Yerel Medya’nın sorunlarının ve sendikacılığın enine boyuna konuşulacağı ve Türk Metal Sendikası’nın organizasyonuyla düzenlenen Yerel Medya Kurultayı-1 başladı. Programa Türkiye’nin birçok yerinden sendikacı ve gazeteci katılırkeni etkinliğin açılışını Türk Metal Sendikası Genel Başkan Danışmanı Mesut Erturgay yaptı. Erturgay’ın ardından kürsüye çıkan Türk-İş Genel Sekreteri-Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak ise önemli açıklamalarda bulundu. Kavlak, konuşmasında şunları dile getirdi; “Türk-Metal Sendikası olarak uzun zamandır yerel medya ile ilişkilerimizi geliştirmeyi hedefliyorduk. Yerel basın sayesinde sözleşme dönemlerinde üyelerimize daha rahat ulaştık. Yerel medya sandığımızdan daha etkili ve güçlü. O nedenle her sözleşme döneminde bu kurultayı yapmaya karar verdik. Bu kurultayda medya ve sendika konusundaki sorun ve çözüm önerileri konuşulacak. Medya ve sendika konusunda yaşanan sorunları ve çözüm önerileri iki gün boyunca bizlere anlatılacak. Bir sendikanın en temel işlevi faaliyet gösterdiği işkolundaki işçileri örgütlemek ve önemli toplu iş sözleşmeleri yapmaktır. Çeşitli bölgelerde örgütlenme çalışmalarımız sürüyor. 81 bin üyeyle devraldığım Türk Metal’i 215 bin üye ile Türkiye’nin en büyük sendikası haline getirdik. İşverenler sendikayla çalışmamak, çalışanları sömürmek istiyorlar. Xiaomi’de örgütlenme çabası veriyoruz. İşveren sendikalı 170 arkadaşımızı işten atarak, sendikanın önüne geçmeye çalışıyor. İşçiler hakları için direniyor. Sendikalaşmak istiyor. Bu ülkede sendikalaşma hakkı var ve bu anayasal bir hak. Biz bu hakkımızı özgürce kullanamıyoruz.
“HAKLARIN KAĞIT ÜZERİNDE KALDIĞI BİR DÜZEN İSTEMİYORUZ”
Bunca yıldır sadece sendikalaştıkları için işinden atılan dünya kadar işçi varken, hapis yatan işveren gördünüz mü? Hayır. Birileri bedel ödemiyor. Bedel ödeyen hep biz emekçiler oluyoruz. Biz böyle bir kara düzenle baş etmeye çalışıyoruz. Türk Metal Sendikası olarak her sözleşme döneminde grev kararı alıyoruz ancak bir türlü grev yapamıyoruz. Üç gün beş gün grev yapabilsek, işçilerin belki de kaderi değişecek ama yaptırmıyorlar. Ortada haklarımızın olduğu anayasalar var ancak işçiler bu hakları kullanamıyor. Biz hakların kağıt üzerinde kaldığı bir düzen istemiyoruz. Kağıt üzerindeki yasaların değil, kafalardaki yasakların kalkmasını istiyoruz. İşçi haklarından söz edilmeden, insan hak ve özgürlüklerinden söz edilemez.
“MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRMELİYİZ”
Örgütlenme mücadelemizi sonuna kadar sürdürmeliyiz. Olumsuz koşullara rağmen metal iş kolunda örgütlenmeye de devam edeceğiz. Biz imzaladığımız sözleşmelerimizle de başarılı bir sendikayız. İmzaladığımız sözleşmelerle metal işçileri çok önemli kazanımlar elde ettiler. Üyelerimiz sözleşmelerimiz sayesinde insan onuruna yakışır ücretler alıyor. Bizim bütün çabamız ve mücadelemize rağmen emekçilerimizi yoksulluk sarmalından bir türlü kurtaramıyoruz. 1961 anayasasının işçilere sağladığı hakların büyük bir bölümü 1980 anayasasıyla ortadan kaldırıldı. Ülkemiz 1980’lerin başından bu yana uygulanan politikalarla ucuz işçi cennetine döndürüldü. Ülkeyi yönetenler burası ucuz işçi cenneti diye övündüler ve yabancı yatırımcıya çağrı yaptılar. 12 Eylül’den bu yana işçi sınıfının üzerine çöken karabulutların dağıtılması gerekiyor. Kıdem tazminatı hakkımızı sonuna kadar korumamız gerekiyor. Bizim basın emekçilerine ihtiyacımız var. Sesimiz ve nefesimiz olmanıza ihtiyacımız var. Yazacağınız her yazı emekçilerin sofrasında bir dilim ekmek daha olacak. 2021-2023 toplu sözleşmesi için yola çıktık.
“BÜTÜN İŞVERENLERİN ÜRETENLERE BORCU VAR”
Anket uygulamasıyla işçilerimizin beklentilerini öğrendik. Başkanlar kurulumuzu topladık ve taslağımıza son şeklini verdik. İlk altı ay için ücretlerimize yüzde 29,57 artış talep ettik. Yaşanan sorunlar işimizi zora sokuyor. Sendikaların yüksek hakem kuruluyla tehdit edildiği bir dönem yaşıyoruz. Kolayı herkes yapar, önemli olan zoru yapmaktır. Türk Metal her zaman zoru başarmıştır. Bu kez de zoru başarmak için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Arkamızda üyemizin desteği olduğu sürece yine kazanacağız, yine kazanacağız, yine kazanacağız. Bu ülkede herkes hastalıktan korkarken, biz kaçmadık ve tezgahımızın başındaydık. Ölümle canımız pahasına çalıştık. Biz üzerimize düşeni yaptık, şimdi sıra onlarda. Bu süreçte alkışı hak edenlerin başında işçi sınıfı gelmektedir. İşçi sınıfı canı pahasına üretmeseydi, ekonominin çarkları dönmezdi. Bütün işverenlerin üretenlere borcu var. Biz canımız pahasına ve ölümüne çalıştık.
“BİZ YENİ NESİL SENDİKACILIĞIN ÖNCÜSÜYÜZ”
Türk Metal olarak eleştirilerden ders çıkarmaya ve doğrusunu yapmaya gayret ediyoruz. Biz yeni nesil sendikacılığın öncüsüyüz. İçinde bulunduğumuz bu bina üyelerimizin öz malıdır. Tesislerimizde 70 bin üyemiz tatil yaptı. Üyelerimiz ceplerinden tek bir kuruş harcamadan tatil yapıyorlar. Biz Türk Metal isek bu ülkenin en büyüğü isek bu tablonun sayesindedir. Üyelerimizin üniversiteye giden kız çocukları için yurt açtık. Ankara’dan sonra İstanbul ve İzmir’de de açacağımız yurtlar olacak. 2017 yılında imzaladığımız sözleşmeyle 150 bine yakın üyemiz için tamamlayıcı sağlık sigortasını devreye aldık. Bu zamana kadar 25 binden fazla ameliyat, 1,5 milyon tedavi yapılmış. COVİD-19’a yakalananlar sigorta kapsamına alınmıştır. Bütün amacımız üyelerimizin refah ve mutluluğudur. Koşullar çok çetin ve işimiz zor ama zoru başarmak da bizim işimiz. Bizim basın mensuplarının desteğine ihtiyacımız var.” Kavlak’ın konuşmasının akabinde Ankara Üniversitesi İletşim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülrezak Altun, 21. Yüzyılda Yerel Medya üzerine bir konuşma gerçekleştirdi.
“HAKLARIN KAĞIT ÜZERİNDE KALDIĞI BİR DÜZEN İSTEMİYORUZ”
Bunca yıldır sadece sendikalaştıkları için işinden atılan dünya kadar işçi varken, hapis yatan işveren gördünüz mü? Hayır. Birileri bedel ödemiyor. Bedel ödeyen hep biz emekçiler oluyoruz. Biz böyle bir kara düzenle baş etmeye çalışıyoruz. Türk Metal Sendikası olarak her sözleşme döneminde grev kararı alıyoruz ancak bir türlü grev yapamıyoruz. Üç gün beş gün grev yapabilsek, işçilerin belki de kaderi değişecek ama yaptırmıyorlar. Ortada haklarımızın olduğu anayasalar var ancak işçiler bu hakları kullanamıyor. Biz hakların kağıt üzerinde kaldığı bir düzen istemiyoruz. Kağıt üzerindeki yasaların değil, kafalardaki yasakların kalkmasını istiyoruz. İşçi haklarından söz edilmeden, insan hak ve özgürlüklerinden söz edilemez.
“MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRMELİYİZ”
Örgütlenme mücadelemizi sonuna kadar sürdürmeliyiz. Olumsuz koşullara rağmen metal iş kolunda örgütlenmeye de devam edeceğiz. Biz imzaladığımız sözleşmelerimizle de başarılı bir sendikayız. İmzaladığımız sözleşmelerle metal işçileri çok önemli kazanımlar elde ettiler. Üyelerimiz sözleşmelerimiz sayesinde insan onuruna yakışır ücretler alıyor. Bizim bütün çabamız ve mücadelemize rağmen emekçilerimizi yoksulluk sarmalından bir türlü kurtaramıyoruz. 1961 anayasasının işçilere sağladığı hakların büyük bir bölümü 1980 anayasasıyla ortadan kaldırıldı. Ülkemiz 1980’lerin başından bu yana uygulanan politikalarla ucuz işçi cennetine döndürüldü. Ülkeyi yönetenler burası ucuz işçi cenneti diye övündüler ve yabancı yatırımcıya çağrı yaptılar. 12 Eylül’den bu yana işçi sınıfının üzerine çöken karabulutların dağıtılması gerekiyor. Kıdem tazminatı hakkımızı sonuna kadar korumamız gerekiyor. Bizim basın emekçilerine ihtiyacımız var. Sesimiz ve nefesimiz olmanıza ihtiyacımız var. Yazacağınız her yazı emekçilerin sofrasında bir dilim ekmek daha olacak. 2021-2023 toplu sözleşmesi için yola çıktık.
“BÜTÜN İŞVERENLERİN ÜRETENLERE BORCU VAR”
Anket uygulamasıyla işçilerimizin beklentilerini öğrendik. Başkanlar kurulumuzu topladık ve taslağımıza son şeklini verdik. İlk altı ay için ücretlerimize yüzde 29,57 artış talep ettik. Yaşanan sorunlar işimizi zora sokuyor. Sendikaların yüksek hakem kuruluyla tehdit edildiği bir dönem yaşıyoruz. Kolayı herkes yapar, önemli olan zoru yapmaktır. Türk Metal her zaman zoru başarmıştır. Bu kez de zoru başarmak için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Arkamızda üyemizin desteği olduğu sürece yine kazanacağız, yine kazanacağız, yine kazanacağız. Bu ülkede herkes hastalıktan korkarken, biz kaçmadık ve tezgahımızın başındaydık. Ölümle canımız pahasına çalıştık. Biz üzerimize düşeni yaptık, şimdi sıra onlarda. Bu süreçte alkışı hak edenlerin başında işçi sınıfı gelmektedir. İşçi sınıfı canı pahasına üretmeseydi, ekonominin çarkları dönmezdi. Bütün işverenlerin üretenlere borcu var. Biz canımız pahasına ve ölümüne çalıştık.
“BİZ YENİ NESİL SENDİKACILIĞIN ÖNCÜSÜYÜZ”
Türk Metal olarak eleştirilerden ders çıkarmaya ve doğrusunu yapmaya gayret ediyoruz. Biz yeni nesil sendikacılığın öncüsüyüz. İçinde bulunduğumuz bu bina üyelerimizin öz malıdır. Tesislerimizde 70 bin üyemiz tatil yaptı. Üyelerimiz ceplerinden tek bir kuruş harcamadan tatil yapıyorlar. Biz Türk Metal isek bu ülkenin en büyüğü isek bu tablonun sayesindedir. Üyelerimizin üniversiteye giden kız çocukları için yurt açtık. Ankara’dan sonra İstanbul ve İzmir’de de açacağımız yurtlar olacak. 2017 yılında imzaladığımız sözleşmeyle 150 bine yakın üyemiz için tamamlayıcı sağlık sigortasını devreye aldık. Bu zamana kadar 25 binden fazla ameliyat, 1,5 milyon tedavi yapılmış. COVİD-19’a yakalananlar sigorta kapsamına alınmıştır. Bütün amacımız üyelerimizin refah ve mutluluğudur. Koşullar çok çetin ve işimiz zor ama zoru başarmak da bizim işimiz. Bizim basın mensuplarının desteğine ihtiyacımız var.” Kavlak’ın konuşmasının akabinde Ankara Üniversitesi İletşim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülrezak Altun, 21. Yüzyılda Yerel Medya üzerine bir konuşma gerçekleştirdi.