14 Mayıs’tan sonra ne yapacağı bekleniyordu, sonunda o an geldi, Sinan Oğan Cumhur İttifakı’nı seçti. Bir önceki yazımda bunu öngörmüş ve Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğini yazmıştım. Öngörümde yanılmamam beni ziyadesiyle mutlu etti.
Şimdi siz soruyorsunuzdur, 'Sinan Oğan neden Cumhur İttifakı’nı seçti?' diye. Aynı soruyu ben de kendi kendime sordum. Böyle durumlarda biraz geçmişe gitmek de fayda var diye düşünüyorum. Haydi sizlerle zamanda kısa bir yolculuk yapalım.
Sene 2014… Mecliste bir yasa tasarısı görüşülüyordu. O zamanlar bıçkın bir delikanlı milliyetçi olan Sinan Oğan, konuşmak için kürsüye geldiğinde AK Partililere dönerek bir laf söylemişti ve buna AK Partililer tepki göstermişti. Sonra hararetin yükselmesiyle birlikte Oğan, yıllar sonra bile hafızalardan silinmeyecek olan şu cümleyi kurdu; ‘Recep Tayyip Erdoğan korkusu ne büyük korkuymuş ki sizin için Allah korkusundan bile daha önce geliyor?’
Ne olduysa bu cümleden sonra oldu. Bu söze tepki gösteren bir AK Partili vekil ayağa kalktı, Oğan’a bağırdı, Oğan kürsüyü bırakıp AK Partili vekilin üzerine yürüdü ve bu ikili yumruk yumruğa bir kavgaya tutuştu. Bunun ardından kocaman bir arbede… Sinan Oğan o kavgayı telefon bağlantısıyla katıldığı bir televizyon programında şu cümlelerle anlatıyor. ’AKP’liler de ne var ne yok bilemem. 60 kişi saldırdılar, ama 60 kişiye de bir Iğdırlı olarak, bir Türk olarak direndik Allah’a şükür…’
Yine aynı yıl Aralık ayı… Sinan Oğan sosyal medya hesabından skandal bir paylaşım yaptı. Oğan, paylaşımında tam olarak “Türkiye'de makul şüpheli olarak, hırsız dendiğinde 'Hırsız = kaçak saray = AKP= Erdoğan = Bakanlar' akla geliyor" ifadelerini kullandı.
O kadar eskiye dönüp bakmamıza da gerek yok aslında. 14 Mayıs seçimlerinde de AK Parti’ye yönelik çok sayıda eleştirisi olmuştu Oğan’ın. 17 Nisan tarihinde yine sosyal medya hesabı üzerinden bir sloganla çıktı ve dedi ki ‘Oy ver Sinan Oğan’a, muhtaç olma kuru soğana.’ Her dediği bir olay oldu, her sloganı gençlerin diline dolandı. Katıldığı her programda ‘Hüdapar ile aynı sandığa bir ülkücü kessen girmez, Hüdapar ile yan yana durmaz bir Türk milliyetçisi’ dedi. Her yerde ‘Ne domuz bağı ne Kandil dağı’ diye inletti ortalığı.
Peki şimdi soruyorum, ne değişti de bir Türk milliyetçisi olan Sinan Oğan, Hüdapar ile aynı sandığa girmeye karar verdi? Yıllarca eleştirdiği, meclisteki kavgaların sebebinin sert dili olduğunu söylediği ve hırsız diye bağırdığı Recep Tayyip Erdoğan’a desteğini açıklayacak ne oldu? Yıllardır birlikte yol yürüdüğü Ümit Özdağ ile nasıl oldu da bu denli fikir ayrılıkları yaşadı? Büyük umutlarla kurulan, Türk milliyetçilerinin ve Atatürkçülerin büyük bir dip dalgayla geldiğini söyleyen ATA İttifakı, nasıl bu kadar kolay dağıldı?
Sosyal medyada çok değil biraz gezindiğim zaman insanların Sinan Oğan’a büyük tepkiler gösterdiğini gördüm. Sinan Oğan acaba bir proje miydi? Ben öyle olduğunu düşünmüyorum ve seçmenlerin acele ettiğini, düşünmeden tepki gösterdiklerini görüyorum.
Yine bir öngörüde bulunacağım. Bence Sinan Oğan’ın Recep Tayyip Erdoğan’a desteğinin açıklamasının altında iki farklı strateji yatıyor olabilir. Bunlardan ilki; Recep Tayyip Erdoğan’ın artık son dönemi olması ve Devlet Bahçeli’nin yaşı... Bu ilk stratejide Sinan Oğan, iki liderin de kendince son dönemleri olduğunu yorumlayıp ‘Buraya biraz yanaşayım’ diye düşünerek en büyük hayalleri ve hedefleri arasında olan Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanlığına göz kırpmış olabilir.
İkincisi ve aslında bana daha mantıklı gelen öngörüm de şu; Ümit Özdağ da, Sinan Oğan da kendi fikirleriyle, söyledikleriyle bu denli çelişecek insanlar değiller. Kendi söylediklerini boşa düşürecek, tabiri caizse tükürdüğünü yalayacak insanlar değiller. Burada siyasi bir satranç dönüyor. Bana göre Ümit Özdağ ve Sinan Oğan anlaşmalı bir şekilde bu oyunun içerisindeler. Oğan, Erdoğan’a destek vereceğini açıkladı. Ümit Özdağ da muhtemelen Kılıçdaroğlu’na destek verecektir. Seçim sürecinde insanların umut olarak gördüğü Sinan Oğan, bir anda söylemleriyle ters düştü. Ben burada amacın, insanların Sinan Oğan’a sinirlenmeleri, çizgisini hiç bozmayan Ümit Özdağ’ın peşinden gitmeleri ve ilk turda Oğan’a oy veren yüzde 5’lik kesimin tamamının Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermelerini sağlamayı amaçladıklarını düşünüyorum. Planın ilk ayağı tıkır tıkır işliyor, sosyal medyada Sinan Oğan’a tepkiler çığ gibi. Her dakika sosyal medya hesabından takipçi kaybediyor. Bana komplocu gözüyle bakabilirsiniz. Ama ben bunun seçimi Kılıçdaroğlu’nun kazanabilmesi için yapılmış bir strateji olarak değerlendiriyorum.
Bir gün bir arkadaşımla muhabbet ederken bana şöyle bir cümle kullanmıştı, ‘Satranç kadar zevk aldığım bir oyun yok. Satrançta kimi insanlar tehlikeye girdiği zaman savunmaya geçerler, kimileri ise tehlikeye tehlike ile karşılık verirler’, gerçekten çok etkilenmiştim. Sinan Oğan’ın kararından sonra bu söz aklıma geldi.
Bu öngörülerimde ne kadar haklı çıkarım bilmiyorum. Bunu bize zaman gösterecek. Öyle ya da böyle 28 Mayıs’ta bizi gerçekten çok ilginç bir seçim bekliyor. Bakalım daha neler göreceğiz? Ülkemiz ve milletimiz için hangisi daha hayırlısıysa o olsun. Esen kalın…
4000 yıllık devlet aklı hala işliyor, herkes müsterih olsun :)