Dün Anneler Günü’nü geride bıraktık. Belki de bugüne bu tarz bir yazı yazmak, gazetecilik tabiriyle biraz ‘bayatlamış’ sayılabilir ancak her şeyimizi borçlu olduğumuz annelerimizi sadece bir gün için anmak herhalde haksızlık olur.
Her şeyimizi borçlu olduğumuz diyorum çünkü doğduğumuz ilk andan itibaren, koşulsuz şartsız her şekilde yanımızda olan annelerimizden bahsediyoruz. Aldığımız ilk nefes, attığımız ilk adım, ağzımızdan çıkan ilk söz, ilk okul heyecanımız ve daha birçok şeyde kafamızı çevirdiğimizde bizi destekleyen annelerimiz…
Fedakarlık sözcüğünün gerçek hayattaki karşılığı annedir benim nazarımda.
Yaşıtlarım hatırlar, bizim zamanlarımızda bir şarkı vardı, ilkokulda hep bir ağızdan söylerdik;
Güneşin alası çok
Her evin çilesi çok
Analar çeker yükü
Kimsenin bilesi yok
Gelin çiçek derelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim
Çocuğa bakar anne
Evine tapar anne
Gece gündüz çalışır
Yarını yapar anne
O zaman da yüreğime işleyen bu şarkıya şimdi bugün bakınca ne kadar haklı olduğunu görüyorum. Belki çocuk şarkısı diyeceğiz ama gerçekten çiçek derip, yollarına sermek, onların yollarını gül bahçeleriyle donatmamız gerek.
Anneler dündür, anneler bugündür, anneler yarındır, anneler geçmiştir, anneler gelecektir. Anneler sevginin, şefkatin en önemli sembolüdür.
Ve hepimiz biliyoruz ki bir anne bütün dünyayı değiştirir…
Başta şehit anneleri olmak üzere, her ne kadar çalışmasa da bunca yıldır evde bize emek vererek belki de emeğin en büyük örneğini gösteren biricik annemin, ablalarımın, çevremdeki tüm annelerin Anneler Günü’nü kutlarım.
Annelerimizin kıymetini sadece bir gün değil, her gün bilmek dileğiyle tüm annelerin Anneler Günü kutlu olsun.