Bu hafta içinde Kızılay’ın kan stokunun azalmasını köşeme taşımıştım.
Kızılay’ın yöneticilerinden gelen çağrı yerini bulmuş fakat yetersiz.
Özellikle nadir kan gruplarının stoku belli bölgelerde sıfıra yakın durumda.
Geçtiğimiz hafta sonunda bağış miktarının arttığı ama bunun yeterli olmadığı için daha fazla bağış beklendiği açıklanmıştı.
Bağışlar hakkında konuşulurken her sene ramazan ayında düşüşlerin normal olduğu söyleniyor.
Bunun yanında yaşanan Kahramanmaraş depremlerinde herkes bağış noktalarına koştu.
Bir sonraki bağış için arada belli bir süre olması gerekliliği var.
Daha önce yazdığım gibi deprem bölgesindeki insanların sayısının etkisi var.
**
Bir de şöyle bir zihniyet var; geçtiğimiz günlerde Fatih Altaylı, Habertürk’te depreme özel bir bölüm yaptı.
Konu Kızılay’a geldi.
Konukların arasında bulunan Murat Bardakçı ben Kızılay’a kan bile vermem şeklinde konuşmalar yaptı.
Herkes gibi ben de Kızılay’ın içi boşalmış bir kurum olduğunu, şirkete dönüştüğünü yazdım.
İnsanların bu kadar yardıma ihtiyaç duyduğu dönemde, kan yetersizliğinden ameliyatlar bile erteleniyorken böyle de bir açıklama yapılır mı?
Para bağışını haklı olarak yapmak istemeyenler var ama kan toplama işinin büyük çoğunluğunu gerçekleştiren kurum şu an Kızılay.
Bardakçı programın ilerleyen dakikalarında sözünü geri alsa da verilmemesi gereken bir mesajdı.
Bugün başkalarının, yarın bizim ya da ailemizin kana ihtiyacı olabilir.
Kızılay’a güvenim yok diyerek, benim kan grubum yaygın, deprem döneminde verdim diyerek bağıştan vazgeçmeyin…