Saadet Gebze, Doğu Türkistan için bir araya geldi. Saadet Partisi Gebze İlçe Başkanlığı’nın, Gebze 15 Temmuz Milli İrade Kent Meydanı’nda gerçekleştirdiği programa Saadet Partisi Gebze İlçe Başkanı Mustafa Turel, CHP Gebze İlçe Başkanı Gökhan Orhan, Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Başkan Vekili Dr. Abdüsselam Teklimakan, Gebze Emekliler Derneği Başkanı Ali Tunç ve çok sayıda partili katılım sağladı. Cuma namazı sonrasında gerçekleşen basın açıklamasında konuşan Teklimakan, “44 insanımız Doğu Türkistan için cayır yandı. Doğu Türkistan, Müslüman yaşamamızın bedelini ödüyor. Doğu Türkistan kelime-i şehadet için can veriyor. 8 milyona yakın kardeşimiz zulüm görüyor. Doğu Türkistan'daki vatandaşlarımızın ne durumda olduğunu hayal bile edemiyorum. Doğu Türkistan yok sayılıyor. Sizleri Doğu Türkistan'a ses olmaya çağırıyoruz. Doğu Türkistan her Müslüman’ın gündeminde olmak zorunda” dedi.
PSİKOLOJİK VE FİZİKSEL İŞKENCELERE MARUZ KALIYORLAR
Teklimakan’ın konuşmasının ardından basın açıklamasını okuyan Turel ise, şu ifadeleri kullandı; “Emperyalist ve katil Çin Devleti, yıllardır işgal ettiği Müslüman Türk yurdu Doğu Türkistan’da her türlü yöntemi kullanarak, milyonlarca kardeşimizi, toplama kamplarında hürriyetlerinden yoksun bırakma zulmünü sürdürüyor. Toplama kamplarında tecrit edilmiş, benliğinden koparılmış bir yaşama zorluyor, Müslüman kadın ve erkekleri kısırlaştırma programlarına tabi tutuyor. Hastalık ve salgınları bahane edilerek Müslüman Türk kardeşlerimizi ölüme terk ediyor. Birçok temel haktan mahrum bırakılarak, inanç ve düşünce özgürlüklerini kısıtlıyor, sistematik olarak psikolojik ve fiziksel Çin işkencelerine maruz bırakıyor.
Teklimakan’ın konuşmasının ardından basın açıklamasını okuyan Turel ise, şu ifadeleri kullandı; “Emperyalist ve katil Çin Devleti, yıllardır işgal ettiği Müslüman Türk yurdu Doğu Türkistan’da her türlü yöntemi kullanarak, milyonlarca kardeşimizi, toplama kamplarında hürriyetlerinden yoksun bırakma zulmünü sürdürüyor. Toplama kamplarında tecrit edilmiş, benliğinden koparılmış bir yaşama zorluyor, Müslüman kadın ve erkekleri kısırlaştırma programlarına tabi tutuyor. Hastalık ve salgınları bahane edilerek Müslüman Türk kardeşlerimizi ölüme terk ediyor. Birçok temel haktan mahrum bırakılarak, inanç ve düşünce özgürlüklerini kısıtlıyor, sistematik olarak psikolojik ve fiziksel Çin işkencelerine maruz bırakıyor.
KULAKLAR SAĞIR, GÖZLER KÖR OLMAKTA
Peki bütün bu soykırımlar, zulümler olurken Türkiye, Müslüman ülkeler ve dünya ne yapıyor? Zulmü izlemeye devam ediyor. Ne Türkiye’de ne Müslüman ülkelerde ne de Batı’da işgal altındaki Doğu Türkistan’ın çığlığı bir türlü duyulmuyor, akan kan Müslüman Türk’ün olunca kulaklar sağır, gözler kör olmakta. Yine ne hikmetse Doğru Türkistan’daki bu vahşet, basın yayın organlarının ilgisini çekmemekte, birçok basın kuruluşu için akan Müslüman-Türk kanı haber değeri bile taşımamaktadır.
Peki bütün bu soykırımlar, zulümler olurken Türkiye, Müslüman ülkeler ve dünya ne yapıyor? Zulmü izlemeye devam ediyor. Ne Türkiye’de ne Müslüman ülkelerde ne de Batı’da işgal altındaki Doğu Türkistan’ın çığlığı bir türlü duyulmuyor, akan kan Müslüman Türk’ün olunca kulaklar sağır, gözler kör olmakta. Yine ne hikmetse Doğru Türkistan’daki bu vahşet, basın yayın organlarının ilgisini çekmemekte, birçok basın kuruluşu için akan Müslüman-Türk kanı haber değeri bile taşımamaktadır.
ŞİDDETLE PROTESTO EDİYORUZ
Ve yine Milli Görüş Hareketinin teşkilatları başta olmak üzere bazı şuurlu STK’lar haricinde hiçbir kimse buradaki zulmü görmüyor, görmek istemiyor. Özellikle Uygurlu kardeşlerimize yapılan zulmü görmeyenlerin başında ise bugünkü iktidar sahibi bileşenleri geliyor. Ata yurdumuzda, bizden olan ve yüz yıllardır işgallere direnen, soykırımlara dayanan, İslam’ın, Türklüğün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ilgisizliğin girdabına sokan ve Çinli cellatlara teslim eden anlayışı da şiddetle protesto ediyoruz.
Ve yine Milli Görüş Hareketinin teşkilatları başta olmak üzere bazı şuurlu STK’lar haricinde hiçbir kimse buradaki zulmü görmüyor, görmek istemiyor. Özellikle Uygurlu kardeşlerimize yapılan zulmü görmeyenlerin başında ise bugünkü iktidar sahibi bileşenleri geliyor. Ata yurdumuzda, bizden olan ve yüz yıllardır işgallere direnen, soykırımlara dayanan, İslam’ın, Türklüğün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ilgisizliğin girdabına sokan ve Çinli cellatlara teslim eden anlayışı da şiddetle protesto ediyoruz.
“BÜTÜN ZALİMLERİ LANETLİYORUZ”
Doğu Türkistan’da yapılan bu zulmü, yaşanan insanlık dramına son vermek, insanlığın üzerine düşen tarihi bir sorumluluktur. Şunu açıkça söyleyelim ki bu sorumluluk, Birleşmiş Milletler denen aciz yapılardan medet umarak yerine getirilmez. Burada kesinlikle Müslümanlar kendi birliklerini kurmadıkları sürece, kendi askeri birliklerini hayata geçirmedikleri sürece, kendi ekonomik bağımsızlıklarını ve dünya hakimiyetini kurmadıkları sürece başta Doğu Türkistan ve Filistin olmak üzere dünyanın hiçbir yerinde Müslüman kanının akıtılması durmayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Doğu Türkistan’daki zulmü yapan katil Çin rejimiyle ve İslam beldelerinde Müslüman kanı akıtan bütün zalimleri lanetliyoruz.”
Doğu Türkistan’da yapılan bu zulmü, yaşanan insanlık dramına son vermek, insanlığın üzerine düşen tarihi bir sorumluluktur. Şunu açıkça söyleyelim ki bu sorumluluk, Birleşmiş Milletler denen aciz yapılardan medet umarak yerine getirilmez. Burada kesinlikle Müslümanlar kendi birliklerini kurmadıkları sürece, kendi askeri birliklerini hayata geçirmedikleri sürece, kendi ekonomik bağımsızlıklarını ve dünya hakimiyetini kurmadıkları sürece başta Doğu Türkistan ve Filistin olmak üzere dünyanın hiçbir yerinde Müslüman kanının akıtılması durmayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Doğu Türkistan’daki zulmü yapan katil Çin rejimiyle ve İslam beldelerinde Müslüman kanı akıtan bütün zalimleri lanetliyoruz.”