Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı'nda, nesli tükenme tehlikesi altında bulunan kızıl pandalar özel olarak korunuyor. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından "tehdit altında" kategorisinde sınıflandırılan kızıl panda, Türkiye'de sadece sınırlı sayıda hayvanat bahçesinde görülebiliyor. Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği (EAZA) iş birliğiyle 2014 ve 2018 yıllarında yürütülen üreme programı kapsamında Türkiye'ye getirilen kızıl pandalar, FYZoo'da özel bakım ve gözetim altında yaşamlarını sürdürüyor. FYZoo'da şuanda 4 kızıl pandanın bulunduğu öğrenilirken, bu canlılar ziyaretçiler tarafından da ilgi görüyor.
ATEŞ RENKLİ KEDİ ANLAMINA GELİYOR
Uluslararası Hayvan Refahı Fonu (IFAW) verilerine göre, bilimsel adı "Ailurus fulgens" olan kızıl panda, Latince'de "ateş renkli kedi" anlamına geliyor. İlk kez 1825 yılında bilim dünyasına tanıtılan bu sevimli tür, kızılımsı kahverengi postu ve ev kedisini andıran görüntüsüyle dikkat çekiyor. Veteriner Hekim Ejder Dalgıç, kızıl pandaların, Himalayalar ve Çin'in güneybatısındaki bambu ormanlarında yaşadığını söyleyerek şunları kaydetti, “Dalgıç, kızıl pandaların bilimsel olarak ilk kez 1825 yılında tanımlanıyor. Kızıl pandaların evrim ağacındaki yeri tartışmalıdır ancak modern genetik kalıntılar onu; rakunlar, gelincikler ve kokarcalara yakın akraba olarak yerleştirmişlerdir. Dev panda ile yakın akraba değildir ancak her ikisi de bambuyu kavramak için uzun bilek kemikleri ve esnek baş parmaklarına sahiptirler. Türkiye'de sadece Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ile Bursa Hayvanat Bahçesi'nde bulunduklarını, dünya genelinde ise 2 bin 500 ile 10 bin arasında kadar kızıl panda olduğunu biliyorum."
ATEŞ RENKLİ KEDİ ANLAMINA GELİYOR
Uluslararası Hayvan Refahı Fonu (IFAW) verilerine göre, bilimsel adı "Ailurus fulgens" olan kızıl panda, Latince'de "ateş renkli kedi" anlamına geliyor. İlk kez 1825 yılında bilim dünyasına tanıtılan bu sevimli tür, kızılımsı kahverengi postu ve ev kedisini andıran görüntüsüyle dikkat çekiyor. Veteriner Hekim Ejder Dalgıç, kızıl pandaların, Himalayalar ve Çin'in güneybatısındaki bambu ormanlarında yaşadığını söyleyerek şunları kaydetti, “Dalgıç, kızıl pandaların bilimsel olarak ilk kez 1825 yılında tanımlanıyor. Kızıl pandaların evrim ağacındaki yeri tartışmalıdır ancak modern genetik kalıntılar onu; rakunlar, gelincikler ve kokarcalara yakın akraba olarak yerleştirmişlerdir. Dev panda ile yakın akraba değildir ancak her ikisi de bambuyu kavramak için uzun bilek kemikleri ve esnek baş parmaklarına sahiptirler. Türkiye'de sadece Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ile Bursa Hayvanat Bahçesi'nde bulunduklarını, dünya genelinde ise 2 bin 500 ile 10 bin arasında kadar kızıl panda olduğunu biliyorum."