Ne yazsam, ne söylesem boş. Bu gibi durumlarda insan kaleme aldığı bu yazılarda bile ne diyeceğini bilemiyor. Şok bir dönemden geçiyoruz. Dün yazdığım yazıya baktığım zaman, bugün bu yazıyı kaleme aldığım saatle içinde bulunduğumuz durum gerçekten içler acısı.
Dünden bu yana gerek sosyal medya, gerek televizyon gerekse de haber siteleri şok olmuş bir şekilde ekrana bakmaktan başka herhangi bir şey yapamıyoruz.
Elimizden gelen yardımı yaptıktan sonra, imkanlarımız ölçüsünde deprem bölgesine destek olduktan sonra yapacağımız tek şey oradaki insanlar için dua etmek oluyor. Sanırım bu çaresizlik en fazla insanın içini dağlıyor.
Dün kaleme aldığım yazıda 76 can kaybı olduğu bilgisi vardı o dakika için ama işte acı haberler o kadar artıyor ki, şu an yaşanan iki büyük depremde 2 bin 921 can kaybımız var. Yaralı sayımız 10 bini aşmış durumda.
Tarihte görülmüş müdür bilmiyorum ama aynı ilde 12 saat bile geçmeden biri 7.7 biri de 7.6 büyüklüğünde olmak üzere iki dev depremin olduğuna canlı şahitlik ettik.
Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay’da durum çok vahim deniliyor.
Özellikle bu üç ilde çok ciddi yardım talebi var ve insanlar artık depremden ziyade soğukla mücadele etmeye başladı. Gerçekten büyük bir sınavdan ve akıl sağlığını zorlayan günlerden geçiyoruz.
Can kaybı sayımız, yıkılan bina sayımız, yaralı sayımız artıyor. İnsanlar hem depremle hem de soğukla mücadele ediyor. Gerçekten acımızın ve hissettiklerimizin tarifi yok. Hele ki o afet bölgesindeki inşaları düşününce bizim burada bu kadar yüreğimiz yanıyorsa onlar nasıl ve neyle mücadele ediyorlardır tahmin edemiyorum.
Yazımı kısa tutacağım bugün, çok uzatmayacağım ne desem kelime kalabalığı olacak gibi hissediyorum ancak afet olmadan önce konuşmamız gereken şeyleri, afet olduktan sonra konuşuyorsak, bina güvenlikleri şimdi aklımıza geliyorsa oturup biraz şapkamızı da önümüze koymamız gerek.
Hele ki şu depremde ikonik bir görüntü vardı malum hepiniz görmüşsünüzdür.
Malatya’daki bir site. 3 milyona yakın bir bedelle satış için konulmuş internete bina yaşı bir yazıyor rakamla da ifade edeyim 1 yazıyor ve ilan açıklamasında bina son deprem yönetmeliğine uygundur diyor.
Bugün hangi uzmana sorarsanız sorun. Herkes Türkiye’nin bina deprem yönetmeliğinin çok iyi olduğunu söyler ancak bunları denetleyenler kimse, bu binaya imzayı veren kimse, bu binayı büyük bir pişkinlik ve yalanla satan kimse, denetimine onay veren kimse gitsin baksın eserine övüne övüne sattıkları bina yıkıma uğradı.
Umarım yaşattığınızı yaşarsınız demeyeceğim ama umarım yaşattığınızın hesabını vermeden göçüp gitmezsiniz bu dünyadan.