Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir, 15 Temmuz 2016 gecesine döndü. Başkan Şayir, gazetemizin yönelttiği sorulara cevap verirken 15 Temmuz’u büyük bir destan olarak nitelendirdi. 83 milyonun tek yürek olduğunun altını çizen Şayir, kendisine yönelttiğimiz sorulara şu cevabı verdi.
15 TEMMUZ'DA NEREDEYDENİZ ?
Bir şeylerin yanlış gittiğini hissettiğimiz o gece Ak Parti İlçe teşkilatımızla iletişime geçtik. Akabinde ilçe teşkilatına giderek neler yapabileceğimiz üzerinde hızlı değerlendirmelerde bulunduk. Büyüklerimizden aldığımız bilgiler doğrultusunda Belediye Meydanına geçerek vatandaşlarımızla birlikte organize olduk. Orada toplanan mahşeri kalabalıkla sabaha kadar alanı terk etmedik.
O GÜN NELER HİSSETİNİZ?
Tabii o akşamki duygularımı ifade etmem zor. Öfke… Cesaret… Sorumluluk… Karmaşık duygular içerisindeydim. Ancak sorumluluğu ve cesareti kuşanmamız gerekiyordu. Bu şekilde harekete geçmemiz gerekiyordu ve harekete geçtik. Ne sonunu düşündük ne de bir “acaba” içerisinde olduk. Sonunda da, milletçe bir zafer kazanmış olmanın, 82 milyon, darbe girişiminde bulunan hainlerin emellerini boşa çıkartmanın mutluluğunu yaşadık.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN KONUŞMASINDAN SONRA
SOKAĞA DÖKÜLEN İNSANLARIN REAKSİYONUNU NASIL BULUYORSUNUZ?
Her türlü övgünün üzerinde buluyorum. Söz konusu vatan olduğunda, millet olduğunda, milli irade olduğunda, bu aziz milletin farklılıklarını, ayrılıklarını bir kenara bırakarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde birleşmesi, onun direktifleriyle hain darbe girişimini geri püskürtmesi, tarihte nice destanlara imza atan bu millete yakıştı diyorum.
15 TEMMUZ RUHUNU KAYBETMEMEK
İÇİN NELER YAPILMALI?
Gerek 15 Temmuz gecesi, gerekse sonrasındaki süreçte ortaya konulan ruh gerçekten hepimizin istediği, arzu ettiği bir ruhtu. Bir milletin topyekûn ayağa kalkışına, direnmesine ve dayanışmasına şahitlik ettik. Bu ruh her zaman ve zeminde korunmalı. Muhafaza edilmeli. Hatta geliştirilmesinin yolları aranmalı. Bu ruhu zedeleyebilecek davranışlardan kaçınılmalı. Yaşam tarzlarımız farklı olabilir. Farklı düşünebiliriz. Bazı ayrılıklar yaşayabiliriz ama söz konusu olan vatan olduğunda, milletimiz olduğunda, bayrağımız olduğunda, 83 milyonun kardeşliği olduğunda tek yürek ve tek bilek olmayı her zaman başarabilmeliyiz. Biz Dilovası’nda bunu başardığımızı düşünüyorum. 50 bini aşkın Dilovalıyı hiçbir ayrım yapmadan kucaklamaya gayret ediyoruz.
15 TEMMUZ’U 3 KELİME İLE ÖZETLEYECEK OLURSANIZ
BU HANGİ KELİMELER OLURDU ?
Özgürlük, Cesaret, Sadakat.
15 TEMMUZ'DA NEREDEYDENİZ ?
Bir şeylerin yanlış gittiğini hissettiğimiz o gece Ak Parti İlçe teşkilatımızla iletişime geçtik. Akabinde ilçe teşkilatına giderek neler yapabileceğimiz üzerinde hızlı değerlendirmelerde bulunduk. Büyüklerimizden aldığımız bilgiler doğrultusunda Belediye Meydanına geçerek vatandaşlarımızla birlikte organize olduk. Orada toplanan mahşeri kalabalıkla sabaha kadar alanı terk etmedik.
O GÜN NELER HİSSETİNİZ?
Tabii o akşamki duygularımı ifade etmem zor. Öfke… Cesaret… Sorumluluk… Karmaşık duygular içerisindeydim. Ancak sorumluluğu ve cesareti kuşanmamız gerekiyordu. Bu şekilde harekete geçmemiz gerekiyordu ve harekete geçtik. Ne sonunu düşündük ne de bir “acaba” içerisinde olduk. Sonunda da, milletçe bir zafer kazanmış olmanın, 82 milyon, darbe girişiminde bulunan hainlerin emellerini boşa çıkartmanın mutluluğunu yaşadık.
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN KONUŞMASINDAN SONRA
SOKAĞA DÖKÜLEN İNSANLARIN REAKSİYONUNU NASIL BULUYORSUNUZ?
Her türlü övgünün üzerinde buluyorum. Söz konusu vatan olduğunda, millet olduğunda, milli irade olduğunda, bu aziz milletin farklılıklarını, ayrılıklarını bir kenara bırakarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde birleşmesi, onun direktifleriyle hain darbe girişimini geri püskürtmesi, tarihte nice destanlara imza atan bu millete yakıştı diyorum.
15 TEMMUZ RUHUNU KAYBETMEMEK
İÇİN NELER YAPILMALI?
Gerek 15 Temmuz gecesi, gerekse sonrasındaki süreçte ortaya konulan ruh gerçekten hepimizin istediği, arzu ettiği bir ruhtu. Bir milletin topyekûn ayağa kalkışına, direnmesine ve dayanışmasına şahitlik ettik. Bu ruh her zaman ve zeminde korunmalı. Muhafaza edilmeli. Hatta geliştirilmesinin yolları aranmalı. Bu ruhu zedeleyebilecek davranışlardan kaçınılmalı. Yaşam tarzlarımız farklı olabilir. Farklı düşünebiliriz. Bazı ayrılıklar yaşayabiliriz ama söz konusu olan vatan olduğunda, milletimiz olduğunda, bayrağımız olduğunda, 83 milyonun kardeşliği olduğunda tek yürek ve tek bilek olmayı her zaman başarabilmeliyiz. Biz Dilovası’nda bunu başardığımızı düşünüyorum. 50 bini aşkın Dilovalıyı hiçbir ayrım yapmadan kucaklamaya gayret ediyoruz.
15 TEMMUZ’U 3 KELİME İLE ÖZETLEYECEK OLURSANIZ
BU HANGİ KELİMELER OLURDU ?
Özgürlük, Cesaret, Sadakat.