2023 yılının başından beri doğal afetlerle en üst seviyede
Dün Adıyaman ve Şanlıurfa’da etkili olan sel hakkında yazarken korktuğum ama maalesef beklediğim gibi can kaybı arttı.
Şanlıurfa’da 12, Adıyaman’da 2 vatandaşımız hayatını kaybetti.
Bugün üzülerek can kayıplarının artış haberlerini almaya devam edeceğiz.
Bölgede insanların hayatta kalma mücadelesi sürerken iktidar ve muhalefetten yaşananlara ilişkin açıklamalar yapılmaya başlandı…
Birileri depremde olduğu gibi yağmura da “asrın yağış felaketi” dedi.
Depremin ardından dere yatağının üzerine inşa edilen şehirlerin sağa sola dağıtılmasını planlayanları da gördük.
Görünce de dedik ki demek bu şehirler en başından beri planlı şekilde kurulmuş olsa, bugün kolaylıkla akıl edilebilenler zamanında hayata geçirilmiş olsa, dere kurutulup üzerine binalar dikilmese o binalar şimdi ayakta olacaktı…
Müteahhitler hızlıca yakalandı.
Peki, bu şehirlerin altyapısından sorumlu olanlar?
Kentleri kurarken sadece toprağın üzerine milyonluk yatırımlar yapmış olanlar?
Yaşananlara uzaktan bakıp kader, takdiri ilahi diyenlerin,
Bu şekilde üzerindeki sorumluluğu atmak isteyenlerin ihtiyacı başta biraz empati yapmak.
İçinde ihmaller barındıran bir olay sizin canınızı yaktığında, sizden bir parça kopardığında böyle konuşabilecek misiniz?
Öyle konular var ki kimsenin güç gösterisi yapacağı ya da sıyrılabileceği konular değil.
Akıl ve bilim yolundan giden, işini hakkıyla yapan, sorumluluk kabul edebilecek onurlu yöneticilere ihtiyacımız var…
Her doğa olayının bir felakete dönüşmemesi için ise artık doğayla, bilimle inatlaşmadan uyum göstermeyi öğrenmeliyiz.