Günümüzün en büyük sorunu şüphesiz ki hayat pahalılığı. Hatta öyle ki geçtiğimiz günlerde ilçemize gelen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, vatandaşlara yaptıkları ziyaretlerde halkın tek gündeminin hayat pahalılığı olduğunu dile getirmişti.
Nasıl olmasın ki; bugün markete gittiğinizde veya evinize gelen bir faturayı gördüğünüzde hayat pahalılığı ile birebir karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu hayat pahalılığı sarmalı içerisinde ise şüphesiz ki en büyük kalem de kira bedelleri.
Öncelikle şuna değinmek istiyorum. Ülkemizde serbest piyasa ekonomisi var ve bu ekonomi kapsamında insanlar evlerine bedel biçebilir gayet doğal ancak ülkede artan enflasyon özellikle kira fiyatlarını uçurmuş durumda.
İnsanlar artık kira bedelleri noktasında çok insafsız davranmaya başladılar. Özellikle bulunduğumuz ilçede ve bölgede herhalde eli yüzü düzgün bir evin kira bedeli 5 bin-6 bin ya da 7 bin bandında. Hatta ben bu yazıyı okurken ne alakası var 5 bine ev mi kaldı diyenler bile olacaktır adım gibi eminim.
Bir de kira konusunda ev sahipleri ile kiracılar arasında yaşananlar var ki sormayın gitsin. Kira sözleşmesi varken zam yapmaya çalışanlar, zammı kabul etmeyip ev sahibiyle davalık olanlar.
Sözleşme bittikten sonra, yeni sözleşme döneminde belirlenen rakamı fahiş bulup, başka bir ev aradığında ise bu sefer daha yüksek kira bedelleriyle karşı karşıya kalanlar…
Tahliye sürecinde sıkıntı yaşamamak için kira sözleşmesi yapmayanlar… Bununla beraber kiracısı tarafından darp edilen ev sahipleri haberlerini görüyoruz. Kiracısını evden çıkartmak için mobing yapan ev sahiplerine de şahit oluyoruz.
Hele hele kiracısına iş durumunu sorup, memur değilse ev vermeyen veya kefil isteyen insanlara şahit oluyoruz gerçekten çok garip bir dönemden geçiyoruz.
Bir asgari ücretle çalışan insan düşünün, bugün 8 bin 500 TL maaş alıyor. Aldığı maaş noktasında yarısından fazlasını kiraya verecek. Kiradan kalanlarla doğalgaz faturası, elektrik faturası falan derken onlara değinmiyorum bile, e mutfak masrafı var, çoluğu çocuğu varsa onların eğitim masrafı varsa yaşayabileceği sıkıntılar ortada…
Dediğim gibi serbest piyasa ekonomisi var ancak kira dediğimiz olayın bu kadar yüksek bedellerde olmaması gerekiyor. Ne yapılır ne edilir bilmiyorum ancak bir insan bir evde kalacak diye, ailesiyle beraber dört duvar arasında bir hayat sürecek diye de bu kadar yüksek bedeller ödemek zorunda kalmamalı.
Umarım bu kira bedellerine bir çözüm bulunur. Çözüm aslında basit, ülkedeki ekonomik şartları düzeltmek. Basit deyince de içinde bulunduğumuz ekonomi sarmalını düşündüm bir an basit demekten de vazgeçtim. Ne diyeyim Allah hepimize sabır versin.