Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara'nın açıklamaları şöyle; Vakanın erken tespit edilmesi önemliydi. 14 gün boyunca gözlem altında tutulması önemli. Son 14 gün içerisinde yurt dışından gelip evde kaldıysa sadece evdekilerle temas etmiştir. O ev halkı da şuanda karantina altında. Bu izalasyonu kontrol altına alamazsak o zaman vaka sayısının artışı meydana gelebilir.
TÜM TOPLUM RİSK ALTINDA
Özellikle şöyle söyleyelim. Kimler risk altında derken dikkat ederseniz tüm dünyada olduğu gibi tüm toplum risk altında diye değerlendirmek gerekir. Biz ilk tespit ettiğimiz vakamızı ve onun hastalığı bulaştırmış olabileceği kişileri de kontrol altında tutabilirsek bu bizim için hastalığın yayılmasını önlemekte çok başarılı olacak. 20 saniye boyunca ellerin yıkanması yeterlidir.
YURT DIŞINA ÇIKILMAMALI
Çocuklar içinse ellerin tüm yüzeylerini temizleyecek bir şekilde anlatırsak bu bizim açımızdan en büyük başarılardan birisi olur. Bizde 1 vaka var ve onun tüm temas ettiği kişiler kontrol altında tutuluyor. 14 gün boyunca izolasyon altında tutulacağı için onlardan başkasına bulaşmasını beklemiyoruz. Zorunlu olmadıkça yurt dışına çıkılmaması hastalığın ülkemize gelmemesi için önleyicidir.
YÜZ MASKESİ KORONA
VİRÜSÜNDEN KORUR MU?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlıklı insanların yüz maskesi takmasını önermiyor. Ancak yurt dışından geldiyseniz, Sağlık Bakanlığımız tarafından ilan edilen 14 Gün Kuralı kapsamında başkası ile temas kuracaksanız ya da sağlık kontrolü için bir sağlık kuruluşuna gidecekseniz, hasta olun ya da olmayın, mutlaka maske takın. Bu söylediğimiz, yurt dışından gelen vatandaşlar için geçerlidir.
Yüz maskesi, başkalarını enfekte olma riskinden korumak için, yeni koronavirüse sahip ve semptomlar gösteren kişiler tarafından kullanılmalıdır.
Genel olarak, yüz maskelerinin kullanımı, sağlık çalışanları, yurt dışından yeni gelişmiş vatandaşlar, bu vatandaşlar ile aynı evde kalanlar için çok önemlidir.
CORONA VİRÜS BELİRTİLERİ NELERDİR?
• Yüksek Ateş
• Öksürük
• Solunum sıkıntısı
• Şiddetli vakalarda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
• Özel bir tedavi yöntemi yoktur.
• Çoğu zaman belirtiler kendiliğinden kaybolur.
• Semptomlar görüldüğü zaman en kısa sürede sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir.
• Virüs enfeksiyonlarında kullanılan destek tedavileri uygulanır.
KORONAVİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILIR?
Ellerin sıklıkla su ve sabun kullanılarak yıkanması veya alkol bazlı el antiseptikleri ile temizlenmesi, hapşırırken ve öksürürken temiz ve tek kullanımlık mendil kullanılması veya mendilin bulunmadığı durumlarda dirsek içiyle ağız ve burunun kapatılması, öksüren veya hapşıran kişilerle araya en az 1 metre mesafe koyulması; gerek kendimizi gerekse etrafımızdaki kişileri muhtemel enfeksiyonlardan korumak için alabileceğimiz basit önlemlerdir. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için doğal C Vitamini alımı, doğru beslenme, bol su tüketimi ve düzenli uyku bu süreçte önem arz etmektedir.
HİJYEN KURALLARINA DİKKAT
Özellikle yurtdışına yapılacak seyahat programlarının tekrar gözden geçirilmesi ve zorunlu bir durum olmadığı sürece ertelenmesi tavsiye edilmektedir. Seyahatin zaruri olması durumunda, ilgili ülkeye seyahat uyarısı veya yasağı olup olmadığı kontrol edilmesi, seyahat süresince bireysel hijyen kurallarına dikkat edilmesi, mümkün olduğu sürece kalabalık ortamlarda bulunulmaması ve bulunulması gerekli ise maske kullanılması, seyahat esnasında ve sonrasında herhangi bir enfeksiyon belirtisi olması durumunda da en yakın sağlık kuruluşuna acilen başvurulması gerekmektedir.
NASIL BESLENELİM?
Yalnızca koronavirüslere değil, diğer mikroplara karşı da en etkin gücümüz hiç kuşku yok ki bağışıklık sistemimiz. Sistemin en çok ihtiyaç duyduğu şeylerin başında protein zengini besinler var. Hayvansal ürünlerden sakatat, süt ürünleri, deniz ürünleri, yumurta (tabii ki iyice pişirerek), bitkisel besinlerden bakliyat ve kuruyemişler en etkili protein kaynaklarımız. Ama bize sadece protein yetmiyor.
KORONAVİRÜS NASIL BULAŞIR?
Hürriyet'te yer alan habere göre, bağışıklığın gücüne güç katan antioksidanları, vitamin ve mineralleri de (taze sebze ve meyveleri, tam tahıllıları, baharatları) her zamankinden daha düzenli yiyip içmemiz lazım. Özellikle sülfür ve terpen zengini sebzeler (lahana, karnabahar, soğan, sarımsak, turp, tere, roka, nane, fesleğen ) antosiyanin deposu koyu kırmızı, mor, siyah renkli sebze ve meyveler işe yarayabilirler. Propolisin antiseptik ve antioksidan gücü de akılda tutulmalı.
TÜM TOPLUM RİSK ALTINDA
Özellikle şöyle söyleyelim. Kimler risk altında derken dikkat ederseniz tüm dünyada olduğu gibi tüm toplum risk altında diye değerlendirmek gerekir. Biz ilk tespit ettiğimiz vakamızı ve onun hastalığı bulaştırmış olabileceği kişileri de kontrol altında tutabilirsek bu bizim için hastalığın yayılmasını önlemekte çok başarılı olacak. 20 saniye boyunca ellerin yıkanması yeterlidir.
YURT DIŞINA ÇIKILMAMALI
Çocuklar içinse ellerin tüm yüzeylerini temizleyecek bir şekilde anlatırsak bu bizim açımızdan en büyük başarılardan birisi olur. Bizde 1 vaka var ve onun tüm temas ettiği kişiler kontrol altında tutuluyor. 14 gün boyunca izolasyon altında tutulacağı için onlardan başkasına bulaşmasını beklemiyoruz. Zorunlu olmadıkça yurt dışına çıkılmaması hastalığın ülkemize gelmemesi için önleyicidir.
YÜZ MASKESİ KORONA
VİRÜSÜNDEN KORUR MU?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlıklı insanların yüz maskesi takmasını önermiyor. Ancak yurt dışından geldiyseniz, Sağlık Bakanlığımız tarafından ilan edilen 14 Gün Kuralı kapsamında başkası ile temas kuracaksanız ya da sağlık kontrolü için bir sağlık kuruluşuna gidecekseniz, hasta olun ya da olmayın, mutlaka maske takın. Bu söylediğimiz, yurt dışından gelen vatandaşlar için geçerlidir.
Yüz maskesi, başkalarını enfekte olma riskinden korumak için, yeni koronavirüse sahip ve semptomlar gösteren kişiler tarafından kullanılmalıdır.
Genel olarak, yüz maskelerinin kullanımı, sağlık çalışanları, yurt dışından yeni gelişmiş vatandaşlar, bu vatandaşlar ile aynı evde kalanlar için çok önemlidir.
CORONA VİRÜS BELİRTİLERİ NELERDİR?
• Yüksek Ateş
• Öksürük
• Solunum sıkıntısı
• Şiddetli vakalarda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
• Özel bir tedavi yöntemi yoktur.
• Çoğu zaman belirtiler kendiliğinden kaybolur.
• Semptomlar görüldüğü zaman en kısa sürede sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir.
• Virüs enfeksiyonlarında kullanılan destek tedavileri uygulanır.
KORONAVİRÜSTEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILIR?
Ellerin sıklıkla su ve sabun kullanılarak yıkanması veya alkol bazlı el antiseptikleri ile temizlenmesi, hapşırırken ve öksürürken temiz ve tek kullanımlık mendil kullanılması veya mendilin bulunmadığı durumlarda dirsek içiyle ağız ve burunun kapatılması, öksüren veya hapşıran kişilerle araya en az 1 metre mesafe koyulması; gerek kendimizi gerekse etrafımızdaki kişileri muhtemel enfeksiyonlardan korumak için alabileceğimiz basit önlemlerdir. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için doğal C Vitamini alımı, doğru beslenme, bol su tüketimi ve düzenli uyku bu süreçte önem arz etmektedir.
HİJYEN KURALLARINA DİKKAT
Özellikle yurtdışına yapılacak seyahat programlarının tekrar gözden geçirilmesi ve zorunlu bir durum olmadığı sürece ertelenmesi tavsiye edilmektedir. Seyahatin zaruri olması durumunda, ilgili ülkeye seyahat uyarısı veya yasağı olup olmadığı kontrol edilmesi, seyahat süresince bireysel hijyen kurallarına dikkat edilmesi, mümkün olduğu sürece kalabalık ortamlarda bulunulmaması ve bulunulması gerekli ise maske kullanılması, seyahat esnasında ve sonrasında herhangi bir enfeksiyon belirtisi olması durumunda da en yakın sağlık kuruluşuna acilen başvurulması gerekmektedir.
NASIL BESLENELİM?
Yalnızca koronavirüslere değil, diğer mikroplara karşı da en etkin gücümüz hiç kuşku yok ki bağışıklık sistemimiz. Sistemin en çok ihtiyaç duyduğu şeylerin başında protein zengini besinler var. Hayvansal ürünlerden sakatat, süt ürünleri, deniz ürünleri, yumurta (tabii ki iyice pişirerek), bitkisel besinlerden bakliyat ve kuruyemişler en etkili protein kaynaklarımız. Ama bize sadece protein yetmiyor.
KORONAVİRÜS NASIL BULAŞIR?
Hürriyet'te yer alan habere göre, bağışıklığın gücüne güç katan antioksidanları, vitamin ve mineralleri de (taze sebze ve meyveleri, tam tahıllıları, baharatları) her zamankinden daha düzenli yiyip içmemiz lazım. Özellikle sülfür ve terpen zengini sebzeler (lahana, karnabahar, soğan, sarımsak, turp, tere, roka, nane, fesleğen ) antosiyanin deposu koyu kırmızı, mor, siyah renkli sebze ve meyveler işe yarayabilirler. Propolisin antiseptik ve antioksidan gücü de akılda tutulmalı.