Malum dün Dünya Kadınlar Günü’ydü. Herkes bu anlamlı günde, bu güne özel paylaşımlar yaptı. Kadının ne kadar değerli olduğundan bahsetti, annelik olgusu üzerinden kadını bir kez daha yüceltti. Kadının eş, dost, arkadaş, kardeş, sevgili, öğretmen, kısacası her şeyin temelinde kadın olmasından bahsetti.
Kadının ne kadar değerli, ne kadar yüce olduğunu anlatan fotoğraflar paylaşıldı, siyasiler sokaklarda kadınlarımıza karanfil takdim etti ve 8 Mart’ta çoğu insan samimi olmayan duygularla paylaşımlarını yaparak kendi kurdukları sanal dünyada kendilerini olmadıkları biri gibi göstererek, kendilerince hanelerine bir artı daha ekledi.
Bugün 9 Mart, gerçeklere döndüğümüzde peki kadınlara davranışlarınız o yaptığınız paylaşımlardaki kadar yüce mi?
Bu ülkede kadın cinayeti diye bir kanayan yara var yıllardır ve artık belki de en azılı noktasında. Durup bir düşünün kadın cinayetlerini önlemek adına ben ne yaptım diye.
Şimdi düşünün derken, yolda gördüğünüz veya şahit olduğunuz bir şiddet olayına müdahil olmaktan bahsetmiyorum. Ben görmediğim cinayeti veya şiddeti nasıl önleyebilirim falan diyorsanız mesele olayların oraya gelmemesini sağlamakta. Ortada bir toplumsal problem varsa bunun temelini oluşturan da hepimiziz. Nasıl mı? Kullandığımız dil, söylemlerimiz, yaşanan olaylara ‘ama’ gözüyle bakmamız, izlediğimiz dizilerdeki kadına şiddet sahneleri vs. birçok şey birike birike, hastalıklı beyinlerin bugün kadına şiddet uygulamasını kendine hak görmesinin temelini oluşturuyor.
Şimdi kısaca örnekler vereyim içtenlikle kendi kendinize cevap verin düşünün.
Hanginiz bir kadına şiddetin arkasından ama o da şimdi ne yapmış benzerinde bir cümle kurmadı?
Hanginiz bir kadına ‘o da elinin hamuruyla bu işe karışmasaymış’ tarzı yorumda bulunmadı?
Hanginiz ağlayan bir çocuğa ‘ağlama kadın gibi’ tarzı nasihat vermedi?
Hanginiz biri veya birileri yanınızda ‘kızını dövmeyen dizini döver’ gibi saçma sapan cümleyi sarf edene tepki gösterdi?
Hanginiz bir kadına duygusal şiddet uygulayıp, kırıp ağlamasına sebep olmadınız?
Hanginiz bir kadın öldürüldüğünde ‘ama kardeşim o saatte orada işi neymiş’, ‘ama o da nasıl giyinmiş’, ‘ama onun yanında da ne işi varmış’, ‘ama neden oraya gitmiş’ tarzında bir konuşma gerçekleştirmedi?
Hanginiz ‘kadın da hak etmiş şimdi ya’ tarzı bir cümle kurmadı?
Bu örnekler, bu sorular böyle sürer gider. 8 Mart’ta kadına değer veren cümleler kuralım, paylaşımlar yapalım ama kalan 364 günde ne olursa olsun. Ne de olsa ben şovumu yaptım geçtim karşıya diye düşünüyorsunuz, lütfen düşünmeyin.
Toplumun yarası olmuş bir problemle bir gün mücadele edilmez. Kadına karşı kullandığınız dil değişecek, tutum ve davranışlarınız değişecek, varsa evladınız toplumda bulunan bu kadın-erkek eşitsizliğin terimlerinden, davranışlarından uzak yetiştireceksiniz, hastalıklı cümleler kuran, kadına şiddeti normal gören bireyleri uzaklaştıracaksınız etrafınızdan, herkes elini taşın altına koyacak, herkes şapkasını önüne koyup bu noktada ben ne yapabilirim diye düşünecek. Yok öyle kolaya kaçıp 8 Mart’ta samimiyetsiz paylaşımlar yapmak, ‘kadına şiddeti’ ortadan kaldıracaksak herkes sorumluluğu biraz kendinde görecek ve çaba sarf edecek.