Tarhan, doğal felaketlerin önüne geçilemeyeceğini ancak bu felaketlerin doğuracağı zararların alınan tedbirlerle en aza indirilebileceğine dikkat çekti. CHP’li Tarhan, açıklamalarının devamında, “1999 Gölcük depreminde 17 bin 480 vatandaşımızı kaybettik, yıkık veya ağır hasarlı bina sayısı ise 66 bin 441’di. 1939’da Erzincan’da yaşanan depremden sonra en büyük can kaybını Gölcük merkezli depremde verdik. Şimdi bilim adamları ilimizin de aktif fay hatlarının üzerinde olduğunu ve büyük bir depremin beklendiğini söylüyorlar. Bilim insanlarının bu uyarılarını görmezden gelemeyiz. Deprem felaketi ile de canımızın yanmaması için acilen tedbirler alınmalı ve sadece ağır hasarlı binaların yıkım işlerini tamamlamanın ötesinde, hasar görmüş veya görme riski taşıyan tüm yapıların kentsel dönüşümü tamamlanmalıdır” diyerek uyardı.
“KURAKLIK VE SELLERLE GERİ DÖNDÜ”
Tarhan, “Son günlerde yaşanan felaketlerde görüyoruz ki; doğal kaynakları hoyratça kullanmamız, çevreye verdiğimiz zararlar sonucunda yaşanan iklim değişikliği bize orman yangınları, kuraklık ve sellerle geri döndü. Aslında iklim krizinin geleceği de tıpkı depremin geleceği gibi bilim insanlarının ısrarlı uyarılarında dile getiriliyordu. Ancak dinleyen olmadı. Tedbirler alınmadı. Dere yataklarında, fay hatlarında yapılaşmaya izin verildi, yangınla mücadelede tedbir alınmadı. Bu yüzden de önüne geçilebilecek felaketler göz göre göre geldi” diyerek son dönemde yaşanan felaketlerde ihmallere dikkat çekti. Tarhan “Ülkemiz için deprem kaçınılmaz bir gerçeklik o nedenle bu gerçeği asla unutmamalıyız. Buradan tüm sorumlulara ve yetkililere sesleniyorum. Kocaeli’nin deprem felaketi yaşamaması için acilen yapıların değerlendirilmesi ve kentsel dönüşümün gerçekleştirilmesi gerekiyor” dedi.
“DOĞA ÇOK BÜYÜK BİR GÜÇ”
Tahsin Tarhan, Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oruç’un beklenen İstanbul depreminde Kocaeli’nin de büyük yara alacağı yönündeki uyarılarına dikkat çekerek, “Bilim insanlarımız uyarıyor. Sayın Oruç’un söyledikleri çok önemlidir ve mutlaka dikkate alınmalıdır. Kocaeli’de Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerimiz mutlaka koordinasyon içerisinde çalışmalıdır. Yapı envanter bilgisi çıkarılmalı ve yerel zemin koşulları detaylı olarak belirlenmelidir. Böylece depreme karşı dirençlilik ve hazırlık yönünden gücü elimize alırız. Çünkü doğa çok büyük bir güç. Bunu da bize her felakette hatırlatıyor. Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketi de bizi bunu gösteriyor. Doğaya rağmen dere yataklarında yapılaşmanın sonucunda yüreklerimizi dağlayan kayıplar yaşadık” dedi.
“İNSAN HAYATININ ÖNEMİNİ UNUTMAMAK GEREK”
Tarhan, açıklamalarının devamında ise, “Doğayla savaşamayacağımız ortada o halde gerekli tedbirleri almalı ve doğa ile barış içinde yaşamalıyız. Bu nedenle hepimize görev düşüyor. Binalarımızın depreme dayanıklı olmasını ve doğru yerlerde inşa edilmesini talep ve kontrol etmemiz gerekiyor. Yıkım kararı alınan, orta ve yüksek riskli binalarda yaşayan vatandaşlarımız da kendilerince haklılar evleri, yuvaları yıkılacak diye kaygılanıyorlar ancak insan hayatının önemini unutmamak gerek, bu nedenle yapılan tespitlere uygun olarak tedbirlerin alınmasında vatandaşa da önemli görevler düşüyor” diyerek vatandaşların da bu konuda yetkililere destek ve yardımcı olmasının önemine değindi.
“KURAKLIK VE SELLERLE GERİ DÖNDÜ”
Tarhan, “Son günlerde yaşanan felaketlerde görüyoruz ki; doğal kaynakları hoyratça kullanmamız, çevreye verdiğimiz zararlar sonucunda yaşanan iklim değişikliği bize orman yangınları, kuraklık ve sellerle geri döndü. Aslında iklim krizinin geleceği de tıpkı depremin geleceği gibi bilim insanlarının ısrarlı uyarılarında dile getiriliyordu. Ancak dinleyen olmadı. Tedbirler alınmadı. Dere yataklarında, fay hatlarında yapılaşmaya izin verildi, yangınla mücadelede tedbir alınmadı. Bu yüzden de önüne geçilebilecek felaketler göz göre göre geldi” diyerek son dönemde yaşanan felaketlerde ihmallere dikkat çekti. Tarhan “Ülkemiz için deprem kaçınılmaz bir gerçeklik o nedenle bu gerçeği asla unutmamalıyız. Buradan tüm sorumlulara ve yetkililere sesleniyorum. Kocaeli’nin deprem felaketi yaşamaması için acilen yapıların değerlendirilmesi ve kentsel dönüşümün gerçekleştirilmesi gerekiyor” dedi.
“DOĞA ÇOK BÜYÜK BİR GÜÇ”
Tahsin Tarhan, Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oruç’un beklenen İstanbul depreminde Kocaeli’nin de büyük yara alacağı yönündeki uyarılarına dikkat çekerek, “Bilim insanlarımız uyarıyor. Sayın Oruç’un söyledikleri çok önemlidir ve mutlaka dikkate alınmalıdır. Kocaeli’de Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerimiz mutlaka koordinasyon içerisinde çalışmalıdır. Yapı envanter bilgisi çıkarılmalı ve yerel zemin koşulları detaylı olarak belirlenmelidir. Böylece depreme karşı dirençlilik ve hazırlık yönünden gücü elimize alırız. Çünkü doğa çok büyük bir güç. Bunu da bize her felakette hatırlatıyor. Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketi de bizi bunu gösteriyor. Doğaya rağmen dere yataklarında yapılaşmanın sonucunda yüreklerimizi dağlayan kayıplar yaşadık” dedi.
“İNSAN HAYATININ ÖNEMİNİ UNUTMAMAK GEREK”
Tarhan, açıklamalarının devamında ise, “Doğayla savaşamayacağımız ortada o halde gerekli tedbirleri almalı ve doğa ile barış içinde yaşamalıyız. Bu nedenle hepimize görev düşüyor. Binalarımızın depreme dayanıklı olmasını ve doğru yerlerde inşa edilmesini talep ve kontrol etmemiz gerekiyor. Yıkım kararı alınan, orta ve yüksek riskli binalarda yaşayan vatandaşlarımız da kendilerince haklılar evleri, yuvaları yıkılacak diye kaygılanıyorlar ancak insan hayatının önemini unutmamak gerek, bu nedenle yapılan tespitlere uygun olarak tedbirlerin alınmasında vatandaşa da önemli görevler düşüyor” diyerek vatandaşların da bu konuda yetkililere destek ve yardımcı olmasının önemine değindi.