'Öğretmen’ denince aklıma hep Hz. Ali’nin o sözü geliyor, “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.”
Evet, bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 24 Kasım 1928’de "Millet Mektepleri'nin Başöğretmenliği"ni kabul etmiş.
Türkiye’de her yıl 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanır. Bu, 1981 yılında başlamış bir uygulamadır. Öğretmenlerimiz bizim için önemli ve değerli. Toplumun önemli bir kısmı, yaşı kaç olursa olursun ilk öğretmeninin adını hatırlar.
Benim ilk öğretmenimin adı Filiz’di.
Onunla okuma yazmayı öğrendim.
Kendisine ne kadar minnet etsem azdır.
Öğretmenlik bir ülkenin geleceğine dokunan, yaşanacak olan günlerin temelini oluşturan kutsal bir meslektir.
Eskiden bizlere büyüyünce ‘ne olmak istersin?’ diye sorunca ‘öğretmen’ derdik.
Mesela ben hep tarih öğretmeni olmak istemiştir.
Bizlere öğrenci iken sorulan o soruyu günümüz çocuklarına sorduğumuzda, ‘Kimse öğretmen olmak istiyorum’ gibi bir cümle kullanmıyor.
Bizim evde Eymen polis, Elif Berra da doktor olmak istiyor.
Öğretmenlik mesleğinin eskisi gibi itibarı maalesef yok.
Bu bağlamda hükümet, öğretmenlik mesleğini her bakımdan donanımlı ve çekici hale getirmek için düzenlemeler yapmalı.
Kısacası öğretmenliğin anlamını, önemini ve kıymetini bilmeliyiz.
Öğretmenlerimiz alışverişlerde veya tren biletlerinde indirim değil, mesleklerinde itibar istiyorlar. Gebze’de bulunan 5 bin öğretmen adına bu sabah Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürü Şener Doğan’ı arayarak, 24 Kasım Öğretmenler Günlerini kutladım.
Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma, Cumhuriyetimize yakışır aydın kuşaklar yetiştirme görevini üstlenen, camiamızdaki ve ülkemizdeki müstesna öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz.