Kadına şiddete bir tepki de CHP Darıca’dan geldi. Dün Darıca Çınaraltı Meydanı’nda bir araya gelen partililer, kadına şiddete ortak bir tepki gösterdi. Programa CHP Darıca İlçe Başkanı Gökhan Aktaş, ilçe kadın kolları başkanı Hilmiye Selçuk ve çok sayıda kadın partili katıldı. Basın açıklamasını CHP Darıca İlçe Kadın Kolu Başkanı Hilmiye Selçuk yaparak, “Ülkemizde her üç kadından birisi fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalmakta, her yıl artan oranla yüzlerce kadın öldürülmektedir. Günümüzde yalnızca kadın olmaları nedeniyle cinsiyete dayalı ayrımcılığa uğrayan, şiddete maruz kalan kadın sayısının giderek arttığını görmekteyiz” dedi.
“TOPLUMSAL BİR SORUNDUR”
Açıklamalarının devamında kadın ve erkek eşitsizliğine değinen Selçuk, “Kadınlar hukuki, ekonomik, sosyal ve siyasi alanda eşit biçimde yer alamamakta yaşam hakları ihlal edilmekte, geliri eşit paylaşamamakta, savaş ve yoksulluktan en fazla etkilenen kesim olmakta, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etmektedir. Kadınlara karşı uygulanan bu şiddet bireysel bir olay değildir. Toplumun kadına bakışı, kadının hak ve özgürlüklerinin tanınmaması, erkek egemen anlayışın değiştirilmeye çalışılmaması, kadın üzerinden yanlış söylemlere ve beyanatlara son verilmemesi ve kadının birey olmasının önüne devamlı set çekilmesinin sonucunda gelinen noktadır ve toplumsal bir sorundur” ifadelerini kullandı.
“KAÇ KADIN DAHA ÖLMELİ?”
Selçuk, sözlerine şu şekilde devam etti; “Devlet kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önlemek, kadın cinayetlerinin önüne geçmek ve kadını her alanda güçlendirmekle görevlidir. Bir şey yapmak için daha ne bekliyorsunuz? Kaç kadın daha ölmeli sizin gerekeni yapmanız için? Kadınlara karşı yapılan bu zulmü bitirecek olanlar sizlersiniz. Siz hiç dayak yiye yiye öleceğim korkusu yüzünden eşinize katlanmak zorunda kaldınız mı? Ya da boşandığınız için hiç öldürüldüğünüz oldu mu? Sizin de katiliniz kravat taktı diye indirimden yararlandı mı? Yoksa size de aman canım o sokağın köşesinde o saatte ne işi varmış onla o mini etekle diye katilinizi haklı çıkaran oldu mu?
“YİTİP GİDEN KADINLARI UNUTMAYIN”
İşte tam da bu yüzden biz kadınları anlamıyorsunuz. Ülkemizde her gün onlarca kadın ölüyor ve unutulup gidiyor. Eski eşi tarafından kızının gözü önünde öldürülen Emine Bulut’u un unutmayın. 10 yaşındaki kızının anne lütfen ölme çığlığını unutmayın. Üç cani tarafından tecavüz girişimine direndiği için öldürülen Özgecan Aslan’ı unutmayın. Eski patronu tecavüz ettikten sonra intihar süsü verilerek yirminci kattan aşağıya atılarak öldürülen Şule Çet’i unutmayın. Erkek arkadaşı tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürülen 19 yaşındaki Güleda Cankel’i unutmayın.
“ARTIK ÖLMEK İSTEMİYORUZ”
Evinin önünde kendisini takip eden cezaevi firarisi tarafından öldürülen Ceren Özdemir’i unutmayın. Ayrıldığı erkek tarafından öldürülüp parçalara ayrılan Pınar Gültekin’i unutmayın. Artık yeter bu şiddete dur demek zorundasınız. Devleti yönetenleri görevlerini yerine getirmeye çağırıyor, kadın cinayetlerini önlemek, asla ceza indirimi yapılmaması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. Bu şiddete engel olmak için güçlü bir mücadele zemini oluşturulmalıdır. Artık ölmek istemiyoruz. Devleti yönetenlerin çığlığımıza kulak vermesini istiyoruz. Mücadelemiz hakkımızı alana kadar devam edecek.”
“TOPLUMSAL BİR SORUNDUR”
Açıklamalarının devamında kadın ve erkek eşitsizliğine değinen Selçuk, “Kadınlar hukuki, ekonomik, sosyal ve siyasi alanda eşit biçimde yer alamamakta yaşam hakları ihlal edilmekte, geliri eşit paylaşamamakta, savaş ve yoksulluktan en fazla etkilenen kesim olmakta, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etmektedir. Kadınlara karşı uygulanan bu şiddet bireysel bir olay değildir. Toplumun kadına bakışı, kadının hak ve özgürlüklerinin tanınmaması, erkek egemen anlayışın değiştirilmeye çalışılmaması, kadın üzerinden yanlış söylemlere ve beyanatlara son verilmemesi ve kadının birey olmasının önüne devamlı set çekilmesinin sonucunda gelinen noktadır ve toplumsal bir sorundur” ifadelerini kullandı.
“KAÇ KADIN DAHA ÖLMELİ?”
Selçuk, sözlerine şu şekilde devam etti; “Devlet kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önlemek, kadın cinayetlerinin önüne geçmek ve kadını her alanda güçlendirmekle görevlidir. Bir şey yapmak için daha ne bekliyorsunuz? Kaç kadın daha ölmeli sizin gerekeni yapmanız için? Kadınlara karşı yapılan bu zulmü bitirecek olanlar sizlersiniz. Siz hiç dayak yiye yiye öleceğim korkusu yüzünden eşinize katlanmak zorunda kaldınız mı? Ya da boşandığınız için hiç öldürüldüğünüz oldu mu? Sizin de katiliniz kravat taktı diye indirimden yararlandı mı? Yoksa size de aman canım o sokağın köşesinde o saatte ne işi varmış onla o mini etekle diye katilinizi haklı çıkaran oldu mu?
“YİTİP GİDEN KADINLARI UNUTMAYIN”
İşte tam da bu yüzden biz kadınları anlamıyorsunuz. Ülkemizde her gün onlarca kadın ölüyor ve unutulup gidiyor. Eski eşi tarafından kızının gözü önünde öldürülen Emine Bulut’u un unutmayın. 10 yaşındaki kızının anne lütfen ölme çığlığını unutmayın. Üç cani tarafından tecavüz girişimine direndiği için öldürülen Özgecan Aslan’ı unutmayın. Eski patronu tecavüz ettikten sonra intihar süsü verilerek yirminci kattan aşağıya atılarak öldürülen Şule Çet’i unutmayın. Erkek arkadaşı tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürülen 19 yaşındaki Güleda Cankel’i unutmayın.
“ARTIK ÖLMEK İSTEMİYORUZ”
Evinin önünde kendisini takip eden cezaevi firarisi tarafından öldürülen Ceren Özdemir’i unutmayın. Ayrıldığı erkek tarafından öldürülüp parçalara ayrılan Pınar Gültekin’i unutmayın. Artık yeter bu şiddete dur demek zorundasınız. Devleti yönetenleri görevlerini yerine getirmeye çağırıyor, kadın cinayetlerini önlemek, asla ceza indirimi yapılmaması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. Bu şiddete engel olmak için güçlü bir mücadele zemini oluşturulmalıdır. Artık ölmek istemiyoruz. Devleti yönetenlerin çığlığımıza kulak vermesini istiyoruz. Mücadelemiz hakkımızı alana kadar devam edecek.”