Biliyorsunuz, deprem kuşağında yaşıyoruz ve her an ülkemizin bir köşesinden deprem haberi alabilme potansiyelimiz var.
Bu noktada da deprem bilincini arttırmak için çalışmalar yapılıyor ülkemizde en azından senede 1 kez de olsa...
Yapılıyor dediğime bakmayın gerçekten senede 1 kez depremi hatırlıyoruz o da geçmiş acıları anmak için.
Yani bilinçli ve düzenli olarak depremde neler yapılması gerektiğine dair bu ülke insanına anlatılan bir şey yok.
Bu noktada bir tatbikat duyurusu yapıldı. 12 Kasım Cumartesi günü saat 18.57'de tüm ülke çök-kapan-tutun yapacak dendi.
Herkesin telefonuna bildirim gelecek, herkes olduğu yerde çökecek dendi.
Tabi benim düğün günü olduğu için tatbikat falan çok dikkat edemedim, nasıl geçti, nasıl oldu gibi ama düğünden sonra çevremdekilere de sordum ne bir mesaj gelmiş ne de bildirim.
Hatta izleyebilenler, sadece televizyonda devlet büyüklerinin yaptığı hareketleri izlemiş.
Şimdi bir gerçekten tatbikat yapmak var, bir de laf olsun beri gelsin diye tatbikat yapmak var.
Yazımın başında dediğim gibi, deprem kuşağında yaşıyoruz ve bu ülkenin en büyük gerçeklerinden birisi deprem.
Bu konuda toplumu bilinçlendirme gerekliliği de kabul ancak bunun sadece, kime gelip kime gittiği belli olmayan telefon uyarısıyla değil, belediyeler vasıtasıyla tüm ilçelerde yapılması gerek.
Gerekirse muhtarlar da devreye sokulup tüm mahallelerde deprem anında neler yapılması gerektiği halka anlatılabilir.
Ama her şeyden önemlisi, depremin her an olabileceği gerçeğini anlayıp, her şartta ve koşulda, binalarda deprem önlemini almalı ve yapı stokunu depreme göre güçlendirmeliyiz.