Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluş olan, onbir ayın sultanı mübarek Ramazan'ı şerif geldi ama bu sene de hoş mu geldi hoşnutsuz mu geldi Allah biliyor... Çünkü günümüzde yaşanan bu küresel salgın sebebiyle dünya sistemi baştan aşağıya komple değişti ve değişiklikten de bütün insanlık nasibini aldı. Bu yılda camiler kapalı ve bomboş olacak. Telaşla abdest alıp camide cemaate yetişmeye çalışanlar, hemen hemen her camide erken vakitte gelip en ön safta yer tutan hacı amcalar olmayacak. İftara doğru iş çıkışlarında fırınların önünde uzayıp giden pide kuyrukları, gönül birliği ile kurulan iftar sofraları, camiler de kılınan teravih namazları, teravihlerden sonra gidilen Ramazan etkinlikleri malesef bu senede olmayacak.
Büyükler güzel demiş; 'Kula bela gelmez hak yazmadıkça, hal bela vermez kul azmadıkça!'
Kim bilir bu başımıza gelenler belkide bizlere unuttuğumuz değerleri hatırlatmaya, içine düştüğümüz gafletten uyanmaya vesile olur Nitekim Allah Kur'an da 'Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.' (Şura Suresi, 30.) diye buyurmuştur.
Dua ve tövbe edelimde Allah bu Ramazan-ı şerif hürmetine yukarıdaki ayette buyurduğu gibi bizlere rahmet nazarıyla tecelli eder, bağışlar ve bizleri inşallah bu sıkıntıdan kurtarır. Bu vesileyle Ramazan ayı ülkemize ve tüm inananlara güzellikler ve bolca huzur getirmesini Cenab-ı Allah'tan diliyorum.
Hayırlı Ramazanlar…