Çayırova'gerçekleşen iftar programı, yemek öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması ile başladı. Kılıçdaroğlu, sayılı günlerin kaldığı 24 Haziran seçimleri hakkında ve partisinin vaatleri hakkında açıklamalarda bulundu. Adalet ve demokrasiye de vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Adalete susamış bir aydayız. Ve bizler 24 Haziran'da sandığa giderken elimizi vicdanımıza koyarak ve adaleti düşünerek sandığa gitmeliyiz. Lütfen evimize gittiğinizde peygamberimizin Veda Hutbesi'ni okuyun." dedi. Katılımın çok yoğun olduğu programa CHP Milletvekilleri Fatma Kaplan Hürriyet, Haydar Akar, Tahsin Tarhan, İl Başkanı Cengiz Sarıbay, Gebze ilçe Başkanı Musa Yılmaz, Darıca İlçe Başkanı Yakup Törk, Dilovası İlçe Başkanı Kerem Aydemir, Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler, CHP Gebze bölgesi kadın kolları ve gençlik kolları başkanları, milli ittifak partilerinden Saadet ve İyi Parti'nin ilçe başkanları, milletvekili adayları, meclis üyeleri, iş adamları, mahalle muhtarları STK temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı. Kılıçdaroğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi;"ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN"
Hepimize düşen bir görev var. 24 Haziran'da sandığa gideceğiz. Sizden sadece bir şey istiyorum elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Adalet konusunda nerede olursa olalım ortak bir payda oluşturmak zorundayız. Eğer siz bilim insanlarını hapse atarsanız demokrasiden ahlaktan söz edemezsiniz. İnsanları görevden alıyorsunuz eşini de işten çıkartıyorsunuz. Adam nereye başvuracak? Tabi ki mahkemeye. Kararnamede ne diyor? Mahkemeye başvuramazsın. Dünyada böyle bir adalet sistemi var mı? 1 milyonun üzerinde mağdur aile var. Bir insan suçlu olabilir ama suç bireyseldir. Eşinin çocuklarının ne günahı var. Lütfen evimize gittiğinizde peygamberimizin Veda Hutbesi'ni okuyun. Suçun suçlunun adaletin tanımı orada vardır. Bu mağduriyetleri yaşatanlar iktidarsa onları oradan indirmekte görevimizdir "KOCAELİ'Yİ YILLARDAN BERİ BİLİRİM"
Kavgadan ve gerginlikten bu ülke bıktı. Yeni bir anlayışla yola çıkmak ve Türkiye’nin sorunlarını çözmek zorundayız. Sorunlarımız var, ama aklımızla sorunları çözmeye çalışırız. Aklın egemen olduğu toplumda sorunlar çözülür. Bugün ağır bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu ülkede bir kişi işsizlikten kendini yakıyorsa, çiftçi banka borcundan dolayı kendini yakıyorsa sorunumuz var demektir. Bu güzel ülkede 17 Milyon yoksul varsa sorunumuz var demektir. Kocaeli’yi 1970’li yıllardan beri bilirim. Sanayinin geliştiği ve kişi başı gelirin yüksek olduğu illerden bir yer. Kocaeli pek çok konuda ilk sıralarda ama işsizliğin olduğu da bir kent. Neden kişi başı gelir dengeli olmasın. Neden refah toplumu yapamıyoruz bunarlı konuşmak için buradayım. Gelişmiş ülkelere baktığımız da birinci sınıf demokrasi vardır. Demokrasi gelişmemiş hiçbir ülke tam olarak büyüyememiştir"GÜÇLÜ PARLAMENTO İSTİYORUZ"
Demokratik Parlamenter sistem ülkemizde olmalıdır. Biz eskiye dönmek istemiyoruz, eskiyi eleştiriyorduk zaten. 12 Eylül eseridir diyorduk. Biz çağdaş, demokrat parlamenter sistem, bağımsız güçlü bir parlamento istiyoruz. Gazi Meclis kimsenin vesayetinde olmasın istiyoruz. Böyle bir sistem istiyoruz. Bunun için yüzde 10 barajını kaldıracağız, seçim kanunu değişmeli, cinsiyet kotası gelmeli. Kadın ve gençler daha çok parlamentoda olmalı.Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı, 81 Milyonun Cumhurbaşkanı olmalı. Çünkü Cumhurbaşkanı mahkemeye hakim tayin eder. Rakibim olan Genel başkan hakim tayin ederken adil olabilir mi? 24 Haziran’da sandığa giderken elimizi vicdanımıza koyarak ve adaleti düşünerek sandığa gitmek zorundayız. Bu hepimizin namus borcudur.
Hepimize düşen bir görev var. 24 Haziran'da sandığa gideceğiz. Sizden sadece bir şey istiyorum elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Adalet konusunda nerede olursa olalım ortak bir payda oluşturmak zorundayız. Eğer siz bilim insanlarını hapse atarsanız demokrasiden ahlaktan söz edemezsiniz. İnsanları görevden alıyorsunuz eşini de işten çıkartıyorsunuz. Adam nereye başvuracak? Tabi ki mahkemeye. Kararnamede ne diyor? Mahkemeye başvuramazsın. Dünyada böyle bir adalet sistemi var mı? 1 milyonun üzerinde mağdur aile var. Bir insan suçlu olabilir ama suç bireyseldir. Eşinin çocuklarının ne günahı var. Lütfen evimize gittiğinizde peygamberimizin Veda Hutbesi'ni okuyun. Suçun suçlunun adaletin tanımı orada vardır. Bu mağduriyetleri yaşatanlar iktidarsa onları oradan indirmekte görevimizdir "KOCAELİ'Yİ YILLARDAN BERİ BİLİRİM"
Kavgadan ve gerginlikten bu ülke bıktı. Yeni bir anlayışla yola çıkmak ve Türkiye’nin sorunlarını çözmek zorundayız. Sorunlarımız var, ama aklımızla sorunları çözmeye çalışırız. Aklın egemen olduğu toplumda sorunlar çözülür. Bugün ağır bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu ülkede bir kişi işsizlikten kendini yakıyorsa, çiftçi banka borcundan dolayı kendini yakıyorsa sorunumuz var demektir. Bu güzel ülkede 17 Milyon yoksul varsa sorunumuz var demektir. Kocaeli’yi 1970’li yıllardan beri bilirim. Sanayinin geliştiği ve kişi başı gelirin yüksek olduğu illerden bir yer. Kocaeli pek çok konuda ilk sıralarda ama işsizliğin olduğu da bir kent. Neden kişi başı gelir dengeli olmasın. Neden refah toplumu yapamıyoruz bunarlı konuşmak için buradayım. Gelişmiş ülkelere baktığımız da birinci sınıf demokrasi vardır. Demokrasi gelişmemiş hiçbir ülke tam olarak büyüyememiştir"GÜÇLÜ PARLAMENTO İSTİYORUZ"
Demokratik Parlamenter sistem ülkemizde olmalıdır. Biz eskiye dönmek istemiyoruz, eskiyi eleştiriyorduk zaten. 12 Eylül eseridir diyorduk. Biz çağdaş, demokrat parlamenter sistem, bağımsız güçlü bir parlamento istiyoruz. Gazi Meclis kimsenin vesayetinde olmasın istiyoruz. Böyle bir sistem istiyoruz. Bunun için yüzde 10 barajını kaldıracağız, seçim kanunu değişmeli, cinsiyet kotası gelmeli. Kadın ve gençler daha çok parlamentoda olmalı.Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı, 81 Milyonun Cumhurbaşkanı olmalı. Çünkü Cumhurbaşkanı mahkemeye hakim tayin eder. Rakibim olan Genel başkan hakim tayin ederken adil olabilir mi? 24 Haziran’da sandığa giderken elimizi vicdanımıza koyarak ve adaleti düşünerek sandığa gitmek zorundayız. Bu hepimizin namus borcudur.