Hepimiz günlük hayatımızda toplu taşıma araçlarını sıkça kullanıyoruz. Kimimiz işine gidip dönerken, kimimiz arkadaşlarıyla buluşmaya giderken, kimimiz de sadece arabası olmadığı için özel halk otobüslerini tercih etmek zorunda kalıyor.
Otobüslerin belli bir standartları vardır değil mi? Saatleri bellidir, gittikleri güzergahlar bellidir, alacağı insan sayısı bellidir. Normal bir halk otobüsünün yapması gereken; durakta yolcu varsa alması, yolcuları inmek istedikleri durakta indirmesi, yolcuların can güvenliğini tehlikeye sokmadan trafik ve hız kurallarına uygun bir şekilde kendi güzergahında devam etmesidir. Şoförlerin de yolculara saygılı olması, aracı kullanırken sigara içmeyip, telefonla ilgilenmemesi de lazım.
Şoförlerle ilgili yazdığım son cümle sadece halk otobüsleri için değil, sıradan sürücülerin de uyması gereken kurallar, bunda hepimizin hemfikir olduğumuzu düşünüyorum.
Ancak Gebze-Darıca arasında sefer yapan bir otobüs hattı var ki; bütün kuralları adeta alt üst ediyor… Bu hattı kullanan yolcuların ben daha otobüsün numarasını söylemeden doğru tahmin ettiklerine adım gibi eminim… Bu hattı kullananlar için ulaşım bir çileye dönüşüyor. Evet, doğru tahmin ettiniz, o hat: 502…
Çocukluğumdan beri halk otobüslerini kullanıyorum. İşim gereği Kocaeli’deki hemen hemen her otobüs hattını 1 kere bile olsa kullanmışımdır. Kullanmadığım otobüs hattı yok diyebilirim. Ama ben 502 gibisini görmedim…
Ofisimin önünden geçiyor diye 502 numaralı otobüsü her gün kullanıyorum. Önceden bu kadar sık kullanmazdım. Ama son 7 aydır Cumartesi günleri hariç günde 2 defa 502’ye maruz kalıyorum…
Bir otobüs hattı düşünün; hiçbir zaman vaktinde gelmeyen, geldiği zaman aynı numaralı 2, bazen 3 otobüsün peş peşe geldiği, duraktan yolcuyu almadan devam eden, yolcuyu inmek istediği durakta indirmeyen, elinde sürekli sigara veya telefon olan, yolcularla nasıl konuşması gerektiğini bilmeyen, hiçbir kurala uymayan şoförlerin kullandığı ve içindeyken can güvenliğinizin olmadığını hissettiğiniz bir otobüs…
İşte 502 numaralı otobüs tam olarak böyle… Mesleğim gereği sürekli gözlem yaparım, insanlarla konuşurum, araştırmalar yaparım. 7 aydır 502 hattına dair çok iyi bir gözlem yaptığımı düşünüyorum.
Darıca-Gebze arasında bir durağın kalabalık olduğunu görürseniz lütfen insanların yanına gidip, ‘Hangi otobüsü bekliyorsunuz?’ diye sorun. Size 502 cevabını verecekler. Ben üşenmedim, güzergah üzerinde farklı farklı noktalardan otobüse bindim ve kalabalık gördüğüm her yerde insanlara bu soruyu sordum. Cevap hiç değişmedi…
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yetkililerine sesleniyorum; ‘E-Komobil’ uygulaması gerçekten çok faydalı bir uygulama, bütün otobüslerin hareket saatleri yazıyor, bu konuda bizleri bilgilendirdiğiniz ve böyle bir uygulama geliştirdiğiniz için sizlere çok teşekkür ediyorum. Ama lütfen bu uygulamadan 502’nin saatlerini silin. Hiç saat yazmasın, saat ibarelerinin yerine tire koyabilirsiniz. Çünkü bu otobüs hiçbir zaman saatinde gelmiyor. Bu kadar çok kullanılan bir otobüsü 50 dakika beklediğimi hatırlıyorum…
İkincisi; geç geldiğinin farkında olan şoförler, hızlı bir şekilde gidebilmek için boş olmasına rağmen bazı duraklardan yolcuları almadan gidiyor. Zaten dakikalarca otobüsü bekleyen ve gideceği yere geç kalan vatandaşlar, bu defa ikinci kez mağduriyet yaşıyor. Çoğu yolcu da inmek istediği duraktan çok daha uzakta indiriliyor.
Üçüncüsü; otobüs şoförlerinin sinirli, agresif insanlar olmaması gerekiyor. Ama 502 şoförleri vatandaşla nasıl konuşması gerektiğini dahi bilmiyor. Sürekli yüksek bir ses tonu, ağızlarında hep bir küfür… Arkadaki araç geç kaldıysa veya erken çıktıysa önceki araca telefon ediyor. Öndeki aracın şoförü de onu beklemek için aşırı derecede yavaş gidiyor. Böylece iki otobüs peş peşe geliyor. Bu telefon konuşmasına birkaç kere şahit oldum, otobüsü kullanan şoförler ‘Tamam ben yavaş gidiyorum, şu durakta bana yetişirsin’ demişti ve gerçekten söylediği gibi yavaş gitmişti.
Çok geç geldikleri zaman şoförlere soruyorum; ‘Neden bu kadar geç geldiniz?’ diye. Aldığım cevap ‘Çok trafik vardı’ oluyor. ‘Size trafik vardı da arkadaki araca trafik yok muydu? Peş peşe geldiniz’ dediğim zaman da ya cevap alamıyorum ya da tersleniyorum. Arada çok iyi şoförler de var, lafım kesinlikle onlara değil. Yazımı üstüme alınması gerekenler alınacaktır zaten…
Dördüncüsü; çoğu şoför yasak olmasına rağmen otobüste sigara içiyor. Bunu yolculardan birisi yapmaya kalksa verecekleri tepkiyi de çok iyi biliyorum. Kurallar sadece yolcular için yok, şoförler için de var. Her otobüste kamera var, Büyükşehir’den bunları denetlemelerini rica ediyorum…
Beşincisi; çoğu otobüs şoförü aracı gerçekten tehlikeli kullanıyor. Aşırı hızlar, ani frenler, tümseklerden oldukça hızlı geçmeler, duraktan bir anda yola atlamalar ve daha sayabileceğim niceleri… Ayaktaki bazı yolcular çoğu zaman düşüyor, çoğu da düşmekten son anda kurtuluyor ve birbirine çarpıyor. Çoğu otobüs şoförü de daha araç durmadan kapıyı açıyor. Bu da zaman zaman çeşitli kazalara sebebiyet verebiliyor.
Altıncısı; otobüslerin çoğu pislik içerisinde. Bazılarının hiç temizlik yüzü görmediğini bile söyleyebilirim. Çoğu otobüsün de en az 2 koltuğu kırık ve bakımsız oluyor. Tabii ki özel halk otobüsünden taksi konforu beklemiyoruz, ama en azından düzenli olarak temizlenmelerinde ve koltuklarının bakımlarının yapılmalarında fayda var diye düşünüyorum.
Büyükşehir Belediyesi, özel halk otobüsleri kooperatifleri, bu konuda yetkili kim varsa; sizleri bir sabah Darıca’da birlikte 502 numaralı otobüsü beklemeye davet ediyorum. Bu serzenişimin sebebini çok daha iyi anlayacaksınız. Sizlerden bir gazeteci olarak değil, bir vatandaş olarak rica ediyorum; lütfen otobüslerdeki denetimlerinizi daha da arttırın.
Sizlerin, vatandaşın ulaşımını sağlıklı bir şekilde sağlamaları için elinizden gelen gayreti gösterdiğinizi biliyorum. Ancak denetimler arttırılırsa, kurallara uymayan sürücülere gerekli yaptırımlar uygulanırsa vatandaşın çok daha mutlu olacağına, ve sizlere bol bol dua edeceğine eminim.
Otobüs şoförleri bu sözlerim ise sizlere; sizlerin ne kadar önemli, zor ve stresli bir iş yaptığınızın farkındayım. Saatlerce direksiyon sallayıp, insanları istedikleri yere ulaştırıyorsunuz. Her gün yüzlerce insanla muhatap oluyorsunuz ve ne kadar yorulduğunuzu da emin olun biliyorum. Ama sizlerden ricam da şu; lütfen can taşıdığınızın sürekli bilincinde olun.
Saatlerinize mümkün olduğunca uymaya çalışın. Bazı sebeplerden dolayı saatlerinize uyamadığınız durumlar da olsa lütfen şu araçları tehlikeli şekilde kullanmaktan vazgeçin. Bizler yolcular olarak sadece güvenli bir şekilde ulaşım sağlamak istiyoruz. 'Acaba şu noktada düşer miyim?', 'Acaba şurada kafamı cama vurur muyum?', 'Acaba bu otobüs duracak mı?', 'Bu sefer vaktinde gelecek mi?' gibi soruları kendimize sormak istemiyoruz. En önemlisi de lütfen şu otobüste sigara içme, telefonla oynama huyunuzdan vazgeçin.
Kurallara uyulduğu zaman, güler yüzlü olunduğu zaman, yolcular terslenmediği zaman işte gerçekten Kocaeli; ‘Mutlu Şehir’ olacaktır. Farkında olmadan haddim olmayan cümleler kurduysam affola. Ancak vatandaşların sorunlarını gündeme getirmek, ses çıkaramayanların sesi olmak bir gazeteci olarak benim görevim. Dün böyleydi, bugün böyle, yarın da böyle olacak.
Bir sonraki yazıma kadar, esen kalın…
Birde gebze Şekerpınar hattını yazsanız iyi olur hele hafta sonları 563 hiç bir zaman saatinde gelmiyor şöföre sordumu işine gelmiyorsa binme deyip cıkıyor işin içinden çünkü denetleyen yokki hepsi milleti nasılsa mecbursun diyor gebzeden binip şekerpınara kadar telefonla konuşan şöförler var balık istifi gibi gidip geliyoruz işimizden evimize sitres içinde biniyoruz otobüslere ha belediyemi o kendi derdinde denetlemek işlerine gelmiyo kocaeli büyük şehir belediyesinin allaha havale gidip geliyoruz cok şükür