Baktığınızda yerel gözüken ancak algı açısından ele alındığında 31 Mart seçimlerine yakın bir havada geçen ve tüm Türkiye’nin gözü ve kulağının İstanbul’da olduğu bir seçimi geride bıraktık.
Kağıt üzerinde daha fazla aday olsa da iki isim üzerinden şekillenen bir yarış vardı. 31 Mart’ta sandıktan zaferle ayrılan Ekrem İmamoğlu, 23 Haziran’da rakibi Binali Yıldırım’dan yaklaşık 810 bin oy fazla alarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.
Basın yasağının kalkması ve sonuçların kamuoyuyla paylaşılmasının ardından Binali Yıldırım basın karşısında çıkarak ilk açıklamayı yapması ve İmamoğlu’nu tebrik etmesi güzel bir hareketti. Ha keza İmamoğlu’nun da yaptığı ilk konuşma ve Erdoğan’a çağrısı da anlamlıydı.
İstanbul seçmeni artık ayrımcı söylemlere prim vermediğini kanıtladı. Şahsi kanaatim zaten bu seçimlerin ortada elle tutulur somut bir şey yokken, yenilenen seçimin ardından İmamoğlu’nun daha güçlü bir şekilde sandıktan çıkması vatandaşın yolladığı çok net bir mesajdır. Halk kendi iradesinin geçersiz sayılmasını kabul etmedi.
Bu sonuçlar sahada yürütülen kara propagandanın ve çamur at izi kalsın mantığının söylemleri olan ‘Çaldılar’, ‘Rum’, ‘Pontus’ gibi ifadelerden insanların ne kadar bıktığının kanıtı oldu. Birilerinin sırf kendi koltuk akıbeti için millet iradesini hiçe saydırmasına en güzel cevap yine seçmenden geldi.
Artık siyasette barış dilinin ne kadar geçerli olduğunun kanıtı da İstanbul’da yapılan seçimler olmuştur. Bu kadar kısa süre içerisinde 14 bin olan fark 810 bin oya çıkıyorsa bazı siyasetçilerimizin sert ve fevri dili terk etmesi gerektiğini anlamıştır umarım. Sırf memleketi yüzünden bir adaya ‘Pontus veya Rum’ yakıştırması yapmanın ne gibi sonuçlar doğurduğunu umarım görmüşlerdir.
Milletimiz artık gerginlik istemiyor, barış dilinin hakim olduğu, toplumun ortak sorunlarının çözüldüğü bir ortamda huzur içinde yaşamak istiyor. İmamoğlu da yaptığı konuşmada bunlara değindi artık günün ötekileştirme değil kucaklaşma ve barışma günü olduğunun altını çizdi.
Ekrem İmamoğlu’nu elde ettiği başarıdan dolayı tebrik ediyorum. Allah kendisine İstanbul’a hayırlı hizmetler yapmayı nasip etsin. Kendisinin de söylediği gibi vatandaş kendisine İstanbul’un sorunları için sefer görevi vermiştir. İstanbul için hayırlısı olsun.
Bununla birlikte ek olarak söylemek isterim ki artık seçim, siyasi gündem, sert siyasi üsluplara yeter diyelim. Ülkenin milletvekilleri, bakanları artık seçimi değil geçimi düşünsün. Artık ekonomideki gidişatı, işsizliği, mülteci sorununu ve buna benzer birçok konuyu değerlendirip ele alsınlar.
Ülkemizin normal bir iklime oturması ve artık gerçek sorunlar için gerçek mücadelelerin gösterilmesi elzemdir.