Öncelikle herkese merhaba, geçtiğimiz Perşembe gününden bu yana o kadar ilginç bir süreç yaşadık ki, gözümüzün önünde çekilen restler, yapılan müzakereler, siyasi kulis trafiği derken sonunda Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayını önceki gün resmen açıkladı.
Bugünkü yazıma da başlarken, 6 Mart Pazartesi günü yayımlanan yazımdan bir pasajı sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Bununla beraber bu tarz çıkışları da yakın zamanda gördüğümüz için masanın tam anlamıyla dağılmadığı yönünde de bir öngörüm var. Sonuçta şu anlık Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın yaptığı yumuşak ve birleştirici söylemlerin, özellikle ilçe bazında siyaset yapan isimlere de örnek olması gerektiği kanaatindeyim çünkü dün Meral Akşener’in konuşmasından sonra sert tepkiler gördüm sosyal medyada.
Buna gerek yok bence çünkü siyasette 24 saat çok uzun bir süre. Bugün şu an tüm iplerin koptuğunu görseniz bile, yarın ne olacağını kestirebilen var mı? Kesin şu olabilir diyen var mı? O yüzden durumları durup incelemekte fayda var. Ki ben sürecin en başından bu yana ‘helalleşeceğiz, birleştireceğiz’ söylemlerini devam ettiren Kemal Kılıçdaroğlu’nun direkt olarak olmasa da yine önemli isimler aracılığı ile Akşener ile temas kuracağı kanaatindeyim.”
Şimdi bir furya var ya ben demiştim diye. Televizyonda gördüğümüz isimler, herkes ben biliyordum böyle olacağını, ben almıştım kulis bilgisini, ben böyle öngörmüştüm diye, ben de kendimce böyle bir süreç görebileceğimizi tahmin ediyordum çünkü bugünkü seçim denkleminde İYİ Parti’nin dışarda tutulduğu bir muhalefetin kazanma şansı düşük çünkü İYİ Parti artık yeni parti ne kadar oy alacak hüviyetinden çıkarak, ciddi oy potansiyeli olan bir parti halini almıştı.
Öyle bir trafik yaşadık ki önceki gün, ilk olarak Millet İttifakı’nın saat 14.00’da toplantı yapacağı açıklandı. Daha sonra İYİ Parti’nin saat 14.30’da bir açıklama yapacağı öğrenildi.
Akabinde İYİ Parti toplantısını öne çekti, altılı masa toplantısının saati ertelendi ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kendilerini göreve davet eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e ziyaret gerçekleştirdi.
Bu ziyaret sonrasında öğrendik ki Akşener, masaya her iki ismin de icracı Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak önermiş ve masanın liderleri bunu onaylamış. Ardından Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüşmeye gitti. Daha sonra da talebinin kabul edildiğine dair onayı da alınca altılı masa toplantısına katılmak üzere Saadet Partisi’ne gitti.
Yoğun süren siyasi kulis trafiği, yoğun süren toplantılar derken sonunda uzun süredir herkesin bildiği ve tahmin ettiği süreç resmen başladı. Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklandı. Bununla beraber, Kılıçdaroğlu’nun ismi lanse edilmeden önce de Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sürecine ilişkin net tarihi verdi ve 10 Mart’ta seçim sürecini başlatacağını belirtti.
Artık ülke tam anlamıyla seçim sathına girmiş bulunmakta. Bundan sonrasında ne olur, neler yaşanır, neler görürüz bakacağız.
Dünkü trafik ve sonunda yaşanan uzlaşıyla alakalı diyeceğim şey, mantıklı bir çözüm yolu bulunmuş ve bunun da yol haritasına işlenmesi de doğru olmuş ancak bu kadar toplum önünde tartışma yaşamaya, gerek var mıydı? Bu liderler arasında diyalog trafiği ile çözülemez miydi, bu formül önceden ortaya konulamaz mıydı diye düşünmüyor da değilim.
Yaşanan tüm tartışmalar bir kenara, sonunda sağlanan birlik ve beraberliğin muhalefete fayda sağlayacağı kanaatindeyim çünkü siyasette tartışmalar yaşanır ve tartışmalardan sonra uzlaşı sağlanırsa artık tartışmalar bir kenara konulur.
Son söz olarak seçim süreci ülkemiz için hayırlar getirsin ve seçim sonucunda kazanan ülkemiz ve milletimiz olsun diyerek sözlerimi noktalıyorum. Hepinize iyi günler dilerim.