Yeniden Refah’tan iktidar ve muhalefete eleştiri. Teşkilatlanma Başkanı Mehmet Kocaman, haftalık olağan toplantıda yaptığı açıklamalarda şunları dile getirdi; “İstanbul Sözleşmesi’ni destekleyenler neyi savunduklarını bilmiyorlar yaptıkları gösterilerde taşınan dövizlere fotoğraflara bir baksalar çoğu kardeşimiz biz ne yapıyoruz der. Örneğin Antalya’da DİSK ve Eğitim–İş İstanbul sözleşmesini iptalini gerekçe göstererek organize ettiği, İYİ Parti ve CHP’li milletvekilleri ve il başkanlarının da destek verdiği eylemde büyük rezillik yaşandı. Bu nasıl özgürlük ahlaksızlığın özgürlüğü olur mu? Bu mu mutlu kadın projesi. Bu adım karşısında bazı kesimler “ülkeyi karanlığa, geriye götürme”, “gericilik”, “çağdışı bir anlayış”, “Türk kadınlarını orta çağ karanlığına götürmek” gibi genetik kodlarında yer alan ve bizlere, bu ülkedeki dindar ve inançlı insanımıza “Şeflik Dönemi’nin ve 28 Şubat’ın karanlıklarını” hatırlatan kavram ve ifadelerle tepki gösterdiler, karşı çıktılar.
“DIŞ GÜÇLERİN YAZDIĞI METİNLERE HAYRANLAR”
Aslında içlerinin, özlerinin değişmediğini, sadece zaman zaman “inançlı kesimden oy alabilir miyiz?” kaygısıyla takiyye yaptıklarını ortaya koymuş oldular. 28 Şubat öncesinde ve sonrasında bu ülkede yıllar boyunca Milletimizin 1000 senelik temel değerleri, kutsalları aşağılanmaya, değersizleştirilmeye çalışılırken, insanlarımızın dininin, inancının gereklerini yerine getirme hakları elinden alınırken; sus-pus olan, hatta buna destek olanlar, şimdi çıktılar Avrupa’nın hazırlayıp dayattığı bir sözleşmeyi adeta kutsallaştırdılar. Kendi medeniyetimizin, inancımızın, kendi kültürümüzün değer ve prensiplerine önem vermezken, Batı zihniyetinin, kimler olduğunu çok iyi bildiğimiz dış güçlerin yazdığı metinlere hayran kaldılar.
“NE KADAR HAKLI OLĞUMUZU GÖRDÜK”
Milli Görüş olarak 50 senedir bunlar için söylediğimiz “Batı Aşıkları” ve “Taklitçiler” sözlerimizde ne kadar haklı olduğumuzu görmüş olduk. Sanal gündemlerle ülkenin gündemini değiştirmeye çalışıyorlar. En son medyada gördüğümüz sen eroincisin sen kokaincisin tartışmasıyla CHP ve AKP yandaşları sosyal medyada horoz dövüşü yapıyorlar. Bir durun iyilik ve hizmet kimden geliyorsa takdir edelim kötülük ve eziyet kimden geliyorsa karşı çıkalım. Gelin samimiyseniz kim bir cana kıyarsa, kim vatana ihanet ederse, kim çocuk suiistimali yaparsa idam yasasını çıkaralım ve idam edelim.
“TAKSİTLERİN ERTELENMESİ LAZIM”
Ekonomik gerçekler gün yüzündeyken kayıkçı kavgalarına son verelim. Ülkemiz Sağlık alanında eskiden beridir iyi bir noktada ve sağlıkta pandemi sürecinde de büyük başarılar gösterildi. Ama hayatta kalanlar bu sefer ekonomik olarak çöktü. 2020 yıllında Türkiye'de 99 bin 588 esnaf dükkânını kapattı. 40 bin 735 şirket kapandı. Milyonlarca insan demektir bu. Böyle bir noktada esnafın kredi taksitlerinin en az 1 yıl ertelenmesi lazım. O kredi borcunun faizinin, hiç değilse yarısının devlet tarafından karşılanması lazım. Esnafa doğrudan nakit desteğinin artırılarak sürdürülmesi lazım. Esnafın su, doğalgaz, elektrik ve SGK borcunun mutlaka faizsiz şekilde en az 1 yıl ertelenmesi lazım. Kısa çalışma ödeneğinin de en az 6 ay daha devam ettirilmesi lazım.”
“DIŞ GÜÇLERİN YAZDIĞI METİNLERE HAYRANLAR”
Aslında içlerinin, özlerinin değişmediğini, sadece zaman zaman “inançlı kesimden oy alabilir miyiz?” kaygısıyla takiyye yaptıklarını ortaya koymuş oldular. 28 Şubat öncesinde ve sonrasında bu ülkede yıllar boyunca Milletimizin 1000 senelik temel değerleri, kutsalları aşağılanmaya, değersizleştirilmeye çalışılırken, insanlarımızın dininin, inancının gereklerini yerine getirme hakları elinden alınırken; sus-pus olan, hatta buna destek olanlar, şimdi çıktılar Avrupa’nın hazırlayıp dayattığı bir sözleşmeyi adeta kutsallaştırdılar. Kendi medeniyetimizin, inancımızın, kendi kültürümüzün değer ve prensiplerine önem vermezken, Batı zihniyetinin, kimler olduğunu çok iyi bildiğimiz dış güçlerin yazdığı metinlere hayran kaldılar.
“NE KADAR HAKLI OLĞUMUZU GÖRDÜK”
Milli Görüş olarak 50 senedir bunlar için söylediğimiz “Batı Aşıkları” ve “Taklitçiler” sözlerimizde ne kadar haklı olduğumuzu görmüş olduk. Sanal gündemlerle ülkenin gündemini değiştirmeye çalışıyorlar. En son medyada gördüğümüz sen eroincisin sen kokaincisin tartışmasıyla CHP ve AKP yandaşları sosyal medyada horoz dövüşü yapıyorlar. Bir durun iyilik ve hizmet kimden geliyorsa takdir edelim kötülük ve eziyet kimden geliyorsa karşı çıkalım. Gelin samimiyseniz kim bir cana kıyarsa, kim vatana ihanet ederse, kim çocuk suiistimali yaparsa idam yasasını çıkaralım ve idam edelim.
“TAKSİTLERİN ERTELENMESİ LAZIM”
Ekonomik gerçekler gün yüzündeyken kayıkçı kavgalarına son verelim. Ülkemiz Sağlık alanında eskiden beridir iyi bir noktada ve sağlıkta pandemi sürecinde de büyük başarılar gösterildi. Ama hayatta kalanlar bu sefer ekonomik olarak çöktü. 2020 yıllında Türkiye'de 99 bin 588 esnaf dükkânını kapattı. 40 bin 735 şirket kapandı. Milyonlarca insan demektir bu. Böyle bir noktada esnafın kredi taksitlerinin en az 1 yıl ertelenmesi lazım. O kredi borcunun faizinin, hiç değilse yarısının devlet tarafından karşılanması lazım. Esnafa doğrudan nakit desteğinin artırılarak sürdürülmesi lazım. Esnafın su, doğalgaz, elektrik ve SGK borcunun mutlaka faizsiz şekilde en az 1 yıl ertelenmesi lazım. Kısa çalışma ödeneğinin de en az 6 ay daha devam ettirilmesi lazım.”