Emine Erdoğan açılışta yaptığı konuşmada, coğrafi işaretli ürünlere katkı sağlayan zirvenin Anadolu'nun mirasına katkı sağladığını belirterek, "Türk Patent ve Marka Kurumunun envanterine göre, Türkiye'de coğrafi işaret alabilecek ürün sayısı 2 bin 500'e yakın. Yani hemen elimizin altında müthiş bir potansiyel var" dedi. Türkiye'nin bu alanda bir cennet olduğunu söyleyen Emine Erdoğan, "Ama iş coğrafi işaret tescili almakla bitmiyor. O ilk adım. Önemli olan sonrasında ne yaptığımız. Coğrafi işaret tescili alanında gençler için büyük bir fırsat mevcut. Gençlerimiz vizyonlarını ve enerjilerini bu işe katarlarsa, dünya markalarının kısa sürede ortaya çıkması hiç de zor değil. Tabi bu süreçte en önemli unsur, tasarım. Yerel bir ürünü öyle bir tasarımla buluşturmalıyız ki dünyanın öbür ucunda, tamamen farklı bir kültürde yaşayan insanlar için cezbedici hale gelebilsin" diye konuştu.HER ALANDA MİLLİLEŞME GAYRETİ
Son zamanlarda her alanda millileşme gayreti içinde olunduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Teknolojiden tarıma birçok konuda büyük mesafeler kat ettik. İşe tohumdan başladık. Ata tohumu konusunda önemli adımlar attık. Bugünlerde gerçekleştirilen TEKNOFEST ile milli teknoloji hamlesi yapıyoruz. İnsanımızın kendi başarabileceklerine ve ülkemizin sunduğu potansiyele olan inancı tazelendi." şeklinde konuştu.BAYRAK SEVGİSİ GİBİ KUTSAL BİR ÇABA
Emine Erdoğan, dünyanın global markalara doyduğu bu dönemeçte, fark oluşturabilmenin, ancak yerel olanı dünya sahnesine taşımakla başarılabileceğine işaret ederek, "Yerel olanı bilip hazmetmeden evrensel olamayız. Eğer ülkemizin her bir bölgesini, yöresini fasikül fasikül okuyabilirsek, henüz keşfedilmemiş ve tüm dünyada çığır açmaya gebe nice hazine bulacağız. Böyle bir keşfe çıkmak, kültürel tarihimizde adeta bir arkeolog titizliğiyle araştırmak da, tıpkı bayrak sevgisi gibi kutsal bir çabadır." ifadelerini kullandı.YENİ KULVARLARDA KOŞACAĞIZ
Resmi kalite işareti olan coğrafi işaretin, ürünün pazarlama gücüne güç kattığını kaydeden Erdoğan, "Dünyada yaklaşık 10 bin ürünün, 200 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne sahip olduğu biliniyor. Eğer biz, coğrafi işaret almaya aday ürün potansiyelimizi iyi kullanabilirsek, ekonomik anlamda yeni kulvarlarda koşacağız. Alınacak tescillerin dünya pazarlarına açılması noktasında da, önemli bir ekonomik değer ortaya koyacağı aşikar." dedi.GİRİŞİMCİLERE SESLENDİ
Coğrafi işaretli ürünlerin ülke ekonomisinde önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Erdoğan, yeni iş alanı oluşturmak isteyen girişimcilere seslenerek, "Bugün burada konuşulacaklar bu iç halkada sınırlı kalmamalı. Buradan çıkacak bilgi ve oluşacak sinerji, üreticiden tüketiciye herkese yayılmalı. Yeni arayışlar içinde olan, enerjisini, zekasını ve özgünlüğünü yeni bir iş alanına kanalize etmek isteyen girişimciler için bir farkındalığa vesile olmalı. Ve elbette satın alma davranışlarında da bir bilinç oluşturmamız gerekiyor." diye konuştu.428 BAŞVURU DEĞERLENDİRİLİYOR
Bakan Varank, burada konuşmada, coğrafi işaretin bir anlamda toprağın, yörenin imzası olduğunu belirterek, Türkiye'nin köklü tarihinden gelen coğrafi işaretlerin, yörelerin markalaşması açısından oldukça önemli bir avantaj sağladığını ifade etti. Bakanlık olarak bu konuda özel bir sorumluluk taşıdıklarına dikkati çekerek, "Bağlı kuruluşumuz Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT), coğrafi işaretlerin tescilini ve tescil sonrası işlemleri yerine getiriyor. Bugün itibarıyla 81 ilimizde 446 tescilli ürünümüz var. İşlemleri devam eden 428 başvuruyu da değerlendirmeye devam ediyoruz. Türkiye'de tescil edilebilir 2 binin üzerinde potansiyel coğrafi işaret bulunuyor" diye konuştu.2 MİLYAR AVROLUK PAZAR PAYI
Türkiye'deki 446 tescilli işaretin pazar payının 2 milyar avro civarında olduğunu kaydeden Bakan Varank, "Tescilden sonraki süreçlere ticarileşme ve ihracat aşamalarına daha fazla odaklanmamız gerektiği çok açık. Bu noktada kalkınma ajanslarımız coğrafi işaretli ürünlerin, iç ve dış piyasalarda tanınmasına ve markalaştırılmasına yönelik çeşitli destekler veriyor. Bu amaçla 5 milyon lira bütçeli mali destek programı planlıyoruz. Program çerçevesinde tescille kazanılan haklara ilişkin izleme ve denetim sistemleri kuracak. Coğrafi işaretli ürünlerin ortak üretimi, satışı ve pazarlanması, bunların turizm değerine dönüşmesi gibi önceliklere destek vereceğiz."TESCİLDE ULUSLARARASI İŞ BİRLİKLERİ
Varank, coğrafi işaretli ürünlerin ihracatını artırmak için, yurt dışında da tescil edilmelerinin sağlanması gerektiğini belirterek, "Bu amaçla TÜRKPATENT, Avrupa Birliği Komisyonu ile iş birliği yapıyor. Halihazırda AB ile Antep baklavası, Aydın inciri, Malatya kayısısı olmak üzere 3 tescilimiz var. Bu tesciller sayesinde, ürünlerimizi AB'ye daha fazla ihraç etmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca oradaki kötüye kullanım ve taklitleri engelleyebiliyoruz. Diğer taraftan da ürünlerimizin kalitesini prestij anlamında göstermiş oluyoruz. AB ile yürüttüğümüz iş birliği kapsamında, ilk aşamada 35 başvuruyu daha tescil ettirmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.ÇALIŞTAYLARLA TECRÜBE PAYLAŞIMI
Bir başka uluslararası iş birliğinin de Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile olacağını anlatan Bakan Varank, "Coğrafi işaretlerimizin ticarileşmesi ve denetim şartlarının iyileştirilmesi alanlarında ortak çalışma yapacağız. Ayrıca proje kapsamında, Türk cumhuriyetlerinin coğrafi işaret kapasitelerinin artırılmasına yönelik çalışmalarımız da olacak. Özbekistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan gibi ülkelerin de katılımıyla çalıştaylar gerçekleştirip ülke tecrübelerimizi paylaşacağız" dedi.
Son zamanlarda her alanda millileşme gayreti içinde olunduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Teknolojiden tarıma birçok konuda büyük mesafeler kat ettik. İşe tohumdan başladık. Ata tohumu konusunda önemli adımlar attık. Bugünlerde gerçekleştirilen TEKNOFEST ile milli teknoloji hamlesi yapıyoruz. İnsanımızın kendi başarabileceklerine ve ülkemizin sunduğu potansiyele olan inancı tazelendi." şeklinde konuştu.BAYRAK SEVGİSİ GİBİ KUTSAL BİR ÇABA
Emine Erdoğan, dünyanın global markalara doyduğu bu dönemeçte, fark oluşturabilmenin, ancak yerel olanı dünya sahnesine taşımakla başarılabileceğine işaret ederek, "Yerel olanı bilip hazmetmeden evrensel olamayız. Eğer ülkemizin her bir bölgesini, yöresini fasikül fasikül okuyabilirsek, henüz keşfedilmemiş ve tüm dünyada çığır açmaya gebe nice hazine bulacağız. Böyle bir keşfe çıkmak, kültürel tarihimizde adeta bir arkeolog titizliğiyle araştırmak da, tıpkı bayrak sevgisi gibi kutsal bir çabadır." ifadelerini kullandı.YENİ KULVARLARDA KOŞACAĞIZ
Resmi kalite işareti olan coğrafi işaretin, ürünün pazarlama gücüne güç kattığını kaydeden Erdoğan, "Dünyada yaklaşık 10 bin ürünün, 200 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne sahip olduğu biliniyor. Eğer biz, coğrafi işaret almaya aday ürün potansiyelimizi iyi kullanabilirsek, ekonomik anlamda yeni kulvarlarda koşacağız. Alınacak tescillerin dünya pazarlarına açılması noktasında da, önemli bir ekonomik değer ortaya koyacağı aşikar." dedi.GİRİŞİMCİLERE SESLENDİ
Coğrafi işaretli ürünlerin ülke ekonomisinde önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Erdoğan, yeni iş alanı oluşturmak isteyen girişimcilere seslenerek, "Bugün burada konuşulacaklar bu iç halkada sınırlı kalmamalı. Buradan çıkacak bilgi ve oluşacak sinerji, üreticiden tüketiciye herkese yayılmalı. Yeni arayışlar içinde olan, enerjisini, zekasını ve özgünlüğünü yeni bir iş alanına kanalize etmek isteyen girişimciler için bir farkındalığa vesile olmalı. Ve elbette satın alma davranışlarında da bir bilinç oluşturmamız gerekiyor." diye konuştu.428 BAŞVURU DEĞERLENDİRİLİYOR
Bakan Varank, burada konuşmada, coğrafi işaretin bir anlamda toprağın, yörenin imzası olduğunu belirterek, Türkiye'nin köklü tarihinden gelen coğrafi işaretlerin, yörelerin markalaşması açısından oldukça önemli bir avantaj sağladığını ifade etti. Bakanlık olarak bu konuda özel bir sorumluluk taşıdıklarına dikkati çekerek, "Bağlı kuruluşumuz Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT), coğrafi işaretlerin tescilini ve tescil sonrası işlemleri yerine getiriyor. Bugün itibarıyla 81 ilimizde 446 tescilli ürünümüz var. İşlemleri devam eden 428 başvuruyu da değerlendirmeye devam ediyoruz. Türkiye'de tescil edilebilir 2 binin üzerinde potansiyel coğrafi işaret bulunuyor" diye konuştu.2 MİLYAR AVROLUK PAZAR PAYI
Türkiye'deki 446 tescilli işaretin pazar payının 2 milyar avro civarında olduğunu kaydeden Bakan Varank, "Tescilden sonraki süreçlere ticarileşme ve ihracat aşamalarına daha fazla odaklanmamız gerektiği çok açık. Bu noktada kalkınma ajanslarımız coğrafi işaretli ürünlerin, iç ve dış piyasalarda tanınmasına ve markalaştırılmasına yönelik çeşitli destekler veriyor. Bu amaçla 5 milyon lira bütçeli mali destek programı planlıyoruz. Program çerçevesinde tescille kazanılan haklara ilişkin izleme ve denetim sistemleri kuracak. Coğrafi işaretli ürünlerin ortak üretimi, satışı ve pazarlanması, bunların turizm değerine dönüşmesi gibi önceliklere destek vereceğiz."TESCİLDE ULUSLARARASI İŞ BİRLİKLERİ
Varank, coğrafi işaretli ürünlerin ihracatını artırmak için, yurt dışında da tescil edilmelerinin sağlanması gerektiğini belirterek, "Bu amaçla TÜRKPATENT, Avrupa Birliği Komisyonu ile iş birliği yapıyor. Halihazırda AB ile Antep baklavası, Aydın inciri, Malatya kayısısı olmak üzere 3 tescilimiz var. Bu tesciller sayesinde, ürünlerimizi AB'ye daha fazla ihraç etmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca oradaki kötüye kullanım ve taklitleri engelleyebiliyoruz. Diğer taraftan da ürünlerimizin kalitesini prestij anlamında göstermiş oluyoruz. AB ile yürüttüğümüz iş birliği kapsamında, ilk aşamada 35 başvuruyu daha tescil ettirmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.ÇALIŞTAYLARLA TECRÜBE PAYLAŞIMI
Bir başka uluslararası iş birliğinin de Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile olacağını anlatan Bakan Varank, "Coğrafi işaretlerimizin ticarileşmesi ve denetim şartlarının iyileştirilmesi alanlarında ortak çalışma yapacağız. Ayrıca proje kapsamında, Türk cumhuriyetlerinin coğrafi işaret kapasitelerinin artırılmasına yönelik çalışmalarımız da olacak. Özbekistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan gibi ülkelerin de katılımıyla çalıştaylar gerçekleştirip ülke tecrübelerimizi paylaşacağız" dedi.