Türk Metal Sendikası Gebze 1 Nolu Şube, kongre heyecanı yaşadı. Şekerpınar’da bulunan Ramada Hotel’de gerçekleşen kongrede coşku çok büyüktü. Divan Başkanlığı’nı Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın yaptığı genel kurula, bölgemizden birçok siyasi parti temsilcisi, STK temsilcisi, Türk Metal Sendikası şube başkanları, fabrika temsilcileri, sendika üyeleri ve delegeler katılım gösterdi. Türk Metal Sendikası Gebze 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Teke’nin açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan Kavlak, Gebze bölgesinden ekonomi hakkında çok önemli mesajlar verdi. Kavlak, açıklamalarında şunlara değindi;
“SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ”
“Siz olmazsanız bu sözleşme bitmez. Ben sizden aldığım yetkiyi en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorum. Lafı dolandırmadan, doğrudan gündemimize değinmek istiyorum. Artık hepimiz sözün bittiği yerdeyiz. Hepimiz dardayız, zordayız. Her geçen gün artan enflasyon, yükselen döviz kuru, hayat pahalılığını konuşacağız ve dertleşeceğiz. Biz içinde bulunduğumuz bu tabloda iki önemli süreci birlikte yaşıyoruz. İki paralel çizgide eğilmeden, bükülmeden yürümeye çalışıyoruz. Görünen köy, kılavuz istemez. Yaşadığımız bu sürecin adı ekonomik krizdir. Bir ülkede ekonomik kriz varsa, ülkenin her noktasında kriz vardır. Ekonomide işler pek yolunda gitmiyor. Döviz kurundaki artış, yükselen enflasyon, hayat pahalılığı derken her şey kötü gidiyor. Halkımız ekonomik krizlerin sonuçlarıyla boğuşuyor. Olan biten karşısında hepimiz şaşkınız.
“DEĞERİ AZALAN ŞEY TÜRK LİRASIDIR”
Her saat başı meydana gelen değişimleri izliyoruz. Artan döviz değil, azalan bizim cebimizdeki para, değeri azalan Türk Lirası’dır. Durum budur, bu kadar vahimdir. Son günlerde kamuoyunun gündeminde asgari ücret, EYT ve 3600 ek gösterge var. Her kafadan bir ses çıkıyor asgari ücret şu kadar olsun diye. Dışa bağımlı olduğumuz enerji ürünlerine sürekli zam geldiği koşullarda, asgari ücrete gelecek zammın, imza atıldığı gibi eriyeceğini söyledim. Elbette asgari ücretle çalışacak işçilerimiz insan onuruna yakışacak bir ücrete kavuşmalıdır. Asıl önemli olan şey ülkede asgari ücret alan kişi sayısının azalmasıdır. Ülkedeki asgari ücret alan kişi sayısı yüzde 54 oranında. Gidin bakın asgari ücret Avrupa’da hiç konuşuluyor mu? Gelin görün ki bizim ülkede bakanlığın açıklamasına göre 6 milyondan fazla insan asgari ücretle çalışıyor. Kendi işyerlerinde sendika bile olmayan biri çıkmış Türk İş asgari ücrete karışmasın diyor. Biz karışmayalım da kölelik düzeni kurun öyle mi? Asgari ücretle çalıştırdığınız kardeşlerimizin davası bizim davamızdır. Bu düzeni bozacağız. Bu tekere çomak sokacağız.
“EZİLEN HERKESİN DAVASINI OMUZLAYACAĞIZ”
Biz pazarda çürük domates toplayan yoksulun da, ezilen sömürülen herkesin davasını omuzlayacağız. Üç gün önce açıklanan rakamlara göre Türkiye üçüncü çeyrekte 7.1 büyüdü. Aşığı olduğumuz ülke daha çok büyüsün. Her şey büyümüş ama bir tek şek küçülmüş, o da emeğin payı. İşçinin bu pastadan aldığı pay yüzde 2 azaldı. Bu ülkenin emekçileri daha da yoksullaşmış, pastadan aldığı pay daha da azalmış. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Biz büyümeden olan hakkımızı istiyoruz. Adil bir dağılım istiyoruz. Biz bir de refah payı almak istiyoruz. Yarattığımız katma değerden payımızı almak istiyoruz. Bizim itirazımız küçülen ekmeğedir. Emekçilerin insan onuruna yakışır ücret almasını istiyorsanız, sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırın. Engelleri kaldırın ki işçiler emeklerini karşılığını alsın. Bu ülkede az kazanan az, çok kazanan çok vergi versin. Dünyanın neresinde işçi doktordan ve serbest meslek sahibinden vergi veriyor. Dünyanın neresinde görülmüş bir işçi çocuğuna aldığı bez için yüzde 18 vergi verirken, zengin aldığı pırlantada vergi vermiyor. Dünyanın neresinde böyle bir vergi sistemi var?
“TOPLU SÖZLEŞMENİN TAM ORTASINDAYIZ”
Vergi oranının işçiler için yüzde 10 ila 15 olmasını bekliyoruz. Üreten, katma değer üreten işçilerimizi bu vergi altında ezdirmek istemiyorsanız, işte size fırsat. Birileri midemizdeki ekmeği almak istiyor. Birileri ülkeyi ucuz işçi cennetinden, köle işçi cennetine çevirmek istiyor. Bunlar çalışma yaşamında dikensiz gül bahçesi istiyor. İstiyorlar ki işçiler bir lokma, bir hırkaya razı olsun. 40 yıldır ucuz işçi cennetine çevirdiğiniz, bu işçileri sömürdüğünüz yetmedi mi? Hor gördüklerinizin, sömürdüklerinizin canına yetti. Vallahi yetti, billahi yetti. Emeğin en yüce değer olduğunu bunlara öğreteceğiz. Toplu iş sözleşmesinin tam ortasındayız. Toplamda 44 maddede anlaştık. 16 maddeyi de yeniden görüşmek için erteledik. Masanın etrafında vicdanımızla yürüyoruz, hesaplarımızı vicdanımızla yapıyoruz. O masadakilerin de bizim gibi davranmasını istiyoruz.
EYLEMSE EYLEM, GREVSE GREV
Eğer haktan hukuktan bahsediyorsak, bu kavramların içini doldurmalıyız. Buradan MESS yetkililerine sesleniyorum. Bizim karşımıza içi boş söylemlerle gelmeyin. Sizin yaşadığınız kriz de bizim yaşadığımız pembe dizi mi? Yaşananlar sizin için sıkıntı da bizim için düğün dernek mi? Bize krizle gelmeyin. Biz bütün krizlerin faturalarını canımız pahasına ödedik. Yaşanan bu gelişmeler karşısında hiçbir zaman umutsuz olmadık. Buraya kadarmış demedik. Türk Metal bayrağından hep güç aldık. Bundan sonra hakkımızı aldık, yine alacağız. Günü gelince herkes görecek, o masadan hakkımızı almadan kalkmayacağız. Hakkımızı almak için var gücümüzle mücadele edeceğiz, eylemse eylem, grevse grev. Gebze 1 Nolu Şubemizin kongresinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
“SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ”
“Siz olmazsanız bu sözleşme bitmez. Ben sizden aldığım yetkiyi en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorum. Lafı dolandırmadan, doğrudan gündemimize değinmek istiyorum. Artık hepimiz sözün bittiği yerdeyiz. Hepimiz dardayız, zordayız. Her geçen gün artan enflasyon, yükselen döviz kuru, hayat pahalılığını konuşacağız ve dertleşeceğiz. Biz içinde bulunduğumuz bu tabloda iki önemli süreci birlikte yaşıyoruz. İki paralel çizgide eğilmeden, bükülmeden yürümeye çalışıyoruz. Görünen köy, kılavuz istemez. Yaşadığımız bu sürecin adı ekonomik krizdir. Bir ülkede ekonomik kriz varsa, ülkenin her noktasında kriz vardır. Ekonomide işler pek yolunda gitmiyor. Döviz kurundaki artış, yükselen enflasyon, hayat pahalılığı derken her şey kötü gidiyor. Halkımız ekonomik krizlerin sonuçlarıyla boğuşuyor. Olan biten karşısında hepimiz şaşkınız.
“DEĞERİ AZALAN ŞEY TÜRK LİRASIDIR”
Her saat başı meydana gelen değişimleri izliyoruz. Artan döviz değil, azalan bizim cebimizdeki para, değeri azalan Türk Lirası’dır. Durum budur, bu kadar vahimdir. Son günlerde kamuoyunun gündeminde asgari ücret, EYT ve 3600 ek gösterge var. Her kafadan bir ses çıkıyor asgari ücret şu kadar olsun diye. Dışa bağımlı olduğumuz enerji ürünlerine sürekli zam geldiği koşullarda, asgari ücrete gelecek zammın, imza atıldığı gibi eriyeceğini söyledim. Elbette asgari ücretle çalışacak işçilerimiz insan onuruna yakışacak bir ücrete kavuşmalıdır. Asıl önemli olan şey ülkede asgari ücret alan kişi sayısının azalmasıdır. Ülkedeki asgari ücret alan kişi sayısı yüzde 54 oranında. Gidin bakın asgari ücret Avrupa’da hiç konuşuluyor mu? Gelin görün ki bizim ülkede bakanlığın açıklamasına göre 6 milyondan fazla insan asgari ücretle çalışıyor. Kendi işyerlerinde sendika bile olmayan biri çıkmış Türk İş asgari ücrete karışmasın diyor. Biz karışmayalım da kölelik düzeni kurun öyle mi? Asgari ücretle çalıştırdığınız kardeşlerimizin davası bizim davamızdır. Bu düzeni bozacağız. Bu tekere çomak sokacağız.
“EZİLEN HERKESİN DAVASINI OMUZLAYACAĞIZ”
Biz pazarda çürük domates toplayan yoksulun da, ezilen sömürülen herkesin davasını omuzlayacağız. Üç gün önce açıklanan rakamlara göre Türkiye üçüncü çeyrekte 7.1 büyüdü. Aşığı olduğumuz ülke daha çok büyüsün. Her şey büyümüş ama bir tek şek küçülmüş, o da emeğin payı. İşçinin bu pastadan aldığı pay yüzde 2 azaldı. Bu ülkenin emekçileri daha da yoksullaşmış, pastadan aldığı pay daha da azalmış. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Biz büyümeden olan hakkımızı istiyoruz. Adil bir dağılım istiyoruz. Biz bir de refah payı almak istiyoruz. Yarattığımız katma değerden payımızı almak istiyoruz. Bizim itirazımız küçülen ekmeğedir. Emekçilerin insan onuruna yakışır ücret almasını istiyorsanız, sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırın. Engelleri kaldırın ki işçiler emeklerini karşılığını alsın. Bu ülkede az kazanan az, çok kazanan çok vergi versin. Dünyanın neresinde işçi doktordan ve serbest meslek sahibinden vergi veriyor. Dünyanın neresinde görülmüş bir işçi çocuğuna aldığı bez için yüzde 18 vergi verirken, zengin aldığı pırlantada vergi vermiyor. Dünyanın neresinde böyle bir vergi sistemi var?
“TOPLU SÖZLEŞMENİN TAM ORTASINDAYIZ”
Vergi oranının işçiler için yüzde 10 ila 15 olmasını bekliyoruz. Üreten, katma değer üreten işçilerimizi bu vergi altında ezdirmek istemiyorsanız, işte size fırsat. Birileri midemizdeki ekmeği almak istiyor. Birileri ülkeyi ucuz işçi cennetinden, köle işçi cennetine çevirmek istiyor. Bunlar çalışma yaşamında dikensiz gül bahçesi istiyor. İstiyorlar ki işçiler bir lokma, bir hırkaya razı olsun. 40 yıldır ucuz işçi cennetine çevirdiğiniz, bu işçileri sömürdüğünüz yetmedi mi? Hor gördüklerinizin, sömürdüklerinizin canına yetti. Vallahi yetti, billahi yetti. Emeğin en yüce değer olduğunu bunlara öğreteceğiz. Toplu iş sözleşmesinin tam ortasındayız. Toplamda 44 maddede anlaştık. 16 maddeyi de yeniden görüşmek için erteledik. Masanın etrafında vicdanımızla yürüyoruz, hesaplarımızı vicdanımızla yapıyoruz. O masadakilerin de bizim gibi davranmasını istiyoruz.
EYLEMSE EYLEM, GREVSE GREV
Eğer haktan hukuktan bahsediyorsak, bu kavramların içini doldurmalıyız. Buradan MESS yetkililerine sesleniyorum. Bizim karşımıza içi boş söylemlerle gelmeyin. Sizin yaşadığınız kriz de bizim yaşadığımız pembe dizi mi? Yaşananlar sizin için sıkıntı da bizim için düğün dernek mi? Bize krizle gelmeyin. Biz bütün krizlerin faturalarını canımız pahasına ödedik. Yaşanan bu gelişmeler karşısında hiçbir zaman umutsuz olmadık. Buraya kadarmış demedik. Türk Metal bayrağından hep güç aldık. Bundan sonra hakkımızı aldık, yine alacağız. Günü gelince herkes görecek, o masadan hakkımızı almadan kalkmayacağız. Hakkımızı almak için var gücümüzle mücadele edeceğiz, eylemse eylem, grevse grev. Gebze 1 Nolu Şubemizin kongresinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.”