Önceki gün bölgemizde ekonominin geleceği için çok önemli bir program gerçekleşti. İMES Dilovası OSB, Bilişim Vadisi ve Dünya Gazetesi’nin işbirliğiyle İMES Ekonomi Zirvesi, alanında uzman birçok ismi ve ülkenin önemli üreticilerini Bilişim Vadisi’nde bulunan Eren Bülbül Konferans Salonu’nda bir araya getirdi.
Toplantıya işlerimizin yoğunluğundan ötürü imtiyaz sahibimiz Uğur Saray’la birlikte geç de olsa katılım gösterdik, buna rağmen programı başından sonuna kadar takip edemediğim için üzüldüm açıkçası. Dinlediğimiz 2 saatlik bölüm ülke üreticisinin sıkıntılarını, dünyada yaşanan ekonomik sorunların ülkemize ne gibi etkilerinin olduğu vb. birçok konuda bilgilenmemizi sağladı.
Programın takip ettiğimiz bölümünde Dünya Gazetesi’nden Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde, Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ve Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, önemli ekonomik çıkarımlarda bulundu ve katılımcıların sorularını yanıtladı.
Böylesine önemli bir programı organize ettikleri için İMES Dilovası OSB, Bilişim Vadisi ve Dünya Gazetesi yetkililerine bir kez daha teşekkür ediyorum.
Programda en çok dikkatimi çeken konu, sanayicilerin enflasyon ve döviz rakamlarından yaptığı şikayet ile sanayicilerin finansman ve yetişmiş eleman sorununu dile getirmesiydi.
Bir üretici soru cevap kısmında söz alarak, Merkez Bankası’nın bağımsız olması gerektiğinin ve şu anki iklimde Merkez Bankası’nın bağımsız olmadığını dile getirdi. Kendisinin bu görüşüne de sonuna kadar katılıyorum. Bununla beraber bir diğer sanayici enflasyon ve dolar kurundan dolayı yaşadıkları sıkıntıları aktardı.
Yine programda soru sormak üzere söz alan bir sanayici Türkiye’nin en büyük vinç üreticisi olduğunu, ürettikleri ürünlerin yüzde 95’inin ihraç olduğunu söyledi ve buna rağmen finansman sıkıntısı çektiğini aktardı. Ki bu durum çok acı bir şey. Düşünün ülke üretimine katma değer sağlayan biri çıkıp diyor ki finansman sıkıntısı yaşıyorum diyor. Yine aynı sanayicinin bir diğer serzenişi işe ara eleman sıkıntısı.
Ülkenin her yerinde üniversite açmak yerine, meslek liselerini daha vasıflı hale getirsek, ‘Meslek lisesi memleket meselesi’ sözünü daha erken dile getirsek bu tarz bir problem yaşanmazdı ancak maalesef şu an üreticimiz, ülke ekonomisine katkı yapan isimler ara eleman sıkıntısıyla karşı karşıya…
Başka bir sanayicimiz, beton sektöründe yaşanmayan finansman probleminin, sanayide yaşandığını söyledi. Yani kendisinin finansman almak için yaşadığı sıkıntıları ve zorlukları, inşaat sektöründeki firmaların yaşamadığından söz etti.
2 saatte gördük ki ülkenin sanayicisi sıkıntılı, ülkenin sanayicisi dertli, belki de şu an ülke ekonomisini ayakta tutan en büyük dişli olan sanayicimiz derdini anlatacak bir merci bulamıyor.
Kimi sanayicilerimiz de soru cevap kısmında belirttiği görüşlerinde Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın sessizliğinden şikayetçi.
Bakın bölgemiz üretim üssü, birçok noktasından dünyanın birçok yerine ihraç ürün üretilerek, ülkeye katma değer sağlanıyor. Pamuklara sarıp sarmalamamız gereken bir sektör olan sanayicimize biz ne yapıyoruz? Doğalgaza gelen zamlarla, yaşadıkları ara eleman sıkıntılarıyla, problem çektikleri finansman destekleriyle, sanayiciyi yoruyoruz.
Ülkemizin ekonomisinin hali ortada, toplumda makas iyiden iyiye açılıyor, sadece sanayici değil halk artan döviz kuru, gelen zamlar altında iyiden iyiye eziliyor. 1 Doların karşılığı 10 TL’yi aşmış, paramız günden güne değer kaybederek eriyor, açıklanan enflasyon yüzde 20’ye gelmişken, halkın hissettiği yüzde 40’ları geçmiş ama hala üretime yeterince destek vermiyoruz. Ülke ekonomisi için her noktada artık betona yatırım yapmaktansa, üreticiyi daha fazla destekleyip, üreticilerimizin ekonomi çarklarını çevirmesine daha büyük destekler sağlanmalı, sanayicilerin derdi sıkıntıları dinlenmeli.
Bir kez daha programda emeği geçen İMES Dilovası OSB’ye, Bilişim Vadisi’ne ve Dünya Gazetesi’ne teşekkür ediyorum. Bu program sonrasında ülke sanayicisinin dertlerine umarım daha fazla kulak kabartılır, umarım ülke ekonomisinde yaşanan bu buhrana artık yetkili kurumlar gerçek müdahalelerde bulunur ve hem halk hem sanayici rahat nefes alacak bir ortama kavuşur.