Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünden edinilen bilgiye göre, 20. yüzyılda dünyada eğitim ve gelir düzeyindeki yükselme, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, sağlık sorunlarının çocukluk çağı hastalıklarından yaşlı nüfusta görülen bulaşıcı olmayan hastalıklara doğru kaymasına yol açtı. Dünya genelindeki ölümlerin en önemli nedeni olan bulaşıcı olmayan hastalıklar halen önemli bir hastalık yükü oluştururken, bunlar içinde kalp ve damar hastalıkları ölüm nedenleri arasında ilk sırada, bu hastalıklar arasındaysa kalp krizi ve inme ilk iki sırada yer alıyor. Dünyada yaklaşık 300 milyondan fazla kalp hastası bulunuyor, 2 milyardan fazla kişi ise kalp hastalığı riski taşıyor. Kalp damar hastalıkları, yılda 18,6 milyondan fazla kişinin ölümüne neden oluyor.
ÖLÜMLERİN ÜÇTE BİRİ 70 YAŞ ALTINA
Kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin üçte biri 70 yaş altında yaşanıyor, bu ölümlerin yüzde 85’i, kalp krizi ve inmeye bağlı oluşuyor. Türkiye’de de kalp ve damar hastalıkları en önemli sağlık sorunlarının başında geliyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 2021’de ölümlerin yüzde 33,4’ü dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklandı. Bu da yaklaşık her üç dakikada bir kişinin ölümü anlamına geliyor. Her yıl yaklaşık 300 bin kişi kalp krizi geçirirken, kanser nedeniyle yaşanan kayıplar bu rakamın yarısını oluşturuyor.
ÖLÜMLERİN YÜZDE 80’İN ÖNLENEBİLİR
Kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 80’i tütün kullanımı, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik gibi kontrol edilebilen ve önlenebilen risk faktörlerine bağlı görülüyor. Yüksek kan basıncı, yüksek kan şekeri, yüksek kan kolesterolü ve şişmanlık da kalp damar hastalıkları için risk faktörleri arasında yer alıyor. Koruyucu sağlık hizmetleriyle erken dönemde bu risk faktörleri tespit edilerek hastalık tedavi edilebiliyor ve erken yaşta ölümlerin önüne geçilebiliyor. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, kalbi korumak için yaşam tarzının değiştirilmesi gerektiği konusunda uyarıyor.