Son zamanlarda o kadar kötü günler geçiriyoruz, ülkece o kadar çok içimiz yanıyor ki herhalde şu süreçte olağan kötü haberlerden uzaklaşmak, bir nebze de olsa moral bulabilmek için olimpiyat oyunları tüm ülke için fırsat oldu.
24 Temmuz’da başlayan oyunlar, dün gerçekleşen kapanış töreninden sonra resmen sona erdi. Tokyo 2020’de Türkiye olarak 13 madalya aldık ve tarihimizin en başarılı olimpiyat oyunlarını geride bıraktık. Spor konusunu kendine dert edinen, bunca yıl spor konusunda okumaya çalışmış, fırsat buldukça konuşmuş, insanlara bir şeyler anlatmaya çalışmış ve imkan buldukça yazmış biri olarak bir şeyler karalayayım istedim.
13 madalyayla ayrıldığımız olimpiyatlarda tarihimizde ilk kez madalya aldığımız branşlar var. Mete Gazoz okçulukta, Ferhat Arıcan jimnastikte, Busenaz Sürmeneli ve Buse Naz Çakıroğlu kadınlar boksunda, Eray Şamdan’la ilk kez karetede, Yasemin Adar’la ilk kez kadın güreşinde kürsüye çıktık. 13 madalya bir yana madalya alan tüm sporcularımızın bu ülkenin yetiştirdiği sporcular olması bambaşka bir mutluluk. Burada devşirme sporcularımıza bir eleştiri getirmiyorum asla yanlış anlaşılma olmasın Yasmani Capello’nun bu zamana kadar yaptıkları ve bu olimpiyatta elde ettiği başarı, ya da Usain Bolt’un ardından 2017’de ilk 200 metre dünya şampiyonu olan Ramil Guliev’i eleştirmiyorum. Sadece bu ülkenin çocukları, bu ülkenin kadınları fırsat bulunca neler yapabilir bunu dile getirmek istiyorum.
Olimpiyat başlarken yazdığım gibi ülkeler bazında bakıldığında olimpiyatlar yaptığınız sporun zirvesidir, futbol hariç. Hayatınızı adadığınız, gecenizi gündüzünüze kattığınız, fedakarlıklar yaptığınız bir şeyin, en zirvesine çıkmak tarif edilemez bir coşku ve mutluluktur.
Bu olimpiyatların sevindirici bir diğer tarafı ise geleceğe dair elde ettiğimiz umutlar. Yelkende ilk kez madalya yarışına çıkmaya hak kazandık, atıcılıkta Ömer Akgün’le olimpiyat dördüncüsü olduk. Karma okçuluk takımımız dördüncü oldu. Eda Tuğsuz genç cirit atma sporcumuz küçük bir farkla dördüncü oldu. İbrahim Çolak bu olimpiyatta madalyayı kaçırdı ama bir sonrakinde eminim ki madalya gelecek. Modern Pentatlon branşında ilke Özyüksel’le genç sporcumuzla olimpiyat beşincisi olduk. Necati Er yıllar yıllar sonra üç adım atlamada bize final heyecanı yaşattı ve altıncı oldu. Adem Asil yaptığı bir hata yüzünden altın madalyayı kaçırdı ama bir sonraki olimpiyatlarda bu hesabı kapatacak eminim. Sırıkla yüksek atlamada Ersu Şaşma final yarışı heyecanı yaşadı. Voleybol kadın milli takımımız gurur yaşattı ve madalyayı belki de ufak detaylar yüzünden kaçırdı. Yasmani, son kez bizi temsil ettiği ve dünya rekorunun kırıldığı yarışta olimpiyat altıncısı oldu. Eşref Apak, 2004’ten sonra yine final yarıştı.
Şimdi bakıldığı zaman elbette futbol izlenme oranları, dönen paralar, artık bir endüstri haline gelmesi gibi gibi durumlar göze alındığında tabii ki de her zaman önde olacak ama şu olimpiyatlar bize gösterdi ki orta ve uzun vadede atılacak doğru adımlarla biz spor ülkesi olabiliriz. Elbette bir Çin gibi olamayız belki ama şöyle bakıldığında 13 yaşında Çin’in olimpiyat şampiyonu sporcuları varken, biz de 13 yaşında çocukların elinden telefonu almaya uğraşmak yerine onları bir spora yönlendirmeyi deneyebiliriz.
Örneğin Mete Gazoz, nasıl bir fenomen haline geldiğini zamanla daha iyi anlayacak yıllar sonra belki nice okçular Mete’den etkilenip okçuluğa merak saracak. Ferhat Arıcan’ın, İbrahim Çolak’ın Adem Asil’in Ahmet Önder’in açtığı jimnastik yolundan nice miniklerimiz gidecek. Nice kız çocuklarımız, ablalarının açtığı başarı yollarından giderek hayallerinin peşinden koşacak. Burada öne çıkan şey bu çocuklarımıza gerekli tesisleri sağlayabilmek. Sadece futbol değil, dünya üzerinden birçok branş olduğunu ve bu kadar genç potansiyeli olan ülkenin farklı alanlarda da kendini göstermesine imkan sağlamak gerek. Bu çocukları, bu sporları sadece 4 yılda bir değil devamlı ve sürekli desteklemek gerek.
Ülke bu kadar zor günler geçirirken, göğsümüzü kabartan bizleri mutlu eden tüm sporcularımıza teşekkürü bir borç biliyorum, iyi ki varsınız, iyi ki bizleri gururlandırdınız ve yüzlerimizi güldürdünüz. 2024 Paris’te madalyaların daha nicelerini almak dileği ile…