TRT’ye hazırladığı Sıfır Atık Belgeseliyle dikkat çeken oyuncu ve televizyoncu Doğan Akdoğan moderatörlüğünde, şef Mehmet Yalçınkaya, Akçakoca Oditoryumu’nda talk show tadında bir sohbet gerçekleştirdi. Atıksız mutfak konusunda atölyeler düzenleyen Mehmet Yalçınkaya, Sıfır Atık Festivali’nin çok önemli bir konuya değindiğine vurgu yaparak, “Burada olmaktan son derece mutluyum” dedi. Pandeminin, atıkların birinci sıralarda olması gerektiğini gösterdiğini söyleyen Yalçınkaya, “Nimete saygı diye bir kültürümüz var. Yere ekmek düştüğü zaman alıp öpülür ve uygun bir yere koyarlar. Ürün çok değerli. Ürünün yokluğunu bilmeden değerini bilmek çok zor. Dünya zaman zaman bu kıtlığı yaşıyor. Kıtlığı gören insanlar daha mantıklı ve duyarlı hareket ediyorlar. Kadın ya da erkek olsun verilen emeği görünce ürüne saygı duymamak elde değil” şeklinde konuştu.
“SIFIR ATIK KÜLTÜRÜ YAŞATILIR”
“Sosyal medyada herkes bir anda sıfır atık konusuna değiniyor. Ama bunu gerçekleştirebilmek çok önemli” diyen Yalçınkaya, “Esnaf lokantaları mutfakta sıfır atık kültürünü yaşatan mekanlardır. Buralarda yemek atılmaz farklı şekilde değerlendirilerek tekrar sunulur. Aslında evlerimizde de bütün ürünlerin değerlendirildiğini, ürünlerin çöpe atılmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“MUTLAKA DÜZGÜN BİR ŞEKİLDE KAPATILMALI”
Mehmet Şef, “Yemekler tencere ile değil saklama kaplarında saklanmalı. Örneğin bir tavuk yemeğini ya da sütü soğumadan buzdolabına koymamalıyız. Çok tehlikeli… Zehirlenmelere neden olabiliyor. Yeri gelmişken söylemek istiyorum. Buzdolabını mutlaka ama mutlaka düzgün bir şekilde kapatmamız lazım. Açık bırakılıyor ya da tam kapatılmıyor. Bu hem ürünlerin bozulmasına hem de enerji kaybına neden oluyor.
“TEMEL NOKTA ÜRÜNLERİN İSRAF EDİLMEMESİDİR”
İnsanlara yemek yedirmeyi sevdirmeye çalışıyoruz. Yemek milliyetçiliği bir yandan iyidir bir yandan ise kötüdür. Balığı ister limonlu ister limonsuz yiyin. Menemen tartışmasında gazeteciler aradı beni. Onlara sabah soğansız, öğleden sonra ise soğanlı yediğimi söyledim. Şartlar neyi gerektiriyorsa ona göre hareket etmek gerekir. Ama ayran buzlu olmaz. Ayran soğutulur. Temel nokta ürünlerin israf edilmemesidir” ifadelerini kullandı.
“KİTABI 80 BALIKLA TAMAMLAYABİLDİM”
İklim değişikliği konusuna da değinen Mehmet Şef, “İklim krizi yaşanmıyor diyorlar ama bir iklim krizi var. Balık kitabı yazdım. 350 balıkla yola çıktım ama ancak 80 balıkla tamamlayabildim. Malzeme konusunda cehennemin dibine geldik. İstediğimiz malzemeyi bulamıyoruz” dedi.