda Hatun'un, İstanbul ve İzmit'te bu köprü gibi çok sayıda eseri bulunuyor" dedi.
"YOL AĞINA BÜYÜK KATKI SAĞLAMIŞ"
Köprünün, dönemin ticari hareketliliğine büyük katkı sağladığını ifade eden Öztürk, "Halk arasında 'Kemer Köprü' olarak da bilinen bu tarihi yapı, ismini Yuvacık Barajı'na su sağlayan ve Kilezdere olarak da bilinen Kirazdere'den alıyor. Köprü, dönemin ünlü minyatür sanatçısı Matrakçı Nasuh'un çizimlerinde de kendine yer bulmuş. Nasuh'un çizimlerinde köprü, 3 büyük ve 6 küçük gözlü olarak ayrıntılı bir şekilde resmedilmiş. Bu minyatürler sayesinde Kilezdere Kemer Köprüsü'nün tarihi değeri, yalnızca sözlü anlatımlarda değil, görsel olarak da günümüze taşınmış" ifadelerini kullandı.
"DAYANIKLILIĞINI ARTIRMAK İÇİN YAPILMIŞ"
Köprünün her bir gözünün yükseklik ve genişlik bakımından farklı olduğunu söyleyen Emin Öztürk, "Bu yapısal farklılıklar, köprünün dayanıklılığını artırmak ve altından geçen akıntının hızına göre suyu daha verimli şekilde yönlendirmek amacıyla yapılmış. Köprünün üst kısmı, yani tabliyesi, 57 metre uzunluğunda ve 5 metre genişliğinde. Bu da onun o dönemdeki araç ve yaya geçişleri için yeterli genişlikte olduğunu gösteriyor" şeklinde konuştu.
"ORİJİNAL YERİNDEN TAŞINDI"
Öztürk, köprünün yapımından sonra pek çok kez onarım çalışması gördüğünü anlatarak, "Kilezdere Kemer Köprüsü, 1998 yılında İzmit kent içi demiryolu inşaatı çalışmaları sırasında orijinal yerinden yaklaşık 50 metre aşağıya taşındı. Günümüzde araç trafiğine kapalı olan köprü, hala Osmanlı dönemine ait değerli bir miras olarak dikkat çekiyor" diye konuştu.
"YOL AĞINA BÜYÜK KATKI SAĞLAMIŞ"
Köprünün, dönemin ticari hareketliliğine büyük katkı sağladığını ifade eden Öztürk, "Halk arasında 'Kemer Köprü' olarak da bilinen bu tarihi yapı, ismini Yuvacık Barajı'na su sağlayan ve Kilezdere olarak da bilinen Kirazdere'den alıyor. Köprü, dönemin ünlü minyatür sanatçısı Matrakçı Nasuh'un çizimlerinde de kendine yer bulmuş. Nasuh'un çizimlerinde köprü, 3 büyük ve 6 küçük gözlü olarak ayrıntılı bir şekilde resmedilmiş. Bu minyatürler sayesinde Kilezdere Kemer Köprüsü'nün tarihi değeri, yalnızca sözlü anlatımlarda değil, görsel olarak da günümüze taşınmış" ifadelerini kullandı.
"DAYANIKLILIĞINI ARTIRMAK İÇİN YAPILMIŞ"
Köprünün her bir gözünün yükseklik ve genişlik bakımından farklı olduğunu söyleyen Emin Öztürk, "Bu yapısal farklılıklar, köprünün dayanıklılığını artırmak ve altından geçen akıntının hızına göre suyu daha verimli şekilde yönlendirmek amacıyla yapılmış. Köprünün üst kısmı, yani tabliyesi, 57 metre uzunluğunda ve 5 metre genişliğinde. Bu da onun o dönemdeki araç ve yaya geçişleri için yeterli genişlikte olduğunu gösteriyor" şeklinde konuştu.
"ORİJİNAL YERİNDEN TAŞINDI"
Öztürk, köprünün yapımından sonra pek çok kez onarım çalışması gördüğünü anlatarak, "Kilezdere Kemer Köprüsü, 1998 yılında İzmit kent içi demiryolu inşaatı çalışmaları sırasında orijinal yerinden yaklaşık 50 metre aşağıya taşındı. Günümüzde araç trafiğine kapalı olan köprü, hala Osmanlı dönemine ait değerli bir miras olarak dikkat çekiyor" diye konuştu.