Evde, iş yerinde, gittiğimiz toplantılarda sık sık duyduğumuz bir cümle haline geldi, “Hayat giderek pahalılaşıyor” cümlesi. Giderek fiyatı artan ihtiyaçlar ve bu artışı karşılamayan gelir durumudur aslında hayatı pahalılaştıran. Para kazanmak eskisinden daha zor bir hal almaya başladı günümüzde. İnsanlar akşama kadar durmadan dinlenmeden çalışıyorlar ama ay sonunda ellerine geçen para ile rahat bir hayat süremiyorlarsa bir yerlerde bir şeyler eksik demektir.
*****
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, asgarin ücrete zam oranının açıklandığı günlerde, 2020 yılı için belirlenen asgari ücretin enflasyonun altında olmadığını söyleyerek, işçiyi enflasyona ezdirmediklerini söylemişti. Peki faturalara yapılan zamlar, enflasyon oranın altında mı, üstünde mi? Bir de bunu irdelememiz gerekiyor.
Bildiğiniz üzere asgari ücret net 2 bin 324 lira 70 kuruş.
Peki evinize, işyerine gelen son faturalara bakıp, son gelen asgari ücret zammıyla kıyasladınız mı?
Geçen akşam bizim Eymen’i mahallemizdeki berbere götürdüm. Cafer abi kolay kolay sinirlenen bir adam değil. Baktım, burnundan soluyor. Abi ne neyin var deyince, sinirinden yırttığı elektrik faturasını gösterdi. Rakam 300 TL.
*****
Yani Cafer abi o elektrik faturasını ödemesi için 15 saç traşı yapması gerekiyor. İnsanlara hak verebiliyorsunuz, bir ay önce gelen 100 TL’lik fatura 300 TL olmuş. Bir örnek de kendimden vereyim, bu zamana dek elektrik faturam 100 lirayı küsuratlı rakamlarla geçer.
Elektrik tüketimimizde bir önceki ayla aynıdır. Bu ay gelen faturayı söyleyeyim; 156 lira 71 kuruş. Doğalgazı zaten saymaya gerek yok. Evine 400 lira fatura gelen o ayın şanslı kişisi zannediyor kendini.
*****
Demem şu ki sevgili okurlar, günümüzdeki faturalar (Doğalgaz, elektrik, su, telefon, internet) neredeyse asgari ücretin yarısına denk geliyor.
Allah bu millete yardım etsin…