AK Parti’nin Kocaeli’ndeki 6 milletvekili Makine OSB’yi ziyaret etti. Bölge müdürlüğü idari binasında gerçekleşen görüşmede Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir, Gebze Ticaret Odası Başkanı Abdurrahman Aslantaş, Kocaeli Sanayi Odası Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul, AK Parti Dilovası İlçe Başkanı İlhan Yıldırım, Kocaeli’ndeki OSB başkanları ve Makine OSB’nin müteşebbis heyetinin de hazır bulunduğu programda milletvekillerinden Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Radiye Sezer Katırcıoğlu, Veysal Tipioğlu, Mehmet Akif Yılmaz, Cemil Yaman ve Sami Çakır katıldı. İktidar heyetini OSB’lerinde konuk eden Makine OSB Başkanı Sedat Silahtaroğlu, sanayicinin ortak taleplerini genel bir tabloda kısa notlarla özetledi. Nezaket ziyaretlerinden dolayı misafirlerine teşekkür eden Başkan Silahtaroğlu, şunları söyledi;
CARİ AÇIĞI İHRACATLA KAPATIRIZ
“Türkiye’nin öncelikli ihtiyacının, ihracata dayalı kalkınma ve cari açığı sıfırlayacak ekonomi politikalarının oluşturulması olduğunu düşünüyoruz. Türkiye ekonomisi 200 yıldır cari açık vererek büyümeye çalışmakta ve kaçınılmaz olarak sürdürülebilir büyümeyi yakalayamamaktadır. Cari açık sorununun çözümü için ihracata dayalı kalkınma politikaları uygulamak gerektiği kanaatindeyiz. Diğer bir husus; ülkemiz kişi başı gelirde 10.000 USD sınırında yani orta gelir tuzağında sıkışmış kalmıştır. Bilgi ve teknolojiye dayalı yatırımları yapamazsak, eğitilmiş insan gücünü üst seviyeye taşıyamazsak bu seviyede daha uzun yıllar kalırız. Bu iki hususun en önemli makro ihtiyaçlar olduğunu düşünüyoruz.
“Türkiye’nin öncelikli ihtiyacının, ihracata dayalı kalkınma ve cari açığı sıfırlayacak ekonomi politikalarının oluşturulması olduğunu düşünüyoruz. Türkiye ekonomisi 200 yıldır cari açık vererek büyümeye çalışmakta ve kaçınılmaz olarak sürdürülebilir büyümeyi yakalayamamaktadır. Cari açık sorununun çözümü için ihracata dayalı kalkınma politikaları uygulamak gerektiği kanaatindeyiz. Diğer bir husus; ülkemiz kişi başı gelirde 10.000 USD sınırında yani orta gelir tuzağında sıkışmış kalmıştır. Bilgi ve teknolojiye dayalı yatırımları yapamazsak, eğitilmiş insan gücünü üst seviyeye taşıyamazsak bu seviyede daha uzun yıllar kalırız. Bu iki hususun en önemli makro ihtiyaçlar olduğunu düşünüyoruz.
MAKİNE STRATEJİK SEKTÖR OLMALI
Sektörümüz ile ilgili hususlara gelirsek; dünyanın sanayileşerek gelişmiş ülkelerinin ortak özelliği, arkalarında güçlü bir makine sektörünün bulunmasıdır. Esasen makineleşme, sanayileşmenin temel unsuru olarak da kabul edilmektedir. Günümüzde sanayi ve hizmet dallarının tamamına yakınına olan etkisi ve katkısı dikkate alındığında sektörün dünya ticaretinde petro kimya ve elektrik-elektronik sektörlerinin ardından üçüncü sırada olması şaşırtıcı değildir. Bu itibarla ülkemizde de makine sektörü, stratejik sektör olarak kabul edilmeli ve bu alandaki gelişmelerde sürdürülebilirlik sağlanmalıdır. Makine sektörünün en önemli sorunu ihracatın, ithalatı karşılama oranının düşüklüğüdür. Bunun düzeltilmesi orta vadeli bir plan ile mümkündür.
Sektörümüz ile ilgili hususlara gelirsek; dünyanın sanayileşerek gelişmiş ülkelerinin ortak özelliği, arkalarında güçlü bir makine sektörünün bulunmasıdır. Esasen makineleşme, sanayileşmenin temel unsuru olarak da kabul edilmektedir. Günümüzde sanayi ve hizmet dallarının tamamına yakınına olan etkisi ve katkısı dikkate alındığında sektörün dünya ticaretinde petro kimya ve elektrik-elektronik sektörlerinin ardından üçüncü sırada olması şaşırtıcı değildir. Bu itibarla ülkemizde de makine sektörü, stratejik sektör olarak kabul edilmeli ve bu alandaki gelişmelerde sürdürülebilirlik sağlanmalıdır. Makine sektörünün en önemli sorunu ihracatın, ithalatı karşılama oranının düşüklüğüdür. Bunun düzeltilmesi orta vadeli bir plan ile mümkündür.
SEKTÖRE TEŞVİK ÖNCELİKLİ TUTULMALI
Sektördeki diğer bir sorun ise ölçek ekonomisidir. Sektördeki girişim sayısı çok fazladır. Çoğunlukla genel makineler alanında faaliyet gösteren büyük ölçekli yerli firmalar, uluslararası rakipleri ile kıyaslandığında optimal büyüklükten uzak oldukları görülmektedir. Ülkemizin sanayileşmesinin istenilen düzeye ulaşması için teşvik enstrümanlarının etkin bir şekilde kullanılması gerektiği değerlendirilmektedir. Ancak, makine sektörüne yönelik yatırımları önceliklendiren yatırım teşvik uygulamaları üzerinde özenle durulması gereken bir konudur. Kamu alımları yolu ile sektörün desteklenmesine yönelik olarak önemli adımlar atılmasına rağmen bu konuda daha çok gelişme sağlanması gerekmektedir.
Sektördeki diğer bir sorun ise ölçek ekonomisidir. Sektördeki girişim sayısı çok fazladır. Çoğunlukla genel makineler alanında faaliyet gösteren büyük ölçekli yerli firmalar, uluslararası rakipleri ile kıyaslandığında optimal büyüklükten uzak oldukları görülmektedir. Ülkemizin sanayileşmesinin istenilen düzeye ulaşması için teşvik enstrümanlarının etkin bir şekilde kullanılması gerektiği değerlendirilmektedir. Ancak, makine sektörüne yönelik yatırımları önceliklendiren yatırım teşvik uygulamaları üzerinde özenle durulması gereken bir konudur. Kamu alımları yolu ile sektörün desteklenmesine yönelik olarak önemli adımlar atılmasına rağmen bu konuda daha çok gelişme sağlanması gerekmektedir.
PERSONEL İHTİYACI EN TEMEL SORUN
Nitelikli eleman ihtiyacı sektörün en temel sorunları arasında yer almaya devam etmektedir. Nitelikli eleman ihtiyacı sorununun çözümü için mesleki eğitim özendirilmeli, sanayi kuruluşları ve mesleki eğitim kurumları arasında etkin bir iş birliği sağlanmalı, ihtiyaç olan branşlara öncelik verilmeli ve mesleki eğitime daha fazla kaynak ayrılmalıdır. Sektörün ölçek sorunu beraberinde kayıt dışı ve haksız rekabeti de getirmektedir. Bu yönde birleşmeyi ve ortak hareket etmeyi destekleyen politikalar kadar etkin piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri de bir o kadar önemli görülmektedir. AR-GE ve inovasyonun en yaygın görüldüğü alanların başında makine sektörü gelmektedir. Makine Sektöründeki Ar-Ge merkezi sayısındaki hızlı artış bu durumun bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
Nitelikli eleman ihtiyacı sektörün en temel sorunları arasında yer almaya devam etmektedir. Nitelikli eleman ihtiyacı sorununun çözümü için mesleki eğitim özendirilmeli, sanayi kuruluşları ve mesleki eğitim kurumları arasında etkin bir iş birliği sağlanmalı, ihtiyaç olan branşlara öncelik verilmeli ve mesleki eğitime daha fazla kaynak ayrılmalıdır. Sektörün ölçek sorunu beraberinde kayıt dışı ve haksız rekabeti de getirmektedir. Bu yönde birleşmeyi ve ortak hareket etmeyi destekleyen politikalar kadar etkin piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri de bir o kadar önemli görülmektedir. AR-GE ve inovasyonun en yaygın görüldüğü alanların başında makine sektörü gelmektedir. Makine Sektöründeki Ar-Ge merkezi sayısındaki hızlı artış bu durumun bir göstergesi olarak kabul edilebilir.
SEKTÖR İÇİN ÖZEL OSB KURULMALI
Makine sanayinin büyümesi ve ihracatı imalat sanayinin genelinin biraz üzerinde olmakla birlikte hedef ülkeler düzeyine ulaşmak için sektörü dönüştürecek kapsamlı uygulamalar gerekli görülmektedir. Diğer taraftan sanayi politikaları konusunda da aşağıdaki hususları bilginize sunmak istiyoruz. Sanayi politikasının ana hedefi, ithal edilen tüm ürünlerin Türkiye’de üretilmesi olmalıdır. İthal edilen tüm ürünler için yerlileştirme stratejileri belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Yerlileştirilecek ürünleri üretecek firmalara yer tahsisi yapmak amacıyla özel organize sanayi bölgeleri kurulamalı, bu organize sanayi bölgelerinin arazi ihtiyacının karşılanması amacıyla yapılacak kamulaştırma bedelleri ve alt yapı giderleri devlet tarafından üstlenilmelidir. Ürün yerlileştirmesi yapacak yatırımcılara bu organize sanayi bölgelerinden uzun süreli bedelsiz tahsis veya uygun bedelle kiralama yapılmalıdır.
Makine sanayinin büyümesi ve ihracatı imalat sanayinin genelinin biraz üzerinde olmakla birlikte hedef ülkeler düzeyine ulaşmak için sektörü dönüştürecek kapsamlı uygulamalar gerekli görülmektedir. Diğer taraftan sanayi politikaları konusunda da aşağıdaki hususları bilginize sunmak istiyoruz. Sanayi politikasının ana hedefi, ithal edilen tüm ürünlerin Türkiye’de üretilmesi olmalıdır. İthal edilen tüm ürünler için yerlileştirme stratejileri belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Yerlileştirilecek ürünleri üretecek firmalara yer tahsisi yapmak amacıyla özel organize sanayi bölgeleri kurulamalı, bu organize sanayi bölgelerinin arazi ihtiyacının karşılanması amacıyla yapılacak kamulaştırma bedelleri ve alt yapı giderleri devlet tarafından üstlenilmelidir. Ürün yerlileştirmesi yapacak yatırımcılara bu organize sanayi bölgelerinden uzun süreli bedelsiz tahsis veya uygun bedelle kiralama yapılmalıdır.
İTHALATA KARŞI ÜRETİM DESTEĞİ
Kimya, ilaç, savunma sanayi, makine sanayi, elektronik ve yüksek teknolojili ürünlerde ana ithalat kalemlerinin türü, miktarı, hangi ülkelerden ithal edildiği tespit edilmelidir. İthal edilen bu ürünlerin Türkiye’de üretimi için gerekli teknoloji, insan gücü, hammadde ve girişimci durumu gözden geçirilerek bu ürünlerin ülkemiz sanayicileri tarafından üretilmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla teşvik sistemi etkin bir şekilde kullanılmalıdır. Sanayi politikasının ana hedeflerinden birisi de hammadde ve enerji kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi olmalıdır. Sürdürülebilir ve kalıcı refahın en önemli unsuru olan üretimin olmazsa olmaz şartı yeterli hammadde ve enerji kaynaklarına sahip olmaktır. Sanayi politikasının bir diğer hedefi de yatırım ortamının iyileştirilmesi olmalıdır. İzin, ruhsat ve lisanslama konusundaki bürokratik işlemler ve süreçler kısaltılmalıdır.
Kimya, ilaç, savunma sanayi, makine sanayi, elektronik ve yüksek teknolojili ürünlerde ana ithalat kalemlerinin türü, miktarı, hangi ülkelerden ithal edildiği tespit edilmelidir. İthal edilen bu ürünlerin Türkiye’de üretimi için gerekli teknoloji, insan gücü, hammadde ve girişimci durumu gözden geçirilerek bu ürünlerin ülkemiz sanayicileri tarafından üretilmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla teşvik sistemi etkin bir şekilde kullanılmalıdır. Sanayi politikasının ana hedeflerinden birisi de hammadde ve enerji kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi olmalıdır. Sürdürülebilir ve kalıcı refahın en önemli unsuru olan üretimin olmazsa olmaz şartı yeterli hammadde ve enerji kaynaklarına sahip olmaktır. Sanayi politikasının bir diğer hedefi de yatırım ortamının iyileştirilmesi olmalıdır. İzin, ruhsat ve lisanslama konusundaki bürokratik işlemler ve süreçler kısaltılmalıdır.
SANAYİCİ İÇİN SIFIR BÜROKRASİ
Özellikle savunma sanayi, kimya sanayi, ilaç sanayi gibi stratejik sektörlerde yatırım yapmak için gerekli olan izinleri almak yıllar almakta ve çoğu zaman olumsuzlukla sonuçlanmaktadır. Bu sebeple, yerlileştirilmesine karar verilen ürünler için alınması gereken patent, izin, lisans, üretim izni gibi her türlü işlem kolaylaştırılmalı, bu işlemler görevlendirilecek bir kamu kurumu tarafından ilgili firmalar adına takip edilmelidir. Ülkemizde yatırım ve üretimin önündeki en önemli engellerden birisi de sanayi arsası üretiminde yaşanan darboğazdır. Sanayiciler, sermayelerinin önemli bir kısmını arsa temini amacıyla harcamak zorunda kalmaktadır. Ayrıca, ruhsat, izin, lisans ve benzeri izin süreçleri hem pahalı hem de uzun zaman almaktadır. Uzun, yorucu ve maliyetli bürokratik süreçler, sanayicilerin yatırım kararlarını olumsuz etkilemektedir.
Özellikle savunma sanayi, kimya sanayi, ilaç sanayi gibi stratejik sektörlerde yatırım yapmak için gerekli olan izinleri almak yıllar almakta ve çoğu zaman olumsuzlukla sonuçlanmaktadır. Bu sebeple, yerlileştirilmesine karar verilen ürünler için alınması gereken patent, izin, lisans, üretim izni gibi her türlü işlem kolaylaştırılmalı, bu işlemler görevlendirilecek bir kamu kurumu tarafından ilgili firmalar adına takip edilmelidir. Ülkemizde yatırım ve üretimin önündeki en önemli engellerden birisi de sanayi arsası üretiminde yaşanan darboğazdır. Sanayiciler, sermayelerinin önemli bir kısmını arsa temini amacıyla harcamak zorunda kalmaktadır. Ayrıca, ruhsat, izin, lisans ve benzeri izin süreçleri hem pahalı hem de uzun zaman almaktadır. Uzun, yorucu ve maliyetli bürokratik süreçler, sanayicilerin yatırım kararlarını olumsuz etkilemektedir.
OSB’LER ÜLKEYE KATKI SUNUYOR
Bu sorunları aşmak için geliştirilen en önemli enstrümanın, organize sanayi bölgeleri olduğu değerlendirilmektedir. Çünkü organize sanayi bölgeleri; sanayi altyapısının desteklenmesi, kümelenmenin sağlanması, üretim ve istihdamın artırılması, maliyetlerin düşürülmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi, bürokrasi ve kırtasiyeciliğin azaltılması, uygun yatırım alanlarının oluşturulması, sanayileşmenin getirdiği çevre sorunlarının çözülmesi, şirketlerin ve ülkelerin rekabet güçlerinin artırılmasında çok olumlu katkılar yapmaktadır. Bu amaçları gerçekleştirmek üzere organize sanayi bölgelerine kendi sınırları içinde imar ve parselasyon planlarını ve değişikliklerini hazırlamak, yatırımcılara bedeli karşılığında arsa tahsis etmek, kendi sınırları içinde yapılacak yapı ve tesislerin projelendirilmesi, yapımı ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinleri vermek, altyapı ve üstyapıyı yapmak, işyeri açma ve çalışma ruhsatlarını vermek gibi çok kamusal yetkiler verilmiştir.
Bu sorunları aşmak için geliştirilen en önemli enstrümanın, organize sanayi bölgeleri olduğu değerlendirilmektedir. Çünkü organize sanayi bölgeleri; sanayi altyapısının desteklenmesi, kümelenmenin sağlanması, üretim ve istihdamın artırılması, maliyetlerin düşürülmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi, bürokrasi ve kırtasiyeciliğin azaltılması, uygun yatırım alanlarının oluşturulması, sanayileşmenin getirdiği çevre sorunlarının çözülmesi, şirketlerin ve ülkelerin rekabet güçlerinin artırılmasında çok olumlu katkılar yapmaktadır. Bu amaçları gerçekleştirmek üzere organize sanayi bölgelerine kendi sınırları içinde imar ve parselasyon planlarını ve değişikliklerini hazırlamak, yatırımcılara bedeli karşılığında arsa tahsis etmek, kendi sınırları içinde yapılacak yapı ve tesislerin projelendirilmesi, yapımı ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinleri vermek, altyapı ve üstyapıyı yapmak, işyeri açma ve çalışma ruhsatlarını vermek gibi çok kamusal yetkiler verilmiştir.
GÖRÜŞ ALINAN KURUM AZALTILMALI
Organize sanayi bölgesi sisteminin daha sağlıklı işlemesi açısından, organize sanayi bölgelerinin kuruluş işlemleri basitleştirilmeli ve görüş alınan kurum sayısı azaltılmalıdır. Kuruluş ve yer seçimi için yaklaşık yirmi beş kurumdan olumlu görüş alma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu süreç organize sanayi bölgesi kurulmasını uzun yıllara yaymaktadır. Bakanlıkların onay ve iznine bağlanan işlemler azaltılmalıdır. Organize sanayi bölgeleri, yerinden yönetim kuruluşları gibi karar alıp uygulayabilmelidir. Bakanlıkların yetkisi sadece ilke ve standartları belirleme, rehberlik ve denetim ile sınırlı olmalıdır. Genel ve makine sektörüne ait bazı güncel sorunlarımız ve çözümü beklenen konularımız aşağıda başlıklar halinde ilgi ve alakalarınıza sunulmuştur. Bilgilerinize arz ederiz.”
Organize sanayi bölgesi sisteminin daha sağlıklı işlemesi açısından, organize sanayi bölgelerinin kuruluş işlemleri basitleştirilmeli ve görüş alınan kurum sayısı azaltılmalıdır. Kuruluş ve yer seçimi için yaklaşık yirmi beş kurumdan olumlu görüş alma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu süreç organize sanayi bölgesi kurulmasını uzun yıllara yaymaktadır. Bakanlıkların onay ve iznine bağlanan işlemler azaltılmalıdır. Organize sanayi bölgeleri, yerinden yönetim kuruluşları gibi karar alıp uygulayabilmelidir. Bakanlıkların yetkisi sadece ilke ve standartları belirleme, rehberlik ve denetim ile sınırlı olmalıdır. Genel ve makine sektörüne ait bazı güncel sorunlarımız ve çözümü beklenen konularımız aşağıda başlıklar halinde ilgi ve alakalarınıza sunulmuştur. Bilgilerinize arz ederiz.”
GENEL TALEPLER ŞUNLARDIR
Genel ihracat ile ilgili; ihracata dayalı kalkınma modeli ve cari açığın sıfırlanması, Serbest Ticaret Anlaşmalarının arttırılması, net ithalatçı olduğumuz ülkelere karşı koruma önlemlerinin alınması ve firma bazında serbest bölge uygulaması.
Genel ihracat ile ilgili; ihracata dayalı kalkınma modeli ve cari açığın sıfırlanması, Serbest Ticaret Anlaşmalarının arttırılması, net ithalatçı olduğumuz ülkelere karşı koruma önlemlerinin alınması ve firma bazında serbest bölge uygulaması.
Merkez Bankası ile ilgili; TCMB reel efektif döviz kuru endeks hesabının düzeltilmesi ve TCMB’nin kar etmesinin engellenmesi.
Sanayileşme ile ilgili; tarımda ve sanayide her türlü yerli üretimin desteklenmesi, yerli malı alımına resmi kurumların öncelik vermesi, teşvik politikalarında ithal makinaya karşı yerli sağlanan ayrıcalıkların arttırılması, yatırım teşvik ile sağlanan şartların, leasing ile makine ekipman yatırımlarında da sağlanması. Yeni bir sanayileşme hamlesinin başlatılması. Hammadde üreten tesislerimizin arttırılması, Türkiye’nin ve dünyanın yeni hammadde tesislerine ihtiyacı olduğunu öngörüyoruz. Alüminyum, bakır, Petro- Kimya vs. Dünyada hammadde kontrolü için devlet - özel sektör işbirliğinin yapılması,
Mali konular ile ilgili; Ticari karın hesaplamasında gider kısıtlarının kaldırılması ve KDV uygulamasındaki farklılıkların giderilmesi, resmi kurumların kullandığı dış kredilerin kapsamının yerli imalat gözetilerek tespit edilmesi ve kullandırılması, sanayi kuruluşlarının makine ekipman yatırımlarına daha uygun şartlarda ve hızlıca, ulaşabilmesi için leasing şirketlerinin borçlanmalarının kolaylaştırılması.
OSB’mize özel çözüm bekleyen konular; Kuzey Marmara Otoyolu (KMO) bağlantı kavşağının viyadük ya da bat-çık sistemi ile çözüme kavuşturulması, Dilovası Kuzey OSB’leri olarak bilinen 5 OSB’nin olduğu bölgenin insan ve yük taşımacılığı yönünden Devlet Demiryolu ağına bağlanması. Kuruluş işlemleri basitleştirilmeli ve görüş alınan kurum sayısı azaltılmalıdır. Bakanlıkların onay ve iznine bağlanan işlemler azaltılmalıdır. Organize sanayi bölgeleri, yerinden yönetim kuruluşları gibi karar alıp uygulayabilmelidir. Bakanlıkların yetkisi sadece ilke ve standartları belirleme, rehberlik ve denetim ile sınırlı olmalıdır.
Genel iş gücü; Türkiye’nin çalışan insan sayısı 31 milyondur. Ülkenin 1/3’ü çalışmakta ve 2/3 ‘üne bakmaktadır. Bu sürdürülebilir bir durum değildir. Çalışan sayısı çok kısa zamanda ½ ‘ye getirilmelidir.