Geçtiğimiz Pazar günü gerçekleşen KPSS sonrasında bir dünya tartışma sosyal medyada alevlendi. KPSS’de çıkan soruların, bir yayın evinin sorularıyla aynı olduğu ve soruların sızdırıldığıyla ilgili bir dünya iddia sosyal medyanın birinci gündem maddesiydi.
E tabi bu kadar tartışmanın üzerine bir açıklama olmazsa olmazdı. ÖSYM’de kendi içinde yaptığı soruşturma sonucunda iddiaların asılsız olduğunu kısa bir süre içerisinde duyurdu.
Daha sonra yaşananlarla beraber zaten konu ülke gündeminin birinci maddesi oluverdi. Ne oldu hatırlayacak olursak, önce ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün gece yarısı kararnamesiyle görevden alındı. Akabinde sınavdaki soru benzerliğine ilişkin Devlet Denetleme Kurulu’nun soruşturma başlattığı söylendi, daha sonra DDK başkanı, ‘sıkıntı varmış gibi görünüyor’ yorumlarını beraberinde getirdi ve iddiaların odağındaki yayınevine operasyon düzenlendi.
Konu hakkında adli süreç işletiliyor, devlet kurumları ve yetkililer ilk andan bu yana konunun üzerinde titizlikle duruyor o yüzden keskin yorumlar yapmak istemiyorum ancak sanırım 12 yıl önce girdiğim üniversite sınavında, mod medyan dedikleri bir yöntemle birilerine matematik sorularını sızdıran hainleri hatırlayınca, kendimi bu sınava girenlerin yerine koyuyorum ve bu tarz iddialar bu ülkede neden bu kadar kolay yaşanabiliyor demekten de kendimi alıkoyamıyorum.
Yayınevlerinin en büyük övünç kaynağıdır, sınavda benzer soruların çıkması ya da bir, iki tane aynı soruyu denk getirmek. Ancak ortada şıklarına kadar benzer sorular olduğu söyleniyor.
Emek hırsızlığı, hırsızlıkların en büyüklerindendir. Birinin yıllarca verdiği emeği hiç edecek bir işin içine girildiyse bu sınav kapsamında bu işe şaibe karıştırıldıysa, sorumlularının en ağır şekilde cezalandırılması en büyük dileğim.
Yazılı bir sınav, insanlar binlerce hayal kurarak; gecesini-gündüzünü, zamanını, parasını, alın terini bu işin içine dökerek bu sınava hazırlanıyor ve bunun karşılığında da ellerine geçen bu iddialarsa durup düşünmek gerekiyor.
Dediğim gibi konu adli yargıda, sonucunda ne gibi bir durumla karşı karşıya kalırız, yapılan soruşturmanın altından ne gibi bir sonuç doğar bilinmez ama insanların bu ülkede emeklerinin hiçe sayıldığını bu kadar kolay düşündürtmemek gerek.
Vatandaşlarda girdiğiniz yazılı sınavlar bile şaibeli hissiyatı kazandırılması hiç iyi olmaz. Altını çiziyorum iddialarda en ufak bir doğruluk payı varsa, bu sınav tekrarlanmalı ve artık bu ülkede bu tarz skandalların bir daha yaşanmayacağı bir düzen kurulmalı.