CHP Kocaeli Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Tahsin Tarhan konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Kanunda elektrik, doğalgaz ve madenlerle ilgili vatandaşın yararına tek bir madde yok. İktidarın tek derdi bir avuç şirketin ihtiyaçlarını karşılamak. Soma işçisinin çığlığı iki gündür kamuoyunun gündeminde. İşçilerimize nispet yaparcasına maden şirketlerine yeni ayrıcalıklar getiren bir kanunun Meclis gündemine gelmesi ülkeyi yöneten kadroların halktan koptuğunun en açık göstergesi. Aynı anda 8 Kanunu birden değiştiren Elektrik Piyasası Kanunu aslında bir torba yasa. Kanun teklifleri ayrıntılı bir şekilde incelenmeden acele bir şekilde yasalaştırıyor. Komisyonun önüne gelen Maden Kanunuyla ilgili hükümlerin daha önce 23 defa değişti" dedi. CHP'li Tarhan sözlerine şu şekilde devam etti; “Madenle ilgili hükümler görüşülüyor. Ama çevre örgütlerinin konuşmasına izin verilmemekte. Bu Teklifin neden geldiğini ise biliyoruz. Amaç Varlık Fonu bünyesinde kurulan Maden Holding'e yeni enerji ruhsatları sağlamak. Ayrıca son iki ayda 68 ilde yapılan 766 maden ihalesini kazanan yandaş şirketlerin borç, izin ve ruhsat sorunlarını çözmek.”
"ŞİRKETLER KORUNUYOR, PEKİ VATANDAŞ?"
Tarhan açıklamalarının devamında ise, "Getirilen düzenlemeyle şirketler devlete borçları olsa da yeni ruhsat ve izin başvurusunda bulunabilecek. Bakan onayıyla ruhsatı biten şirketlere 12 ay kadar çalışma izni verilmesi ise doğrudan doğruya Kaz dağlarında Alamos Gold ve Afyon Emirdağ’da TÜPRAG gibi şirketler için hazırlanmış. Türkiye’ye silah ambargosu koyan Kanada’nın şirketlerini çıkarlarını korumak için Kanun değişikliği yapıyor mevcut iktidar. Kanun teklifin her bir maddesi ayrı bir garabet. Taşeron firmalarının ÇED zorunluluğunu kaldırarak doğanın madenlerle yoluyla katledilmesi iktidarın gözünü ne kadar karattığını gösteriyor. Tüm doğalgaz ihaleleri ve BOTAŞ’ın tüm ihalelerini Kamu İhale Kanunu kapsamından çıkaran düzenleme kaynakları ihalesiz bir şekilde yandaşa aktarmak için yazılmış sanki" dedi.
"ELEKTRİKTE DÜZEN BİLDİĞİNİZ GİBİ"
Sadece bu sene sanayinin kullandığı elektriğin yüzde 21.8, hane halkının kullandığı elektriğin ise yüzde 32.3 arttığına değinen Tarhan sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Getirilen Kanun ne TRT payını kaldırıyor, ne dolarla yapılan devasa YEKDEM desteklerini ne de ulusal tarife adıyla anılan kayıp kaçak bedelini. İnsanlarımız yüksek elektrik faturası ödemeye devam edecek.”
"ŞİRKETLER KORUNUYOR, PEKİ VATANDAŞ?"
Tarhan açıklamalarının devamında ise, "Getirilen düzenlemeyle şirketler devlete borçları olsa da yeni ruhsat ve izin başvurusunda bulunabilecek. Bakan onayıyla ruhsatı biten şirketlere 12 ay kadar çalışma izni verilmesi ise doğrudan doğruya Kaz dağlarında Alamos Gold ve Afyon Emirdağ’da TÜPRAG gibi şirketler için hazırlanmış. Türkiye’ye silah ambargosu koyan Kanada’nın şirketlerini çıkarlarını korumak için Kanun değişikliği yapıyor mevcut iktidar. Kanun teklifin her bir maddesi ayrı bir garabet. Taşeron firmalarının ÇED zorunluluğunu kaldırarak doğanın madenlerle yoluyla katledilmesi iktidarın gözünü ne kadar karattığını gösteriyor. Tüm doğalgaz ihaleleri ve BOTAŞ’ın tüm ihalelerini Kamu İhale Kanunu kapsamından çıkaran düzenleme kaynakları ihalesiz bir şekilde yandaşa aktarmak için yazılmış sanki" dedi.
"ELEKTRİKTE DÜZEN BİLDİĞİNİZ GİBİ"
Sadece bu sene sanayinin kullandığı elektriğin yüzde 21.8, hane halkının kullandığı elektriğin ise yüzde 32.3 arttığına değinen Tarhan sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Getirilen Kanun ne TRT payını kaldırıyor, ne dolarla yapılan devasa YEKDEM desteklerini ne de ulusal tarife adıyla anılan kayıp kaçak bedelini. İnsanlarımız yüksek elektrik faturası ödemeye devam edecek.”